Bu bölüm fazla duygu ağırlıklı oldu , fazla heyecan yoktu. İiçimizi kararttın falan diyebilirsiniz ama bi daha ki bölümlerde yavaş yavaş hikayenin aslına giriş yapıcam. Daha farklı karakterler olacak. Beğenilerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum .İyi okumalar!
''Beste ... Beste ...''
''Hıı...''
Sanırım küçük bir şok geçirmiştim. Olduğum yerde kaskatı kesilmiş, gözlerimi morg yazısına sabitlemiştim. Anlam veremiyordum. Neden burdaydık? Kendime sordum birini kaybetmeye hazır mıyım diye . HAYIR ,HAZIR DEĞİLİM. KESİNLİKLE DEĞİLİM.
Arkamı dönüp asansöre tekrardan girmeye çalıştığımda Hazal kolumdan tutarak bana engel oldu. Sonrada sert bir hamleyle beni kendisine çevirerek sarıldı.
'' Geçicek . Her şey geçicek. Ben hep yanındayım kardeşim. Her zaman ...''
Derin bir nefes aldı. Etraf buz gibiydi. Ağzından çıkan her seste bir duman çıkıyordu. Beni güçlendirmeye çalışsada kendi bile bilmiyordu nasıl bunu başaracağını. Kimdi ölen bilmek istemiyorum.
'' Beste benimle gel'' Elimden tuttu ve bana donuk gözlerle baktı.
''KOR...KUYO...RUM !'' Uzun sessizliğimden sonra ağzımdan hece hece dökülmüştü bu sözcük. O kadar anlamlıydı bu dediğim tüm duygularımı ifade ediyordu. Sevdiğimin bir insanı kaybetmeyi aklımın ucundan gecirmem bile korkumun büyümesine, dallanıp budaklanmasına yetiyordu.
Adli Tıp Görevlisi 'nin görüş alanımıza girmesiyle tüm gözlerimizi ona cevirmiştik. Bize doğru yaklaştı.
''Hangi cesedin teşhisi için burdaydınız? ''
Hazal tam ağzını açmışken kulaklarımı kapadım ikisi de bana bakıyordu. Normal bir hareket değildi. Ama bu durumda normal olmamı da bekleyemezlerdi.
Hazal ellerimi kulaklarımdan çekerek ''Artık bilmen lazım hem belki doğru değildir. bunu sen anlayacaksın . Bugün ki gibi güçlü olmalısın. Tüm okulun karşında dikildiğin gibi hayata karşı da öyle dim dik durmalısın. ''dedi.
Görevli sorusunun cevabını bekliyordu.
Hazal dönerek ''şu Haliç'ten düşen ...''
Görevli eliyle işaret ederek ''Tamam şöyle buyrun. '' dedi.
Haliç mi? Allah'ım nolur sen beni en sevdiklerimle sınama.
Benim teyid etmem gerekiyormuş. Görevli kapıyı aralayarak
'' Buyrun.Sakin olmalısınız. Eğer zorlanacaksanız simdiden vazgecelim başka birini buluruz ''dedi.
Duraksadım . Kapının arasından sızan karanlık BENİM KARANLIĞIM dı.
''Hayır. Gerek yok. Ben girerim '' dedim. Ufak bir adım attığımda hayatımın sonuna adım atıyomuş gibiydim. Vücudum ağırlaşmıştı ve soğuktan titremeye başlamamıştı. Odaya tam olarak girdiğimizde görevli ışığı yaktı. Hayatınızda görüp görebileceğiniz en korkunç yerlerden biriydi burası. Etrafımda ölüler vardı. Artık soğuktan değil korkudan titriyordum.
Görevli kadavrayı çıkardı. Üzerinde beyaz bir örtü vardı. Elim ayağım titremeye başlamıştı. Karşımdakinin kim olduğuna dair hiçbir şey bilmiyordum ama bu kişi benim yakınımdı ve karşımda cansız bedeni beyaz örtünün altında duruyordu. Görevli hafifçe örtüyü araladığında korkumun, endişemin son duruğuna ulaşmıştım. Elim ayağım tir tir titriyordu.
Yüzü belirmeye başlamıştı . Gözlere gelmişti. Ooooo ! oo gözler!
Yüzü artık tamamen karşımda duruyordu.Gözlerim açıldı. Kalbime bu zamana kadar hissetmediğim kadar büyük acı saplandı. Elimi, ayağımı hatta tüm vücudumu hissetmiyordum. Büyük bir boşluğa düşmüş gibiydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığımdaki Işık ( askıda )
Teen FictionHerkesin belli bir görme kapasitesi vardır. Gazetelerde okuduğunuz 3. sayfa olaylarını ne kadarını bilebilirsiniz ki. Ya cinayetin , entrikanın içine düşerseniz ... İntikam ateşi içini kaplarken aşkın ateşine yer açabilir misin ? Karanlığında boğulu...