3

69 43 7
                                    

Herkese merhabaaaaa acaba Deniz bu çıkmazdan nasıl kurtulacak, Sarp bulunabilecek mi?

Biraz sıkıntılı bir günün ardından burdayım.

💙😻💙

sonbaharı çok severim. Yaprakların tek tek yere düşmesi, yağmur damlalarının yüzünde akıp gitmesi, rüzgarın tenimi okşamasını seviyordum. o yağmurlarda o rüzgarlar tenini okşarken soğuk olsada içinde kelebekler uçtu mu? o kelebekleri yaşattın mı? evet, ben yaşatmıştım. Aynı yollarda yürümüştüm, yüzüme değen yağmurlara inat, koşturmuştum peşinde tenimi okşayan rüzgara inat. Sevmiştim dökülen yapraklara inat...

Bir elin yüzümde gezmesiyle yerimden fırladım çığlık atacaktım ki bir el ağzımı sıkı sıkı kapattı. Ediz başımın ucunda dikilmiş bana bakıyordu. Lacivert pantolon ve lacivert beyaz benekleri olan gömlek giymiş bir eli cebindeydi. "Korktum." Dedim aldırmadan içeri girdi. Alnıma parmaklarımı götürüp bir kaç saniye gözlerimi kapattım hızla yataktan çıkıp mutfağa doğru koştum. Hena mutfakta omlet hazırlarken ediz de balkondan dışarı bakıyordu derin bir nefes verip "sen manyak mısın? Bu ne hâl geç otur ben yaparım." dedim gözlerini devirip "abla elden ayaktan düşmedim." Dedi omuzlarından kavrayıp sandalyeye oturttum krepleri tamamlayıp masayı hazırladım ediz sigara içerken bana bakıyordu. Gözlerimi kaçırıp "hena, edizi çağırır mısın?" Dedim kikirdeyip "ay utanırmışta ediz abiyi çağırmaya." Diye ciyaklayınca çimdikledim inleyince çekildim "terbiyesiz, ayıp." Dedim gözlerini devirince Ediz içeri girdi.

"Ben çıksam iyi olur. Bi ton işlerim var." Dedi saatini takarken. "Bir şeyler yeseydin o kadar hazırladık." Dedim hena kikirdemeye devam etti. Ayağına ufaktan vurdum. "Yok, işlerim yoğun geç bile kaldım bir şeye ihtiyacınız olursa arayın. Kimseye kapıyı açmayın."dedi ayağa kalktı yolcu etmek için peşinden gittim. Hiç bir şey demeden çıkıp gitti kapıyı kilitledim.

Mutfağa girince henanın şakalarına dalgalarına maruz kalmıştım "ay ay ay ne tatlı kızarmışsın öyle sen nasıl bakıyordun adama ben biliyorum."dedim gittikçe sinirlenmeye başlamıştım. "Hena, sus ayıp adamdan bana ne? Dön önüne ye." Dedim oflayıp kahvaltı yapmaya döndü. Sinir olduğum şeylerden biri herhalde dalga geçilmesi. Annem ve babam gibi olmayacaktım asla hele evliliği asla kaldıramazdım annemin yaşadıklarını ben de yaşarsam?

Kahvaltı yaptıktan sonra evi çekip çevirdim henanın yanına oturup sohpet etmeye başladık yaşadığım onca şeyleri tek tek anlatmaya başladım.

Yüzünü buruşturup "canım sıkıldı. Sen niye böyle yaşlı duruyorsun seni ellerimle canlandırmam lazım." Dedi elimden tutup odaya götürdü. Saçlarımı kontrol edip. "Geçenlerde boya almıştım şimdi saçına sürecem." Parmağımı sallayıp "ben asla yapmam kendine uygula." Dedim yalandan gözlerini doldurdu "hani sen benim ablamdın?" Pes edip eline düştüm iğrenç kokusuyla 1 saat boyunca öyle bekledim kolumdan tutup banyoya soktu. İğrenç olacağına inanıyordum. Saçımdan suyla dökülen renge baktım. Saçımı kullanılmayan bezle kuruttum Hena içeri girip beni tuttu kurutma makinesi ile saçlarımı hem tarıyor hem de kuruluyordu. Makası eline alıp saçımın önünü taradı.

Aynayı önüme tutunca şaşırmıştım. Bakır rengi ve kahkül ile çok tatlı görünüyordum gülümseyip önüme döndüm. Makyaj yapmaya başladı. Bitince de tekrar kendimi inceledim.

Hena elinde bir elbiseyle yanıma geldi kırmızı saten bir elbiseydi bu akşamlık giymeye karar verdim etek kısmı kısa olsa da çok hoş görünüyordu şeffaf önü taşlı topuklu ayakkabı ile içeri girince gülen yüzüm soldu karşımda ediz oturmuş Henayla konuşuyordu girince ben susup bana baktılar. İçeriye geri gidecekken. "Abla çok güzel olmuşsun." Deyip ıslık çaldı çatlak. Utancımdan arkamı dönemiyordum.

ATEŞ VE SU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin