Işığı kapatıp gitmesini beklerken o yanıma gelip yatağa uzandı.
Belimden tutup Beni kendine döndürdü.-Çok güçsüz ve kırılgansın böyle kızlardan nefret ediyorum.
-Bende böyleyim.
-Evet öylesin ama olmamalısın Yürü gidiyoruz!.
-İstemiyorum.
-Ya yürürsün yada seni taşırım.
-Midemin alt üst olmasını istemiyorum,kendi ayaklarımla gelmeyi tercih ederim.
Şimdi beni nereye götürüyordu?.ya bana kötü bir şey yaparsa?,demeden de geçemiyor insan.
Baran arabaya bindi ilk kez yanında şoför'ü yoktu.
Bu beni daha da korkutmuştu.
Arabaya binmeden öylece dikilip durdum.-Bin şu arabaya.
Dedi kornaya basarak.-Binmek istemiyorum.
-Bir daha aynısını tekrarlarsan şuandan itibaren son kez yüzümü göreceksin bu hayatta.
-Nasıl yani?.
Boğazına elini götürüp kesme işareti yaptı.
Daha fazla uzatmayıp Arabaya bindim ve Baran arabayı çalıştırdı.
Beni ormanlık bir yere götürmüştü burası bir dağın tepesiydi.
Arabadan indi ve benim olduğum yerin camını tıklattı.
-Hadi.
-İn...
Söylediği şeyi hatırlayarak "inmesem" diyemedim ve indim.
-Neden beni böyle ıssız bir yere getirdin?.
-Seni öldüreceğim o yüzden.
-Yapamazsın.
-Yaparım,ben seni öldürmek istesem evde öldürürdüm niye seni böyle ıssız bir yere götüreyim ki ,korkak birine mi benziyorum?.
-O zaman neden beni buraya getirdin?.
-Sonunu düşünme şimdiye bak.
-Bakıyorum.
-Ama göremiyorsun ne yazık ki,çünkü körsün.
Elimi tuttuğu gibi beni uçurumun kenarına götürdü,
Tabi elini kana bulamaktansa benim düşüp ölmem temiz iş olurdu.bunu eli kanlı birine söylemek saçmaydı tabi.-Ne yapacağız burada?.
Beni çekip önüne getirdi,bir adım atsam aşağıya düşecektim.
-Yükseklik korkum var ne yapıyorsun?.
-Ölmekten korkuyor musun?
-Evet,sen korkmuyor musun?.
-Benim gibi adamlar ölümden kaçmaz ölümle yaşar.
Arkadan ellerimi tutup kaldırdı artık kendimi kanatlarımı açmış kuş gibi hissediyordum.
-Bırak kendini, kasma.
-Baran Yapma korkuyorum.
-Bana güvenmiyor musun?.
-Bilmiyorum.
-Gözlerini kapat ve sesleri dinle.
Baran'a güvenip gözlerimi kapattım baranın nefesinin sıcaklığı boynuma çarpıyordu,
Baran savrulan saçlarımın arasına kafasını sokmuş kokumu içine çekiyordu.
Bu korkumun geçmesi için etkili bir yöntemdi,
Gözlerimi açtım ve gökyüzüne baktım kuşlar uçuyordu.güneş neredeyse battı batacak.
Uzaktan Kuş sesleri duyuluyordu.-Hala korkuyor musun?.
-Korkmuyorum.
Ellerimi bıraktı ve arkasını dönüp yürümeye başladı.
Arkasından koşarak,-Nereye gidiyorsun?.
-İşlerim var.
-Bu muydu bana göstereceğin?.
-Şimdilik küçük bir terapi.
-Neyi öğretiyorsun bana?.
-Korkusuz ve cesur olmayı.
-Ben senin gibi olmak istemiyorum.
-Bana benzemeni istemiyorum,sen benim beyaz yanımsın.
-Sende bu hikayenin siyah'ı mısın?.
-Unutma beyazın kaderi kirlenmek siyahın kaderi suçlanmaktır,ama ben buna asla izin vermem.
Hiçbir şey söyleyememiştim dilim tutulmuşçasına sustum ama o konuşmaya devam etti.
-Gece kulübüme gideceğiz yolda bir yere uğrarız şu kıyafetlerden kurtulursun.
-Seninle her yere gelmek zorunda mıyım?.
-Evet,itirazın mı var?.
-Evet var!.
-İyi o zaman eve gidip orda hapis hayatı yaşarsın.
Evde tek başıma kös kös oturmaktansa Baranla takılmak daha iyi gibi görünüyor.Tekrar arabaya bindik Baran beni gece kulübüne götürmeden önce bir giyim mağazasına uğradık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zor Mafya
Ficción GeneralYara ve yarabandı'nın hikayesi , Hayat hiç bu kadar zor olmamıştı, O bir mafya, o delicesine aşık, Aşık olduğu kadar acımasız bir o kadar da karanlık. Ama tek bir hassas noktası vardı beyza. O yer altının ve yer yüzünün hakimi, ...