Benim kadar hayırsız bir yazar daha yoktur herhalde bu platformda :(
Çok özür dilerim kitabımı okuyup değer veren herkesten.
Hala okumak isteyenler olur mu bilmiyorum ama yine de iyi okumalar.
13. bölüm - Gülüşü güzel olanın...
Defne gelen öpücükle neye uğradığını şaşırırken panikle Arası kendinden uzaklaştırmaya çalıştı. Sonuç ise Aras için acılı oldu. Defnenin biranda kendisini itmesiyle boş bulunup kanepeden aşağı düşmüştü. Aras yerde şaşkınca Defneye bakarken, Defne mahçup gözlerle kendine bakıyordu.
"Özür dilerim Aras, ben biran şaşırdım. İyi misin sen? Bir yerine bişey olmadı değil mi?"
Aras Defneye hafif kızgın bakışlar atarak kızgın bir ses tonuyla konuştu. Amacı Defneyi utandırmaktı.
"Aman Defne neyine şaşırdın bu kadar! Alt tarafı alnından öptüm, kim bilir dudaklarından öpünce ne tepki vereceksin?"
Defne duyduklarıyla ufak çaplı bir şok yaşarken yavaşça kızardığını hissediyordu. Ne demek dudaklarından öpünce! Bu adan kendisini dudaklarından öpeceğini mi söylemişti resmen.
"Ben bir Yağmura bakayım en iyisi!"
Defne o kadar alışmıştı ki bahane bulup kaçmaya, artık bu işte oldukça iyiydi. Arasın ağzını açıp itiraz etmesine izin vermeden kanepeden inerek koşar adımlarla kaçtı salondan. Arasın, kızaran yanaklarını fark etmemesini umuyordu.
Aras elbetteki kızın kızaran yanaklarını görmüştü ve hatta kızın kaçışını izlerken kahkahasını durduramamıştı. Ardından mırıltı şeklinde konuşmayı da ihmal etmemişti elbette.
"Kaç bakalım sen kaç! Daha ne kadar kaça bileceksin göreceğiz!"
Aras giderek Defneye kapıldığının farkındaydı. Ama bu onu rahatsız etmek yerine daha da mutlu ediyordu. Çünkü ona göre Defneye aşık olmak korkulacak bir şey değil aksine gurur duyulacak bir şeydi. Çünkü Defne öyle sevilesiydi ki insanın sevdikçe sevesi geliyordu.
Aras yine düşüncelere dalmıştı Defnenin arkasından bakarken. Ardından birkaç gün öncesine gitti aklı. Defnenin odasında Yağmurun kayıp oyuncağını ararken bulmaması gereken ya da tam olarak bulması ve okuması gereken bir şey bulmuştu. Defnenin anı defterini...
3 gün önce...
Aras kızının ısrarlarıyla Defnenin odasına girmişti. Yağmur ısrarla oyuncağının annesinin odasında bir yerlerde olduğunu iddia ediyor ve babasından onu bulmasını istiyordu. Aras bu ısrarlara daha fazla dayanamamış ve sonunda Defnenin odasına girmişti. Yağmurla birlikte etrafa bakarken Yağmurun 'baba bak bu annemin özel defteri!' demesiyle ona dönmüş ve elindeki eskimiş defteri görmüştü.
'Annem bir keresinde bu defter yırtıldı diye çok üzülmüştü. Sonra birlikte yapıştırmıştık onu! Annem bu defterin onun için çok özel olduğunu söylemişti!'
Yağmurun sözleri Aras'ın merakını arttırırken bu defterin muhtemelen Defnenin günlüğü gibi bir şey olduğunu tahmin etmişti. Ve bunun kötü bir şey olduğunu bilse de onu okumak için içinde delicesine bir istek uyanmıştı.
Yağmurun oyuncağını bulmasıyla odadan koşarak ayrılması bir olmuştu. Aras ise kararsız bir şekilde bir deftere bir kapıya bakıyordu. En sonunda dayanamayarak gitmiş ve defteri eline almıştı. İçini açtığında tahmin ettiği gibi bunu bir anı defteri olduğunu anlamıştı. İlk sayfalardaki yazılar çok kötüyken ilerledikçe yazı güzelleşmişti. Aras rast gele bir sayfa açtı ve okumaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BIRAKAMAM!
ЧиклитBu adam az önce resmen ayaklarını yerden kesmişti ve Defne bunu bir kez daha yaşamayı çok istiyordu. Bu yüzden kedini sürekli adamın dudaklarına bakarken yakalıyordu. Aras derin bir nefes alarak konuştu. "Defne çok tehlikeli sularda yüzüyorsun güzel...