HİS

2.Bölüm

Saat 9'da telefonuma gelen mesajla uyandım." Yardımına ihtiyacım var saat 2'de sahilde hep beraber buluşuyoruz ve Arda'da gelicek. Ne giyiceğimi bilmiyorum. Bize gel beraber hazırlanırız. Seni seviyorum tatlım". Alara yine beni uyandırmayı başarmıştı. Umarım Arda'yla birlikte olurlar ve bizde rahatlarız. Yataktan kalktım ve beğenerek aldığım beyaz mini elbisemi giydim. Aralarına ışıltı attırdığım saçlarım her haliyle hoş görünsede yine de maşa yaptım. Klasik kahverengi gözlerime eyeliner çekmeden dışarı çıkmam. Kırmızı deri ceketimi taktım ve o sırada annemler uyandı. "Birsu ? Bu saatte nereye gidiyosun ? " diyen annemi öperek "Kızlarla biraz gezeceğiz canım söz geç kalmam " diyip çıktım.

Alara kapıyı açar açmaz sarılıp "Biraz geç kaldın ama iyi ki geldin çok kararsızım" dedi. Odasına gittiğimizde yatağın üstü kıyafetlerle kaplanmıştı. "Telaşa gerek yok bu sefer Arda senden gözlerini alamayacak canım önce kıyafetini seçelim" diyerek sakinleştirmeye çalıştım. Gözüme siyah pileli deri etek çarpmıştı ve üstü için kısa mor salaş bluzuyla ortaya tarz bişeyler çıkartabiliriz diye düşündüm. Alara uzun boylu olduğundan siyah diz üstü çizmeleriyle harika oldu. Omuzlarına kadar olan kahverengi saçlarını düzleştirdik. Birazda makyajla güzel bi görünüm verdik. Saat 2'yi geçiyodu ki telefonum çaldı. Buse " Birsu nerde kaldınız sizi bekliyoruz ağaç olduk burda" arkadan sesler geliyodu. " O gürültü ne kaç kişisiniz ?" dedim. "7 kişi falanız canım fazla değil" diyince şaşkınlık içinde Alara'ya baktım. "Tamam geliyoruz sadece biraz trafik var "dedim. O kadar kişi nerden çıktı şaşırmadım değil doğrusu. Neyse son kez aynaya baktık ve çıktık.

Sahile gittiğimizde bizi bekliyolardı aralarında tanımadığım 2 kişi daha vardı. " Kızlar hiç gelmeseydiniz " diyen Arda her zamanki tatlılığıyla bizi süzmeye başlamıştı. Alara hemen cevap verdi " Hepinizden özür dileriz. Bizi arkadaşlarla tanıştırmayacak mısınız ? " Buse " Alp ; sevgilim " yine bulmuştu birini. "Erdinç Alp'in arkadaşı" fönlü saçları,kaslı vücuduna yapışan gömlek ve siyah deri ceketiyle çok hoş görünüyordu.Elini uzattı ve " memnun oldum " dedi. Anlaşılan ben gelmeden benden bahsedilmiş. Erva kısa siyah saçları ve herzamanki kot pantolonuyla hiç değişmez. "Kızlar çocuklar bizim için yat kiralamışlar. " Alara " Ah,ne gerek vardı.Ama çok iyi düşünmüşsünüz."diyerek iyi başladığı lafını berbat etmişti.Daha tanımıyoruz bile ya başımıza bişey gelirse diye düşünürken kendimi yatta buldum. Hep birlikte üst kata çıktık. Buseler içeri geçtiler. Bende biraz takıldıktan sonra aşağıya indim. Bilekliğimle oynarken koparmayı nasılda başardım bilmiyorum ama onu yapmaya çalışıyodum. Biri arkamdan sessizce sırtıma dokundu. O anlık korkuyla bilekliğimi denize düşürdüm. Erdinç bilekliğin arkasından denize atladı. "Hemen çık ordan ne yapıyosun ! Delirdin mi !" . "Benim suçumdu özür dilerim"dedi ve denizden çıktı. "Hasta olucaksın içeri geçelim sonra bu da benim suçum olur" dedim ve bana gülümseyerek baktı sonra içeri geçtik.

İçerisi gerçekten muhteşemdi.Odaya girdik.Siyah deri başlıkları olan yatak kenarda kırmızı uzun bi koltuk vardı. Dolaplardan birini açtım. İçinde havlular vardı. Birini çıkardım. "Üstündekileri çıkarman gerekiyo ben dışarda bekliyorum" dedim. "Dışarı çıkmana gerek yok sadece gömleğimi çıkaracağım"dedi. Bende koltuğa yan oturup gözlerimi kapattım." Tedirgin gibisin " "Hayır değilim o da nerden çıktı " " Bakışların öyle söylüyor " "Onlar yalan söylüyolar inanma " dedim. Gülerek "Peki o zaman sende korkma çünkü insan yemiyorum.Alıştım yani sadece kokuları çekiçi gelsede kendimi tutuyorum korkma"dedi ciddi bir şekilde ve bana doğru yaklaştığını anladım gözlerimi açtım."Sen kiminle dalga geçiyosun "diyerek yanımdaki yastığı fırlattım." Demek savaş istiyosun pişman olabilirsin " dedi. Ben bi yastık daha fırtlattım. Ve birden üstüme yastık fırlatmaya başladı. Bende ona fırlatmaya başlayınca beni kucaklayıp yatağa attı. "Hile yapıyorsun haksızlık "dedim. "O zaman sende hile yap eşit olalım " dedi. Yataktan kalktım ve" Tamam pes ediyorum. " dedim."Otursana" yanıma gelip oturdu. Gözlerine bi süre baktım. "Şu an seni gerçekten yemek istiyo olabilirim "dedi. Yaklaştım ve beni öpmek için eğildiğinde arkamdaki yastığı yüzüne yapıştırdım. O an kötü kahkahalarımdan birini patlattım. Kendimi bir an Saba Tümer gibi hissetmeme neden oldu. "Bunu unutmam" dedi. Umursamaz bi bakış attım. "Gömleğini giysen de yukarı çıksak yoksa yanlış anlaşılabiliriz" dedim " Haklısın sen çık bende geliyorum " dedi. Bende çıktım. Yukarı çıktığımda " İçerde ne yapıyodunuz siz ?" dedi Alara Arda'yla yakınlaşmış , Buseler hâlâ aşağıdaymış. Erva telefonda konuşuyodu. Arda " Biz rahatsız etmek istemedik sizi " dedi. Cevap vermek için ağzımı açtım. Arkamdan Erdinç geldi.