Saat 07:47
Hala iyiyim günlük. Hatta aylardır hiç bu kadar iyi olmamıştım. Çünkü her sabah üvey babamla beraber kalkan ben, bu gece hiç uyanmadım. Belki o da uyanmamıştır. Belki onun gibi, ben de bunca zamandır stresliyim. Bu yüzden en ufak sese uyanıyorumdur. Okul da beni çok yoruyordu. Bazen çok zorlandığımı hissediyordum. Neyse sıkıcı şeyleri geçelim. Aşağıdan güzel kokular geliyor. Nefis bir kahvaltı beni bekliyor. Keyfim yerine geldikçe iştahım da arttı. Acıktım. Bye bye
Saat 08:39
Hevesle indiğim kahvaltıdan keyifsiz bir şekilde kalktım. Dün akşam yemeğindeki neşe, bu sabah kahvaltı da yoktu. Başlarda annemle keyifli bir şekilde sohbet ediyorduk. Gayet iyiydi. Bi' ara sohbete üvey babamın hiç katılmadığını fark ettim. Gergin duruyordu. Ne anneme ne bana kahvaltı boyunca bakmadı. Bir şey söylediğini de hatırlamıyorum. Kahvaltısını bitirmeden de kalktı gitti.
Anneme " bir sıkıntısı mı var?" dedim. " Yo. Nereden çıktı bu şimdi?" dedi. Ben de " Bir şey demeden çıktı gitti" dedim. " Bilmem. Fark etmedim." dedi umursamıyormuş gibi. Ben de - beni ne ilgilendiriyorsa- salak gibi kız kardeşinin ölümünün onu etkilemiş olabileceğini söyledim. Annem bu konuyu açmama şaşırmıştı."Kız kardeşi öldü, kolay değil tabii ki. Ama kaç ay oldu kızım. Bir iki ay üzüldü bitti. Şimdi gayet iyi." Annem böyle söyleyince şaşırdım. Ve yine aptal gibi " E bu adam her gece aynı saatte kalkıp, karanlıkta evin içinde dolaşıyor ya. Nasıl gayet iyi diyorsun?" dedim.
" Ne diyorsun sen be?" dedi, " Ne dolaşması?".
" Hani geceleri dolaşıyor ya" dedim.
" Kızım sen iyi misin? Kimsenin dolaştığı falan yok. Aynı yatakta uyuyoruz. Kalksa haberim olmaz mı? Tövbe, tövbe!" dedi," Kahvaltıya oturduğumuzdan beri ne alıp veremediğin var adamla".
Öyle deyince ben de daha üstelemedim. İkimizin de keyfi kaçtı. Gerçekten haberi yok mu? Yoksa kocasının garip hareketlerini fark ettim diye mi kızdı? Aman bana ne be. Çok sıkıldım bu evden ya. Herkes bi manyak. Beni de manyak edecekler sonunda.
Saat 23:47
İşten sonra Demir'le buluşup yemek yedik. Dışarıdan bu kadar gergin göründüğümü bilmiyordum. Demir, "Bir şeyin mi var. Gergin görünüyorsun" dedi. "İşte yorulmuş olmalıyım" dedim. " Yorulmuş görünüyorsun demedim, gergin görünüyorsun dedim" dedi. Ben de " Annemlerle pek anlaşamıyorum bu aralar. Eve de alışamadım. Ondandır," dedim. Neyse ki çok üstelemedi. Demir'e her gece üvey babamla uyandığımı, üvey babamın evde karanlıkta dolaştığını söylemedim. Böyle söyleyince gerçekten tuhaf bir aile olduğumuzu düşünüyorum.
Çantamdan telefonumu çıkarırken günlüğü fark etti. " Günlük mü tutuyorsun" dedi. " Evet" dedim tereddütle. Sanki utanılacak bir şey yapıyormuş gibi. Ama gerçekten de utanmıştım. Psikolojik sorunu olanlar günlük tutarmış gibi geliyor bana. İnsan niye kendi yaşadıklarını, hislerini kendine anlatsın ki. Bende de var bir sorun demek ki :) Bakmak istedi. Tabii ki göstermedim. Günlüğümü en çok uzak tutmak istediğim kişi o. Okuyupta kafayı yediğimi düşünmesini istemem. Çantamı kapatırken " Senin günlük tutacağın hiç aklıma gelmezdi," dedi. Ben de " Neden?" diye alınmış gibi sordum. " Genelde içe kapanık kızlar günlük falan tutar. Yani ben hep öyle düşünmüşümdür," dedi.
" Sorunlu olduğumu mu söylemeye çalışıyorsun?" dedim. Yüzüm ciddi görünüyordu. Benim böyle tepki vermeme şaşırdı. Yüzü kızardı.
" Hayır tatlım. Öyle şey olur mu?" diye durumu kurtarmaya çalıştı. Ben de gülüp " Şaka yaptım şaka. Benim günlüğümü okumaya çalışır mısın? İşte böyle mosmor olursun," dedim. " Çok fenasın," dedi. Rahatlamıştı. Ya benim sevgilim bazen çok salaklaşıyor. Onu dumur etmek çok hoşuma gidiyor. Çünkü salaklaşınca çok sevimli oluyor. Bayılıyorum ben ona.
Yemek ikimiz için de çok keyifliydi. Sonra da sinemaya gittik. Film pek güzel değildi, ama kafamı dağıtmaya yetti. Demir beni eve bıraktı. Eve geldiğimde Kerim ile annem TV seyrediyorlardı. Ne keyifli, ne de keyifsizdiler. İyi geceler dileyip çıktım odama. Artık onları takmayacağım. Keyfimi kaçırmalarına izin vermeyeceğim. Ne halleri varsa görsünler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İfrit Günlükleri - 1 - Kâbus
Horror"Hayaletlere inanmam. Onlar küçük çocukları korkutmak için uydurulmuş şeyler. Ama ifritlere inanırım. Onlar canınızı yakabilir. Bir tanesi... canımı yaktı." Deniz'in yeni aldığı günlüğü yaşadığı kâbusların tanığı olacaktı. Hayallerini, üzüntüler...