Değerli okuyucularım . Lafı uzatmıcam. Hepinize iyi okumalar . Multimedia'da yeni karakter'Aras Çağlar' var . Müzikle dinlemenizi öneririm :)
Yeniden doğar mı güneş üstümüze ...
.......................................................................................................................................................................
'' Yeni bir umut ! Yeni bir başlangıç ! Yeni insanlar ! '' Bu sözler kafamın içinde zonklarken bir yandan gözlerim yanıyordu. Siyahlar içerisinde, insanları izliyordum.
Hepsi aynı şeyleri söyleyip gidiyordu
'Başın sağolsun'
'Allah rahmet eylesin'
'Nur içinde yatsın'
'Allah sabır versin'
Hepsine hafif kafamı eğiyordum. Ama hiç bir şey konuşmuyordum. Çünkü konuştuğum an ağzımdan bir hıçkırığın kaçacağını da biliyordum. Hala gözümdeydi toprak atışları . Annemde benim gibi karanlığı sevmezdi. Ama şimdi toprağın altında tabutun içinde o kadar karanlıktaydı ki. Bir mum yakıp hem ısıtmak isterdim onu hem de aydınlatmak.
Herkes gitmişti . Zaten çok da eş dostumuz yoktu bizim. Akrabalarımızda laftaydı sadece. Hepsi çıkarcıydı. Benden bir yaş küçük olan kuzenim bile bugün gelmiş cenazede yoldayken soyulan ojesine küfrediyordu.
Nasıl bir hayattı bu ? Beni 1. dereceden yakınımlarım sevmezken 7 kat yabancılarımın sevmesini beklemek fazla umutsuzcaydı . Ama Hazal öyle değildi. Annem içinde Aysu Teyze .
Aysu teyze demişken ?
''Beste'cim. Kızım yorgun görünüyosun hadi bize gidelim bir şeyler hazırlıyım sana sonra uyur dinlenirsin. Hazal da gelsinberaber takılırsınız .Hıı? ''
Aysu teyzenin sesiyle kendimi toparlayıp soruya soruyla cevap verdim.Gerçekten o da çok üzgün görünüyordu ama güçlü durmaya calısıyordu.
'' O kutunun içinde ne vardı ? ''
Yüzü değişti. Zaten bitkin görünüyordu sanki bu sorumla daha bi çökmüştü. Hazal'da nerdeyse benim kadar merak ediyordu bunu. O gün atlamak üzereyken beni durdurmak için yapmıştı. Tam kuuyu açmaya yeltendiğimde güvenlik gelmiş beni aşağı indirmişlerdi. Bu sırada Aysu teyze elimden kutuyu geri almıştı. Sonra da unuttum sanmıştı ama ben unutmam.
''Çok merak ediyorsun di mi ? Ben unuttun sanmıştım ama...'
Lafını kestim. '' Unutulcak bişey gibi durmuyordu . '' dedim. Hazal da hiçbir şey demeden Aysu teyzenin ağzının içine odaklanmış bekliyordu.
'' Eve gidelim az uyu , dinlen . Sonra söz açarsın. Zaten er yada geç öğrenceksin gerçeği ama önce kendine çeki düzen verceksin.''
Olumlu anlamda başımı salladım. Eve doğru Hazal ben ve Aysu teyze yola koyulduk.Hazal arada nasıl olduğumu kontrol etmek için yandan bakışlar atıyordu. Benim anlamadığımımı sanıyordu bu şapşal.
''Bana öyle bakmayı kes! Suanki duygularımı yüzüme bakarak okuyamazsın. '' diye çıkıştım.
''Ö..özür dilerim '' dedidiği an büyük bir kahkaha attım . Hadi ama o kadar korkutucu muydum ?
Aysu teyzenin evinin önüne gelmiştik. Kapıyı açıp eliyle bizi buyur etti.
Küçük bir tebessümle karşılık vererek içeri girdim . Hazal da arkamdan . Onun yüzüne hiç bakamıyordum su an . Ama benim için ne kadar endişelendiğini biliyordum. Biri için gerçek anlamda endişelenmek çok büyük bir sevgi göstergesidir. Çünkü onu kaybetmekten ölesiye korkarsın, başına bişey gelmesinden. Ve beni kaybetmekten ölesiye korkuyordu. Bunu atlayacakken ki korku dolu anlarından anlayabiliyordum. Beni teselli etmenin bin bir yolunu kurmustur kafasında ama hiçbirinin işe yaramayacağını o da benim kadar biliyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığımdaki Işık ( askıda )
Ficção AdolescenteHerkesin belli bir görme kapasitesi vardır. Gazetelerde okuduğunuz 3. sayfa olaylarını ne kadarını bilebilirsiniz ki. Ya cinayetin , entrikanın içine düşerseniz ... İntikam ateşi içini kaplarken aşkın ateşine yer açabilir misin ? Karanlığında boğulu...