TİRYAKİ

-18-

~Emre'nin Ağzından~

O günü hatırladıkça deliriyorum. Gerçekten napcağımı şaşırdım. Normalde Kaan'ın bu yaptıklarını affetmezdim ama gerizekalı bok çukurunda yüzüyo resmen. Uğuşturucuya başlamıştı çok içiyodu ve şuan kurtulmak icin kendisiyle savaşıyo resmen. Bizde ona olanlardan bahsetmeyip yanında olup yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ahh be Kaan ah be kardeşim bunu asla unutmicam ama bi şey de diyemiyorum işte napcam ben senle yaw.

"Lan Kaan kalk artık saat 12!"
"Ya başım ağrıyo az dur ya."
"Ağrır tabi mal. Sen yine dün nerdeydin ? Yine oraya gittin dimi!!"
"Ya Emre bırakmaya çalışıyoz işte be . Öyle birden nası bırakım."
"Of tamam kes. Bidaha benden habersiz bi yere gitme göt! Sonra ulaşamıyoz. Kalk hadi bugün kızlarla ders çalışcaz."
"Ha?"
"Kalkkk!!!"
Hey Allahım ya deli edicek bu beni. Yatağının yanıma gidip sinirli bakışlarımı ona atmamla kalkması bir oldu.

~Sıla'nın Ağzından~

"Asyaa."
"Hee?"
"Ya benim test kitaplarım nerde ya dolapta yokk."
"He şey onlar şurda ki çekmecede aç bak."
"Orda ne işi var kitapların ya."
"Canları sıkılmış azcık da burda durak dediler."
"Hahaha çok komiksin."
"Ben hazırım aşa da bekliyorum oyalanma." Diyip çıktı Asya.
Bende çekmeceden çalışcağım kitapları alıp cantaya koydum. Sonra son kez aynadan kendime baktıktan sonra aşaya indim. Bizim kadro tamamdı. Gözlerimi Kaan'a çevirdim. Ahh bi insan gülümseyince bu kadar tatlı olur mu be?

"Ee hani benim öpücüğüm prenses?"
"Ya Kaann!" en yakın arkadaşlarımızda olsa yanımızdakiler utanıyorum ya. Gidip sarıldım sımsıkı.
"Hadi gençlik binin arabaya gidelim artık." hepimiz Emre'nin arabasına bindik. Asya öne geçti biz de arka koltuğa geçtik Kaan'la.
Asya hala huzursuz gibi Kaan'ın yanında. Haklı. Yaşadığı şey kolay birşey diil. Ama Kaan da şuan iyi değil. Kurtulması gereken şeyler var. Ahh. Yoruldum yeminlen ya şu okul bitsin evlenek de kurtulak ya. Artık evlendiğim ve evimde küçük küçük Kaanların gezdigi günlere geçmek istiyorum. Ona benzemelerini çok isterim. Bi ses düşüncelerimde hayallerimden sıyrılmama neden oldu. Bu ses Kaanımın sesi.

"Prensesss. Daldın gittin iyi misin?"
"Ha şey evet bi şey düşünüyodum."
Kulağıma doğru eğilip fısıldadı
"Birlikte uyicağımız geceleri mi düşünüyodun. Bende Sabırsızlıka o günleri bekiyorum."
Ayh yanaklarım mı yanıyo ya. Kahretsin.
"Utanma" dedi Kaan gülümseyerek.
"Eveet geldik inebiliriz." dedi Emre.

~Asya'nın Ağzından~

Arabadan inip Emrenin koluna girdim. Geldiğimiz yer Emrelerin kafesiydi. Daha doğrusu bi tanıdığının. Bugun full ders çalışıcaz. Sınava az kaldı. Kafeyi kapattırdığı için sadece biz olucaktık. Ayhh çişim geldi yaa.
"Emree."
"Efendim güzellik."
"Çabuk girelim hadi tuvalete gitmem lazımm."
"Tamam tamam." diyio kapıya yöneldi açıktı kapı kitlenmemiş.
"Galiba biz gelcez diye açıp gitmiş arkadas neyse girin. Güzellik sende çabuk git tuvalete hadi."

Çantamı bi tane masanın üstüne koyup tuvalete doğru koştum.
İşimi halledip çıktım. Ayna çok güzeldi. Telefonum içerde olmasaydı foto çekinirdim kesin. Eğilip elimi yüzümü yıkadım. Tuvaletin kapısı kapandı. Sıla geldi galiba.

"Sıla içerden telefonum getirsene ya."
"Benim telefonumu kullanabilirsin."
Bu erkek sesi ama? Hemde Mert'in sesi. Suyu kapatıp başımı kaldırdım hemen. Aynadan baktığımda Mert hemen arkamdaydı. Tam çığlık atıcaktım ki kocaman eller ağzımı sardı.
"Şşşt sakin ol Asyam." diye fısıldadı. Ne diyo bu ya.
"Bak şimdi eğer sesini çıkartırsan ve dediklerimi yapmazsan o içerdeki arkadaşların için pek iyi olmaz."
Sessizce kafamı tamam dercesine salladım. Kalbim çok hızlı atıyodu. Allahım sen bana yardım et. Bi günümüzde normal geçsin ya.
Burnuma garip bi koku geldi ve......

~Sıla'nın Ağzından~

"Sıla."
"Efendim enişte?"
"Asya nerde kaldı ya bi baksana."
"Tamam geliyorum hemen siz devam edin." Regl oldu heralde. Yavaş adımlarla tuvalete doğru ilerledim. İçeri girdim kimse yoktu. Kapıları tek tek tıklatıp açtım
"Asyaa nerdesinn?"
Yok! Nerde bu kız ya?
Hemen bizimkilerin yanına koştum.
İkisi de şaşkın ve korkulu gözleriyle bana baktı.
"Sıla noldu iyi misin? Asya nerde?"
"Yok."
"Nası yok?"
"Ya yok işte tuvalette." dedim bağırarak. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Emre kalkıp tuvalete koştu
"Asyaaa!! Güzelimm nerdesin?"
Kaan kalkıp ellerimi ellerinin arasına aldı.
"Sakin ol prenses. Bi şey yok tamam mı. Buralardadır korkma" diyip sarıldı. Yaşlar birer birer gözlerimden süzülmeye başladı.

~Emre'nin Ağzından~

"Asyaa nerdesinn?" her yere baktım yok! Kahretsin ya nerde bu kız. Deliricem nerde nerde nerdeee!
Dışarı çıkıp etrafıma bakındım.
"Asyaaa!!" Arkamda Sıla ve Kaan da geldi. Sıla ağlıyordu. Bu kızların başından bela niye hiç eksik olmuyo ya.
"Sıla telefonu yanında mıydı Asya'nın?"
"Hayır çantasında." dedi titrek sesle.
"Hay ben böyle işin taa."
"Kardeşim sakin oll!" dedi Kaan. Nası sakin olabilirim ya nasıll??

~Sıla'nın Ağzından~

"Kaan telefonunu verir misin bi benimki içerde kaldı. "
"Veririm de kimi aricaksın?"
"Sen ver bi." telefonunu cebinden çıkartıp uzattı. Emre de ne yaptığımı anlamaya çalışır gibi bana bakıyordu. Telefonu açıp rehbere girdim. Tahmin ettiğim gibi Mert'in numarası vardı. Eğer bu işin altından da o çıkarsa gebertirim onu. Emre ve Kaan'ın yanından uzaklaştım.

" Nereye gidiyosunn?!"
İkisi de aynı anda arkamdan bağırmıştı.
"Gelicem hemen bekleyin." yanlarından biraz uzaklaşıp Mert'i aradım. 4. Çalışta açtı.

"Ooo Kaan Bey siz bizi ararmıydınız ya yine noldu ??"
"Mertt!"
"Ha sen miydin. Pardon. Noldu yine?"
"Ne demek noldu. Olum sen beni deli mi ediceksin! Asya nerde çabuk söyle Asya nerdee!"
"Bana mı soruyosun Arkadaşı sensin senin bilmen gerekiyo."
"Mert boş boş konuşma! Biliyorum sen bişi yaptın. Bak uğraştırma beni Asya nerde dedim! Naptın ona!"

"Sıla?"
"Kaan?"
"Kimle konuşuyosun sen!!"
"Şşeyy." Emre yanıma gelip
"Mert dimi o yine onun piçlikleri dimi bu" dedi ve telefo elimden çekti.

~Emre'nin Ağzından~

"Lan orrospu çocuğu nerde lan Asya!"
"Ooo Emre nasılsın kanka?"
"Siktirtme lan kankanı. Çabuk söyle Asya nerde! Onun kılına zarar gelsin varya seni yaşatmam lan yaşatmam gerçi zarar gelmese de yaşatmicam seni piç!!"
"Hoşt köpek. Asyama zarar verir miyin ben. Benim yanımda güvende o merak etme."
"Lağnn sikerim lan seni pezevenk. Ulan senin ecelin olcam lan kork lan benden!"
"Ayy çok korktumm. Neyse bizim işimiz var Asyayla rahatsız etme bizi hadi uza" ve kapandı...