Sabah kendimi Baran'ın yatağında buldum.kıyafetlerim değiştirilmişti.benim Baran'ın odasında ve yatağında ne işim vardı?.
Yataktan kalktığımda sersem sersem yürüyerek aşağıya indim.
-Baran?.
Baran yoktu sanırım kahvaltı da yapmamış artık onu kahvaltı yaparken görmüyordum bir kaç gündür.
Geceleri bazen su içmeye kalktığımda onu hep koltuğunda başı ellerinde bir şekilde oturmuş buluyordum.bir ara acaba uyur gezer mi?,diye düşünmüştüm ama Baran uyumuyordu ki,gözleri kırmızıydı her gün,kan çanağına dönmüşcesine.
Acaba sorunları mı? Vardı,benim bilmediğim.zaten ne biliyordum ki?,onun hakkında. neleri sever,neleri sevmediğini biliyordum az çok, ama onlar benim inatlarımın kurbanı olmuştu.
Hayatında sadece kurallar ve felsefeler vardı,Baran felsefeleri.Baran'ı yerde ararken gökte buldum,bahçeye oturmuş boş boş etrafa bakıyordu.
Arkasına dönüktü sırtına dokunduğumda sıçradı.-Ne yapıyorsun?.
-Dalmışım.
Karşısına oturdum,ben konuşurken o dinliyormuş gibi kafasını sallıyordu.
"Baran duymuyor musun?",cevap vermesi gereken bir soruda bunu dedim.-Ne var!.
-Çok dalgınsın bu aralar iyi misin?.
-Yok bir şey.
-Dün gece çok içmişim başım çatlıyor.
-Dün geceyi hatırlatma, deli ettin beni.
-İnsanlar sarhoşken başka biri olurlar ben nasıldım.
-Deli,çılgın,seksi tam bir manyak...daha sayayım mı?.
-Hayır,midem kötü sanırım kusacağım.
Ağzımı kapatıp banyoya koştum klozetin kapağını açıp ne içtiysem çıkardım.
-Kahretsin.
Baran gelince hemen klozetin kapağını kapatıp sifonu çektim.
Ve klozetin yanına oturdum.-Lütfen git beni böyle görmemi istemiyorum.
-Saçmalama.
Ayağa kalktım ve elimi yüzümü yıkadım.
Aynaya baktığımda çok kötü gözüktüğümün farkına vardım.yüzüm solgun gözüküyordu.havluyla yüzümü kurulayıp,Arkamı döndüğümde baran'ın göğsüne çarptım.
Elini anlıma koyup ateşime baktı.-Dün gece olanları hatırlıyor musun?.
-Hatırlamıyorum.
-Hastaneye gidelim.
-Hastaneleri sevmiyorum,üstümü değiştirip çıkacağım.
-Nereye?.
Cevap vermeden uzaklaştım.
Duş aldıktan sonra saçlarımı kurulayıp üstümü değiştirdim.saçımı taradıktan sonra üstüme parfüm sıktım.dudaklarıma nemlendirici sürüp gözlüğümü taktım ve odamdan çıktım.
Baran'a nereye gideceğimi söylemeyip motorunun anahtarını alıp kaçtım.
Aslında amacım kafamı dinlemek ve biraz olsun uzaklaşmaktı.
İstanbulvda ki arkadaşlarımla buluşup bir kafe de toplandık uzun süre ayrı kaldığımız için zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.saat neredeyse akşam olmuş,sosyal biri olduğum için kolay kolay arkadaş ortamından ayrılamam hatta son kişi masadan kalkasıya kadar ben kalkmam.
Ve o son kişi kalkmıştı son kişide Buraktı.-Kalkmıyor musun biz başka bir yere geçeceğiz gelmek ister misin?
-Tamam zaten biraz kafamı dağıtmaya ihtiyacım var.
Burağın arabasına binip ön koltuğa oturdum.Ben ve gruptan bir kaç kişi daha arabaya ardımdan binmişti.
*****
Araba durduğunda inmeden önce camdan dışarı bakmıştım "Lux " adında Gösterişli bir mekana gelmiştik.
Arabadan indim ve giriş kapısına doğru yürümeye başladık Burak da yanımda yürüyordu.Kapıdan içeri girmeden hemen önce karşıma dikilmiş bana dik dik bakan Baranla karşılaştım.
Göz ucundan bakarak,
-Defol.
Dedi Baran Burağa.-Gitmezsem ne olur ?
Diye bağırınca Burak,bileğini tuttum.-Sakin ol Burak.
Baran parmaklarını kütletip,kollarını sıvadı.
-Gitmezsem ne olacak öyle mi!.
Durup burağın yüzüne bir yumruk salladı.-Ne yapıyorsun Baran,Burak iyi misin?.
Ben Burak'ın kanayan burnuna bakarken Baran ceketini düzeltip beni orada bırakıp gitti.
-Bekle burda geleceğim.
Dedim ve çantamdan peçete çıkarıp Burağa verdim.Baran'ın arkasından koşup,
-Bekle!.
Dedim.Baran beni dinlemiyordu,
Daha da hızlanıp kolunu tuttum.Kolundan elimi çekmeye çalışırken beni itti.
İtmesiyle birlikte oradaki ağaca çarpıp düştüm.-Kaybol!.
Dediği son şey buydu,beni bırakıp gitmişti.Kendimi toparlayıp Burağın yanına gittim.
Merdivenlerde oturuyordu.-Burak Baran'ın adına özür dilerim.
-Başkalarının adına özür dilemeyi bırak.
-Olsun ben yine de özür dilerim.
-Boş versene.
Deyip merdivenden kalktı ve arabasına doğru yürüdü.Arabasının kapısını açtıktan sonra,
-Atla.
Dedi.-Yok ben eve gideceğim.
-Sen bilirsin.
Burak arabasına binip gitti,neden ona eve gideceğim dediğimi bilmiyorum yalan söylemiştim ama mecburdum daha fazla gerginlik çıksın istemiyordum.eve de geri dönemeyeceğime göre en iyisi Baran sakinleşiyesiye kadar kafamı dinlemek.Baran'ın ve benim biraz yalnız kalmaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyordum.son çare olarak deniz kenarına gidip oradaki bank'a oturdum.eve geri dönmeyecektim,bana kaybol dediyse sonucuna da katlanacaktı.
Saatler geçti ben sadece denizi izliyordum,dalgaları,kayalara çarpan su sesini.Kulaklığımı takıp gözlerimi kapattım ki biri kulaklığımı çıkardı.gözlerimi açıp karşımda dikilen Baran'a baktım.
-Neden eve geri dönmedin,seni kaç kere aradım neden benim telefonlarım açılmıyor?.
-Bana kaybol demedin mi,benden kayboldum işte,o dediklerinden sonra senin evine mi gelecektim.
Dedim ayağa kalkarak.-Senin için endişelendim,aptal,eve gelmeyince başına bir şey geldi sandım.
Umursamayarak denize doğru bakmaya devam ettim.Ama Baran hiç beklemediğim bir anda beni kendine çekip sarıldı.
Ona sarıldığım an kalbimdeki tüm kırıklar iyileşecek, onun gözlerinde bir sihir var dünyamı tersine çeviriyor o benim,yol gösteren'im rehberim.
-Eksiklik hep yanımda duruyor.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zor Mafya
General FictionYara ve yarabandı'nın hikayesi , Hayat hiç bu kadar zor olmamıştı, O bir mafya, o delicesine aşık, Aşık olduğu kadar acımasız bir o kadar da karanlık. Ama tek bir hassas noktası vardı beyza. O yer altının ve yer yüzünün hakimi, ...