BENİ BIRAKMA KUMSAL'IM

218 10 3
                                    

MELİH'İN AĞZINDAN

Su dayanamadı, bayıldı. Ege onu kucağına aldı, arabaya koydu.

"Ege sen Suyu senin eve götür birşey olursa eğer ben seni ararım, hem o arada Su'da uyanmış olur. Gelirsiniz fakat Su gördüğümüz üzere çok kötü oluyor."

"Doğru söylüyorsun Melih. Tamam ben eve gidiyorum sende haber ver bize her an merakta bırakma ."

"Tamam."

Ambulansa Kumsalımın yanına girdim. Sözde ona Poyraz denen şerefsizi unutturup aşkımı ilan edecektim. Bu gece özel olacaktı bizim için. Bunu mu reva gördün bana Kumsal. Niye kızım niye bu acıyı yaşattın bize. Allah'ım sen kurtar onu. Yıllardır tanıdığım kız gözümün önünde can çekişiyor. Onu yıllardır sevdiğimi uzaktan uzağa takip ettiğimi bir tek Su biliyordu yalnız Kumsalım belkide bana kardeş gözüyle bakıyor. Korkum çok büyük. Kumsalımı bana bağışla Allah'ım.

Nihayet Ambulans hastaneye geldi. Ambulansın kapıları açıldı. Hemen indim ve sedye getirmeleri için bağırdım

"Çabuk sedye getirin çabuk!! Kendini bıçakladı çabuk hadi lan hadi!!!"

Güvenlik görevlisi yanıma geldi ve beni tuttu, ben kurtulmaya çalıştıkça o adam beni tuttu. Kumsalımın peşinden koşamadım.

"Amınakoduğumun adamı bırak beni!!! Sen benim kim olduğumu biliyor musun lan??!!!!"

"Beyefendi sakin olun lütfen, bayan kız arkadaşınız mı?"

Biraz düşündüm ve sonra olumlu anlamda başımı salladım. Canım çok yanıyordu. Adam nihayet bıraktı beni. Hemen koşa koşa ameliyathane'nin önüne geldim, ve ilk kez ağlamaya başladım. Çok korkuyordum ona bişey olursa diye. Ama aklıma kesin koymuştum onu benim evime götürecem, benle kalıcak, herşeyi unutturacağım ona. Söz veriyorum. Beraber mutlu olucaz. Hayatımın kadını, herşeyim benim...

3 SAAT SONRA...

Zaman denen kavramın ilk defa bu kadar yavaş aktığını hissettim. Zaman hiç acımıyordu bize. Yavaş yavaş korku bütün bedenimi ele geçirdi.

Ve sonunda ameliyathanenin kapısından doktor çıktı. Hemen yanına gittim.

"Doktor bey nasıl Kumsalımın durumu?"

"Pardon beyefendi neyi oluyorsunuz, hanımefendinin?"

"Erkek arkadaşıyım. Şimdi öğrenebilir miyim nasıl durumu Kumsal'ın?"

"Anne, babası yok mu neredeler?"

"Ailesi terk ettiler Kumsalı. O yüzden böyle birşey yaptı zaten. Sebepsiz değil doktor bey. Sadece ben varım artık akrabalarıyla görüşmüyor ayrıca."

"Hem peki öyleyse odama geçelim, buyurun beyefendi..."

Doktoru takip etmeye başladım. Odasına çıktık bana başıyla oturmamı işaret etti. Oturdum, doktor da ellerini yıkayıp karşıma oturdu. Bir türlü konuşmadı. Bende konuşmayı başlatan taraf oldum...

"Evet sizi dinliyorum doktor bey. Konuşun artık bir zahmet!"

" Bakın nasıl diyeceğimi bilemiyorum ancak Kumsal hanımın çok iyi bakılması gerekiyor. Yanından sakın ayrılmayın. Karnına dikiş diktik, yalnız kesik kasığına çok yakın yani şöyle söyleyeyim, yumurtalığının üstünde. Ve bebeği olmayabilir. Bunun önlemi tabikide alınabilir. Lakin anlarsınız ki her tedbir erken alınmalıdır."

Ne diyeceğimi bilmiyordum. Kumsala bunu nasıl söyleyebilirdik ki, hele birde Kumsal gibi çocuklara düşkün bir kıza. Kendimi toparlayıp o soruyu sordum.

"Peki şimdi ne olacak?"

" Şöyle söyleyeyim, kendine gelip taburcu olup evine döndüğünde, kendini hazır hissettiği zaman bebek yapmayı denemesi lazım. Öldü öldü, olmadı hemen tedbirlerimizi alıcaz ve anne olmasını sağlıyacağız."

"Nasıl yani ya bebek mi yapmamız gerekiyor?"

"Evet beyefendi"

"Peki ya kabul etmez ise?"

"Etmezse eğer, bir ömür anneliği çıkarsın aklından..."

"Anlıyorum. Sağolun anlattığınız anlayış gösterdiğiniz için fakat ben bunu Kumsala açıklayamam. Siz gelseniz benle ve siz açıklarsanız nasıl olur?"

Doktor bir süre düşündü ve kabul etti. Beraber Kumsal'ın odasına ilerlemeye başladık. Odaya girdik, ve Kumsal'ı ilk defa bu halde gördüm. İlk kez bu kadar çaresiz.

"Me-M-Melih... Yanıma gel sakın gitme..."

"Şşş tamam prenses burdayım korkma"

Doktor bize baktı. Ben ön hazırlığı yaptım.

"Kumsal bak şimdi hayatım. Doktor bey sana bişey açıklayacak. Ve sonucunda sakın üzülme. Şimdiden diyorum. Düzelmesi için herşeyi yaparım. Hep yanındayım."

"Ne oluyor Melih? Korkutma beni ya? Bu kadar yakın davranmak filan? Noluyor korkmaya başladım?"

"Korkma, korkma. Sana bişey itiraf edicem ama önce."

" Tamam söyle."

"Kumsal. Canımın en içi. Bitanem. Bak açık açık söylüyorum. Ben seni 5 yıldır takip ediyorum. Su bunu biliyor. Hatta senin her an haberlerini bana o verdi. Kumsal ben sana deli divane aşık oldum. Ve her durumda yanındayım."

"Nasıl ya?! Sen bana aşık mısın?"

Evet anlamında başımı salladım. Ve doktora artık anlatması için başıma işaret verdim. Doktor anlatmaya başladı.

"Merhaba Kumsal Hanım. Direk konuya giricem, saplamış olduğunuz bıçak yumurtalığınızın üzerine gelmiş. Ve ileride anne olamayabilirsiniz. Bunun tedbiri elbette ki alınabilir. Fakat geç bir zamanda değil. En geç bir ay içinde bebek yapmanız gerekiyor. 18 yaşında olduğunuz için hiçbir sakınca yok. Hee eğer ki hayır ben yapamam derseniz ileride asla anne olamayacaksınız."

Kumsal ağlamaya başladı. Çok çaresiz görünüyordu. Ama ben onu asla bırakmayacaktım. Asla. Kendime söz verdim ben. Değil 5, 1500 sene bırakmam ben Kumsalımı...

Sen Ona AitsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin