+Günaydın.. dedim
Nefesiyle ısıtıyordu elerini çok üşümüşlerdi belli ki kıpkırmızı olmuşlardı çünkü. Hafif bir tebessümle başını yukarı aşagı sallayarak karşılık verdi günaydınıma ...
Çok üşümüş olmalısınız gelin sıcak bir çay için dedim. Hemde nasıl dedi. elimle koltugu göstererek oturmasını istedim. İnce topuklu ayakkabılarının tık tık sesi bile benim şapşalca gülümsememe yetiyordu. Geçip oturdu , çay koymak için mutfaga gittiğide aklımdaki milyon tane soruya cevap ararken buldum kendimi. Çok mu güzeldi ? Ben mi abartıyordum? Bu saatte burda ne işi vardı ? Beni şu kısacık sürede nasıl bu kadar etkileyebilmişti?
Önce kafamdaki sorulardan kurtulup sonra da çayını götürmem gerekiyordu, çok üşümüştü hemen ısınmalıydı.
Çayı sehbaya bırakır bırakmaz avuçlarının arasına aldı fincanı.+Elleriniz hala üşüyor dedim.
-Hiç ısınmaz ki onlar .. dedi.
Aklımdaki bütün soruları sormak cevap alamak istiyordum . Ama ilk andan bu kadar meraklı olmak garipsenebilecek bir davranış olabilirdi. Bir süre sessiz kaldık çayını içiyordu, ısınmış olsa gerek koltukta büzüşerek oturmuyordu artık. Çayını sonuna kadar içti ve bir hışımla ayağa kalktı.Yine o narin sesi ve güzel hafif tebessümüyle;
-Çay için teşekkür ederim ...dedi.+Kalkacak mısınız ? ...diye sordum.
Bir anda panikle, gidiyordu güzel kadın ve ben gitmemesi için ne birşey soyleyebilecek ne de yapabilecek güçteydim. Bir daha onu nerede görecektim bu tesadüf bir daha tekerrür edermiydi, etse bile ben o zamana kadar nasıl bekleyecektim? Üstelik ne kadar zaman sonra olacagını hatta olup olmayacağını bilmezken.-Yapacak bi dolu işim var ve artık dükkanımı açmam gerek dedi.
+Dükkan? ... deyiverdim bir anda şaşkınlıkla. Bir dükkanı mı vardı ? yoksa buralarda. Yada her nerede ise. Evet dercesine yine başını yukarı aşagıya sallayarak
-Karşıdaki butik'i görüyor musunuz? dedi.''Gösterdiği yer 'Düşyeri Butik'ti ve evet tam karşımızdaydı. Şimdiye kadar hiç alakadar olmadığım bir yerdi. Pembe camekanları mor harflerle yazılan tabelası pekte ilgimi çekmemişti açıkçası. Halbuki hayatımda en çok değer verecegim kadın'ın oranın içinde düşlerini tasarladığını bilseydim bu denli ilgisiz kalırmıydım bilmiyorum.''
-''Oranın sahibiyim.'' dedi.Şaşkınlığımın da sevincimin de tarifi yoktu. Bıyıklarımla oynayarak yüzümdeki sevinci gizlemeye çalıştım.
+Peki kolay gelsin o zaman dedim.
Gülümsedi sadece ve kapıyı aralayıp çıktı Garip Adam'dan. Hemen koltuğuma geçip onu seyrettim. Az önce duyduklarımın çok isteyişimden kaynaklı hayal ve halisülasyon olmasından korkuyordum. ama korktuğum gibi olmadı. Siyah küçük el çantasının içinden anahtarlarını çıkartıp kapıyı açtı ve içeriye girdi.
Daha önceden değilde neden şimdi ve bu şekilde karşılaştığımızı gerçekten merak ediyordum çok, ama bir önemi yoktu bunun. Sonuç olarak tanışmıştık ve bana sadece on adım uzaklıktaydı güzel kadın. Gerçekten çok ilgimi çekmişti. Güzelliği mi? yoksa narin, çıtı pıtı edasımıydı beni bu denli ona iten şey ? Bilmiyorum...
On dakikadan az oturmuştuk ve kelimelerinden çok mimikleriyle cevap veriyordu bana. Sesini dogru düzgün hatırlayamayacagım kadar az cümle kurmuştu. Belkide şivesi bile vardı, bilmiyorum. oturup çay içtiğim kadına dair daha çok şey bilmek ve artık onunla daha uzun çay sohbetleri yapabilmek istiyrdum.Ama bunu nasıl yapacağıma dair hiç bir fikrim yoktu. Çok farklıydı çunku, bende bıraktığı izlenim dogrultusunda idi belki bu düşüncelerimin sebebi. Ama en ufak bi hareketim onu kırmaya yetecek gibi geliyordu. Nedense.Gün boyunca gözümü bir an olsun ayırmadım düşyerinden ...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GARİP ADA'M
RomanceHayatı oluruna bırakmış,amaçı olmayan felsefist bir yazara aşık olan kadının, aşkını adamın ağzından kaleme aldığı, sevmeye , aşka, bağlılığa dair hayattan en çok ta kendinizden birçok şey bulabileceğiniz bir hikaye.