~Emre'nin ağzından~
Asya'ya kendimi kanıtlayamadım. Defne'nin kuzeni yüzünden. Sonuçlar benim aleyhime olsa yırtmazdı. Ah Asya ah. Defne'yi öldürücem. Öyle sinir cümlesi falan değil öldürücem.
"Ya Emre noolur biraz yavaşla yalvarırım!"
"Aaaa yapma ama, çok eylenceli değil mi ama?"
"Emre sen iyi değilsin yapma dur nolur!"
"Hamile olmadığını itiraf edene kadar bu hız artacak!!!"
"Ya ama Emre sana söylesem nolucakki bunu Asya'ya nasıl kanıtlayacaksın?"
"Al işte ya Defne neden yapıyosun bunu!"
"Çünkü ç-çünkü seni seviyorum."
"Lan bana bak Asya'yı ne kadar sevdiğimi bilmiyo musun?"
"Biliyorum! Zaten senin ona olan sevgini kıskandım. Ona ona olan bakışların, o kadar aşk doluki, o bakışlara sahip olmak istedim bu olay bu!!!"
Birden frene bastım.
"İn aşağı Defne."
Ağlıyodu. Üzülürdüm normalde olsa ama şuan hiç mi hiç üzülmüyorum. Asya'mı ayırdı benden. İndi ve kapıyı çok sert çarptı.Mutluluktan çifte telli oynuyodum. Parmaklarımı şıklatıyodum. Tabiikide Defne indi diye değil telefonumun ses kayıtı açık olduğu için. Hemen ses kaydını kapadım. Tam gaz yurda sürdüm. Yoldayken Kaan mesaj atmıştı. Defne'yi sevdiğini bilmiyodum falan diye. Bende ona seviyorum var mı yazdım. Eminim şuan çok sinirlidir. Yurda gelince indim.
"Asyaaaaaaa!Sılaaaaaaaa!Kaaaaaaaaaan!Burkaaaaaaay!"Diye basbasbağırdım yurda doğru. Hazırda bekliyolarmış gibi hemen hemen herkes cama çıktı. Sıla bana şok bi şekilde bakıyodu. Kaan sinirliydi.Burkay'da yeni geldiği için her şeyden habersiz beni izliyodu.
"Emre niye geldin? Asya' ya Defne'yi sevdiğini falan mı itiraf ediceksin? Ne zaman bu kadar acımasız oldun?!"
"Kaan bi sus ya. Asıl sen ne zaman Asya'yı bu kadar savunur oldun?"
"Yengem diil mi savunurum tabi lan! Şey pardon yengem diil artık"
"Yoo gayetde yengen oluyo."diyince sustu. Asya çıkmamıştı asıl çıkması gereken kişi yoktu.
"Sıla nolur Asya'yı çağır."
"Bekle!"diyip içeri girdi. Sonra uykucu güzelim Asya ve Sıla cama çıktı.
"Asya'm dinle bu ses kaydını iyi dinle!"dedim ve ses kaydını açtım.Herkes şaşkın şaşkın bizi dinliyodu. Ses kaydı bitince Asya'ya baktım.Yoktu. Ne yani ben o kadar uğraşmıştım bu kayıt için. Ah be Asya takmadı bile. Birden biri kollarını boynuma sardı. Ahh bu o koku. Asya'mın kokusu. O kadar hasret kalmışımki ağlıyodu ve titriyodu onu sıkıca sardım kollarımla. Bir alkış kopmuştu. Asya'nın ellerinden tutup gözlerine baktım.
"Güzelim,hatırlıyo musun? Çıktığımız gün sana ne demiştim?"heyecanlandı birden -bunlar tabiiki hatırlıyorum- bakışlarıydı.
"Bundan sonra benim olur musun? Demiştin."
"Sen ne demiştin peki?"diyince kafasını eğip onayladı. Çünkü o günde utanıp böyle yapmıştı.
"Sen benim bitanemsin ya güzelimsin her şeyimsin" diyip tekrar sarıldım. Tekrar alkışladılar...
~Asya'nın ağzından~
Emre'mle barıştığımızdan beri her şey yolunda. Tabii Burkay ve Kaan'ın kavgaları hariç. Çekilmez oldular sürekli kavga,sürekli...
Mert desen her saat mesaj atıyo müsait misin diye. Bende her seferinde kibarca geri çeviriyorum tekliflerini.
Sıla'da Kaanla ne kadar samimi olsada çıkmamada inatçıydı.
Emre ve bense hergün beraberiz.
Defne'yi merak ediyosunuz dimi? O ailesinin yanına Antalya'ya gitti. Birdahada geleceğini sanmam. Sıla'nın söylediğine göre Mert beni seviyo. Eskiden olsa çarpardım ağzına ama artık bişey diyemiyorum. Çünkü Mert gerçekten her seferinde arıyo yada mesaj atıyo. Emre bilse varya öldürür onu. Mesajlardanda haberi yok zaten...~Mert'in Ağzından~
Bu iş fazla uzadı. Asya'yı alıp gitmek istiyorum buralardan. Sıla bişey beceremedi zaten. Defne desen gerizekâlı hamile olmadığını itiraf etti.
En iyisi benim bişeler yapmam. Asya'ya zorla sevdiremem kendimi. Onu seviyorum ve üzülmesine dayanamam. Bana aşık olacak bunu başarıcam . Zaten dün onların okuluna kayıt yaptırdım ve hatta onların sınıfındayım yarın neler olucak bilmiyorum...
~Sıla'nın ağzından~
"Laan Asya kalk da yaw!"
"Bana bak Sıla seni boğarım ha defol git lan uyicam."
"Okul var okull 2 ay neyine yetmedi."diyince kalktı. Pardon kalkamadı. Hatta düştü. Hatta yere yapıştı. Ve hatta yeri öptü gibi bişey. Kahkaha atmaya başladım. Karnım ağrıyıncada yere yatıp gülmeye devam ettim. Asya ayağa kalkıp
"Seni gıdıklamaz mıyım?"
"Ya A- Asya dur! Ya tikim var d-dursanaaaağ"
"Şimdilik bu kadar yeter ama bu burda bitmeeeez koçum!"
"Aman iyi tamam be!"
///////////
Üstümüzü giyindik,kahvaltı yaptık ve bahçeye indik. Emre,Kaan ve Burkay 3 badigart gibi dizilmişlerdi. Kıkırdadım sessizce.
"Güzelim benim ya nerdesin özledim"
"Emreee! Burdayım işte" diyip öptü. Ay aman hiç ayrılmayın zaten.
"Günaydın Sıla"
"Günaydın Burkay"
"Asıl bana günaydın dimi Sıla" diyerek lafa atladı Kaan.
"He he Kaan." Diyip göz çevirdim yürümeye başladık. Asya ve Emre önden gidiyorlardı. El ele hemde.Bende bir Burkayla bir Kaanla. Yarış yapıyolardı sanki Burkay yanıma gelince Kaanda gelip onu itiyor ve Kaan yanıma gelmiş oluyo ama maalesef bitmiyo bu seferde Burkay onu itip yanıma geliyo. Bu zorlu yarışı yaparken onlar, ben saadece gülüyodum. Sonunda okula gelmiştik. Mert, Mert burdaydı. Yanımıza geldi.
"Asya meraba"
"Meraba Mert. Neden burdasın?"
"Artık bu okuldayım."
"A- amaa, anladım iyi dersler sana"dedi, ilerlediler bende Mert salağına göz çevirip arkalarından gittim. Sınıfa girdik oha Mert yine burda.
"Pardon birader sen yine neden burdasın?"dedi Emre.
"Bu sınıftayım çünkü."
"Olma bu sınıfta"
"Pardon bi problem mi var?"
"Sensin"
"Mesele ne anlamıyorum seni?"diyince Emre sinirlendi ama Asya onu çekip yanına oturttu.
"Öyle olsun Asya Hanım bende tek oturiyim o zaman dimi?" Dedim acındırarak kendimi.
"Yaa mandalinam tamam otur geliyorum." Diyip Emre'yi öptü.Yanıma geldi. Kaan'da Emrenin yanına oturdu. Zaten hemen sonrada hoca geldi.
Emre ve Mert
Kaan ve Burkay
Fırtına öncesi sessizlik gibi. Bu dörtlüyle nasıl geçicek okul günleri hiç bir fikrim yok Asya'ya baktım oda bana ikimizde gerilmiştik...Okuyup oy veren ve vermeyen herkese selamlar...
Gerçekten artık bişey söylemeyeceğiz. Okuyan sayısı oy sayısının yaklaşık üç katı...
Fazla oy olunca bölüm daha uzun oluyor çünkü bize yazma isteği geliyor. Neyse....
İyi geceler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TİRYAKİ
RomanceTiryakisi olunmuş aşklar ve engeller. Aşk engel tanımaz derler, doğru mu? Yazar: SAFİYE VE BUSE