11

26 42 8
                                    

Herkese merhabaaaaaaa,

🎉🎉

Saat 4.36 ve hava yağmurlu. Cama vuran ses o kadar motive ediyor ki...

Gök gürlemesiyle yataktan sıçradım. Yine aynı kabusları görünce. Saçlarımı yüzümden çekip etrafıma baktım hava kararmıştı içerden güzel bir melodi geliyordu.

Kapıyı açıp salona geçtim Oğuz koltuğa oturmuş kara kara düşüncelere dalmış yabancı bir şarkı çalıyordu ama o kadar rahatlatıcıydı ki kıpırdamadan durup dinlemek istedim.

Yavaş yavaş ilerleyip yanına oturdum. "İyi misin?" Dediğimde gözlerini sıkı sıkı kapatıp açtı. "İyiyim." Dedi tebessüm ederek "Şey şarkı çok güzelmiş. Ne diyor?" Dedim

"Ki fekresho mikard şarkı. Farsça. Benimle bu gece dizi izler misin? Hep başlamak istiyordum bir türlü fırsat bulamadım. Fars dizisi." Dedi kaşlarımı çatıp güldüm "Olur ama bir şartla bana anlamını söyleyeceksin." Dedim ayağa kalkıp tv ünitesine gitti. Sürüyle CD, DVD seti vardı, televizyonu açıp şahrazad yazdı güzel isimmiş diye geçirdim içimden, yanıma geçip oturdu. "Bak istersen git uyu biraz." Dedi gülümsedim "yok iyiyim ben." Dedim derin bir nefes aldı peki deyip başlattı. İlk pek ilgimi çekmemişti bir iran dizisi ne olabilir ki diye geçirdim içimden. Dizinin ilk bölümünün sonunda ağlamaya başladım istemsizce. "Ya nasıl olur ne kadar pis insanlar bunlar. Nasıl olur da idam edilir?" Diye kızıp zırıl zırıl ağlamaya devam ettim. Televizyonu kapatıp "Şşş sadece bir diziydi. Sakin ol." Dedi ama gerçek bir hikayeden uyarlanmaydı. Nasıl ağlanmazdı ki?

"Ya anlamıyorum ya ölürse kız napacak. Babasına bak dul gezmektense erkenden dönmüşsün demeye çalıştı. Rezil herif." Dedim ayaklandı kolumu tutup kaldırmaya çalıştı. "Hadi kalk yatağa uyanınca ikinci bölümü izleriz. Yoksa beyaz yılanım şahmeranı gönderecem koynuna." Deyince yerimden sıçradım. "Hayır, hayır gidiyorum bak getirme." Deyip odaya koştum. Hâlâ kötü hissediyordum. Normalde de böyleydim bir dram dizi, film izleyince etkisi uzun sürerdi.

Düşünüyorum da ne kadar masum seven ve kavuşmayan bir sürü insan vardı. Çok üzücü böyle sevenlerin arasına zaten cehennem zebanileri girer (zebani bile daha iyi onlara göre, mezarlarında kara çalı, bedenlerinde yılan çıkasıcalar) içimden ettiğim tonla laf ve ağlamalarım sonrası yastığıma sarıldım. Hâlâ ağlamaya devam ediyordum.

Ya benim yüzümden dayak yiyen kardeşim benim de mezarımda böyle çalı çıkar mıydı ki? Sebebi bendim çünkü, Henayı bulacaktım.

Affet beni.

Yüzümü yastığa gömdüm. Dış kapı çalınca yavaş adımlarla kulağımı kapıya dayanıp sesleri dinlemeye başladım, içerde hâlâ ki fekresho mikard şarkısı çalıyordu.

"Selam, Deniz içerde mi?" Dedi bu ses Sarp'a aitti. Ellerimi ağzıma kapatıp dinlemeye devam ettim "uyuyor şu an geç içeri." Dedi Oğuz bir kaç ayak sesi sonrası "Denizin suçlu olduğunu sanardım. Yine kendini delirtti içeri girdi sandım. Girdiği anda iyi oldu akıllansın dedim ama Edizin böyle bir şey yapacağını düşünmezdim." Dedi gözlerim daha çok doldu. Bana deli demişti. Ben böyle biri değildim ki.

"Yıllar önce ben çağıracaktım yatması için. İyi değildi, her zaman annemle babamı rüyasında görüyordu. Neymiş intihar ettiklerini annemi zorla ipe astığını gördüm." Yalandan güldü. "İyice delirmişti. Kendine geldi sanki." Dedi yaslandığım kapıdan sürtünerek yere oturdum

"Bak kardeşine haksızlık ediyorsun belki gerçekten gördü? Niye inanmıyorsun peki?" Dedi Oğuz "Çünkü uyduruyor. Benim babam öyle bir şey yapmaz." Dedi bacaklarımı kendime çekip v şeklinde açtım bileklerimi dizlerimin üstüne yerleştirip tırnaklarımı birbirine sürtmeye başladım. "Hena, Henanın hayatını zehir etti. Bebeği öldü, şerefsiz Edizin adamı Tunç bir gece çok dövmüş merdivenlerden düşmüş." Gelen sesleri artık duymuyordum. Gerçekten ben mi sebep olmuştum. İçerdeki müzik sesini daha çok duymaya başladım.

ATEŞ VE SU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin