Odama çıkıp yatağımda uzandım. Erdinç hâlâ mesaj atmamıştı. Partiye gitmek istediğimden de emin değilim. Gitsem ne giyeceğim onu da bilmiyorum. Alara'ya mesaj attım.
" Sanırım alışveriş yapmamız gerekiyor."
Alara :
" Elbiselerin arasında kayboldum. Yine birşey bulamadım. Sanırım benim de yardıma ihtiyacım var. "
Şu an Alara'nın durumunu gözümde canlandırabiliyorum.
Tam uykuya dalıcağım zaman telefondan gelen mesaj sesinden nefret ediyorum!
Erdinç :
" Benim güzel sevgilim pencereden bakabilir mi acaba ? "
İnanmıyorum ! Buraya gelmiş. Pencereden bakınca bana gülümsemesi bütün sinirimi yok etmişti. Fısıltıyla
" Hemen geliyorum " dedim.
Aynada kendime çeki düzen verdim ve anneme görünmeden dışarı çıktım. Arka tarafa gittiğimde orada bekliyordu. Yanına gittiğimde birbirimize o kadar sıkı sarılmıştık ki öylece kalmak istiyordum.
Erdinç :
" Seni çok özledim."
" Bende sevgilim. Ama fazla duramam gitmem gerekiyor. "
Birbirimizden ayrıldık. Erdinç suratını hemen astı.
" İzin alsan bi yerlere gitsek. O güzel yüzüne biraz daha bakabilsem ? "
" Bende çok isterdim ama abim gidicek o yüzden gelemem. Hem 2 gün sonra parti var. Birlikte geçirebileceğimiz uzun zamanımız olucak. Ama şimdi gitmem gerekiyor. "
" Seni seviyorum. " diyerek yanağıma küçük ama etkisi büyük bir öpücük kondurdu ve hemen yanından ayrıldım.
Kapıyı açıp içeri girdiğimde karşıma abim çıktı. Yüreğim ağzıma geldi.
" Abi ödümü kopardın. "
" Bu halde dışarda ne yapıyordun ufaklık ? "
" Alara'nın kitabı bende kalmıştı onu almaya geldi. Bu arada bana ufaklık deme sevimsiz şey. "
" Alara ne zamandır kitap uğruna kapıya gelir oldu ufaklık ?"
Uzun bir off çekerek odama gittim. Ve 5 dakika önce olanları düşündüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİS
Teen FictionHislerimizi kontrol edebilir miyiz ? Yoksa zamana bırakmalı herşeyi ?