-16-

108 8 19
                                    

~Emre'nin ağzından~
"Kaaan noldu lan düştün mü?"
Cevap vermedi. Ama düştüyse varya ne gülerim ha. Noldu diye bakmak için odaya daldım. Görüntü beklediğimden çok farklıydı. Kaan yerde kıvranıyordu. Yanına gidip eğildim. Dürttüm baya.

"Kaan! Noluyo!"

"Em- Emre başım çatlıyo çok fazla ağrıyo."

"Migrenin mi tuttu yine?"

"Bilmiyorum bişey yapsana Emre!"

"Tamam tamam bekle."

Kaan'ı kaldırıp yatağa oturttum. İçeriden su getirip ona verdim. İçince biraz daha iyi gibiydi. Migreni vardı Kaan'ın ve böyle zamanlarda çekilmez oluyodu evet ama düştüğünü ilk kez görüyorum.

"Hapını veriyim mi?"

"İyi olur."
Çekmeceden hapı alıp ona uzattım içti.

"Emre, ben biraz dışarı çıkıcam."

"Lan oğlum manyak mısın? Bu halde nereye?"

"Amma abarttın ha! Azcık gezecem ya."

"İyi be ne halin varsa gör dostum.Kötü olursan falan ara he."

"Tamam merak etme."
Kalkıp gitti. Ben bu çocuğu çözemiyorum abi. Asya'mı özledim bi arayam bakem nasılmış.

"Alo?"

"Efendim Romeo?"

"Asya'm günaydınlar. Nasılsın?"

"Ya şurda Romeo dedik dimi bozmasan nolurdu yani?"

"A pardon Juliet, nasılsın?"

"O pordon juloet nosolson? "

"Beğenemedimiz mi? Peki dinle o zaman. Öhöm öhöm rüyama girmediğin için özledim Juliet neden yoktun rüyamda?"

"Gelemedim üzgünüm."

"Geceleri yanımda olmanı istiyorum."

"Rüya olarak dimi la Emre?"

"Asıl bozan sensin Asya sus da iki dakka. Hemen boz zaten."

"Ay pardon ya. Tamam devam ediyorum o zaman. Geceleri yanında olmamı istiyorsan, kaçır beni Romeo."

"Ah Juliet'im bu gece bekle beni olur mu?"

"Bekliyor olacağım Romeo..."

"Vay be ne güzel oynadık ya dimi güzelim"

"Aynen ya iyiydi. Bu arada Emre 1 haftadır okulu asıyoruz. Artık başlasak mı diyorum?"

"Doğru ya haklısın ama zaten yoklama falan alınmıyo biliyosun izinliyiz, Sınava hazırlanmak için. Hem ders işlemiyoruz ki soru çözüyoruz, evde çözmemiz daha iyi değil mi?"

"O da doğru.Neyse kapatıyorum o zaman."

"Peki Juli-"

"Sen bana güzelim de ya ,ben sana çok yakıştırıyorum bu kelimeyi."

"Oyy sevgilim benim, tamam peki. Kendine iyi bak güzelim."

"Allah'a emanet ol yakışıklı görüşürüz."

"Mutlaka."
Telefonu kapattıktan sonra kendimi koltuğa attım televizyonu açıp izlemeye başladım.
~Sıla'nın ağzından~
Kaan arayıp hemen bahçeye inmemi söyledi sesi sert ve sinirliydi. Hemen bahçeye indim.
"Kaan, noldu? Bir sorun mu var?"

"Hahahhaha komik mi?"

"Ne? Ne diyorsun Kaan? Anlamıyorum?"

"Asıl ben seni anlamıyorum. Madem Mert'i seviyodum, neden benimle, hayallerimle oynadın? Kalbim acıyo lan!"

TİRYAKİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin