Elimde ki kartonları ve kağıtları masanının üzerine bırakmış, hemen telefonuma geri dönmüştüm. Bu aralar Harry sayesinde telefona daha fazla bakıyor olmuştum ama elimde değildi. Online olup, olmadığını ya da mesaj atıp, atmadığını merak ediyordum. Onunla konuşmayı sevmiş hatta alışmıştım. Telefon elimde titrediğinde yeniden beni esir alan heyecana engel olamamıştım.
"Eve geldim güzelim, sana bir sürprizim var." diyerekten yazdığında kalbim bir kuşun uçuşu gibiydi. Evde küçük heyecan dansımı aynanın önünde sergiledikten sonra aklıma mesaja geri dönmediğim gelmişti ve acele ile ekranı kararan telefonumun orta tuşuna basıp şifremi girdim. "Heyecandan çatlatma da söyle Harry!" merak ile yazdığım da hemen görmüştü mesajımı. "Kulaklığın yanında mı?" dediğinde masamın üzerinde ki kulaklık bana göz kırpmıştı sanki. Elime merak ile kulaklığımı alıp telefona taktım. Harry'e de, "Kulaklığı taktım." diyerekten yanıtlamıştım mesajını. Bir süre sonra adının altında beliren 'ses kaydediyor...' yazısı daha fazla meraklandırmıştı beni. Biraz bekleyişin arkasından gelen ses kaydı beni dış seslerden arındırmıştı. John Legend'ın All of Me şarkısının sözleri ve Harry'nin kendi sesinin birleşimi mutluktan gözlerimin dolmasına yetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sign of the times ➳h.s
Fanfiction"Ağlamayı bırakman gerekiyor. Gülümse her zaman." demişti bana. Ama asıl bu duruma gelmemi sağlayan kendisiydi. ©Selinarat,2017.