Merhaba hoşgeldiniz! umarım hikayemi beğenirsiniz 😅 multimedyaya severek dinlediğim bir şarkı koydum! Dinlemek istersiniz belki sizde ☺️
Ufak bir bilgilendirme! Kitabımdaki ana karakterler -Defne ve Aras- Yağmur doğmadan öncede bir kaç kez karşılaşıyorlar. Ama elbetteki bunu hatırlamıyorlar. Çünkü bu karşılaşmalar oldukça kısa süreli karşılaşmalar. Hatırladıkları anılarda olacak elbette ama hepsi değil maalesef. Kitabımın asıl konularından bir taneside tesadüfler üzerine kurulu bir aşk.. Bunun için bazı bölümlerin içerisinde bölümden bağımsız olarak yada bölüm sırasında hatırlanan geçmişi paylaşacağım. Zaten okuyunca ne demek istediğimi anlarsınız. Sadece bazı bölümlerde dediğim gibi bölümden bağımsız olarak yazılacak bazı şeyler ve bu anıları ana karakterlerimiz maalesef hatırlamayacak ama ben yazar olarak güçlü bir hafızaya sahip olduğum için tabiki hatırlayıp size aktaracağım bu anıları 😂 Yeni başlayacak olanlar için ufak bir uyarı! Bu tarz bir hikaye okumak istemezsiniz belki diye uyarmak istedim sadece ☺️
İyi okumalar 🤗
Defne küçük kızının elinden tutmuş sokağın başından evlerine doğru ilerliyorlardı. Saat akşam 7 civarıydı. Her zamanki gibi Defne çalıştığı kreşteki tüm çocukları ailelerine teslim etmiş ve son kalan çocuğu yani kendi kızını almış ve kreşten çıkıp evlerine doğru yola çıkmışlardı. Kısa süren bir otobüs yolculuğundan sonra sokaklarının biraz ilerisinde inmişler ve şimdi yürüyerek sokağa gelebilmişlerdi nihayet.
Defne kızının elini çekiştirmesiyle ona döndü. Kızı ona yavru kedi bakışları fırlatıyordu. Defne elbette bu bakışların anlamını çok iyi biliyordu. Kesinlikle bir şey isteyecekti.
"Anneciğim bugün hava çok güzel hemen eve gitmesek olmaz mı? Bakkala gidip dondurma alsak ve parkta biraz otursak! Nolur, lütfen anneciğim eve gitmek istemiyorum." Şimdi anlaşılmıştı işte küçük hanımın derdi. Defne düşünüyormuş gibi yaptı bu sırada küçük kız ellerini çenesinin altında birleştirmiş tatlı tatlı annesine bakıyordu. Defne daha fazla dayanamayarak konuştu.
"Tamam ama önce eve gidelim üzerimizi değiştirip yemek yiyelim daha sonra çıkalım. Tamam mı?" Küçük kız sevinçle ellerini çırptı. Sonra annesinin bacaklarına sarıldı. Defnede onun bu hallerine gülerek onun boy hizasına eğildi ve küçük kızın boynuna sarılmasını sağladı. Küçük kız annesine boynuna sıkıca sarıldı ve yanağına sulu bir öpücük kondurdu. Bu Defnenin kıkırdamasını sağladı. Küçük kızı kucağına aldı ve kendi etrafında bir kez döndürdü. Küçük kızın kahkahaları sokağı dolduruyordu. Anne-kız gülerek yaşadıkları apartmana gittiler ve içeri girdiler.
Bu sırada evlerinin tam karşısında park edilmiş arabadaki adamdan habersizdiler. Adamsa oldukça dikkatli bir şekilde onları izliyordu. Yüz ifadesi ise oldukça değişkendi. Mutlu, üzgün, öfkeli...
Bir hafta önce,
Aras babaannesinin yatağının yanında oturmuş, dirsekleri yatakta avuç içlerine alnını dayamış şekilde oturuyordu. Yatakta bir kıpırtı hissedince kafasını kaldırdı. Babaannesin yorgun gözleri zorlukla açılıyordu. Ağızında solunumunu düzenleyen cihaz takılıydı. Arası görünce yaşlı ellerini ağır ağır kaldırarak maskeyi çıkarttı. Aras engel olmak isteyincede diğer eliyle engelledi. Aras onun konuşmak istediğini anlamıştı. Odada Arastan başka kimse yoktu.
"Oğlum!" dedi. Sesi pürüzlü çıktığı için iki kez tekrarlamak zorunda kalmıştı. Derin bir nefes alıp devam etti konuşmasına "Sana sözlemem gereken" öksürdüğü için ara vermek zorunda kalmıştı. "sana söylemem gereken bir şey var!" Maskesini tekrar takıp derin derin nefes aldı. Tekrar çıkarttığında daha iyi konuşabiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BIRAKAMAM!
ChickLitBu adam az önce resmen ayaklarını yerden kesmişti ve Defne bunu bir kez daha yaşamayı çok istiyordu. Bu yüzden kedini sürekli adamın dudaklarına bakarken yakalıyordu. Aras derin bir nefes alarak konuştu. "Defne çok tehlikeli sularda yüzüyorsun güzel...