Munti: Yağmur Gök
Hiçbir şey yapamadım,donup kaldım.Ne yapacağımı bilemedim.Telefonumun ışığıyla elektrik anahtarını buldum ve ışığı açtım. Deniz'in yattığı yere doğru eğildim.
-Any?
-Deniz!
-Ben iyiyim endişelenmeyin.
-Ama karnın?
-Sadece ketçap lekesi,kan falan değil.
-Gizli numara ne yaptı sana o zaman?
-Odada ders çalışıyordum sonra salondan ses geldi gidip baktım,kimse yoktu.Acıktığımı hissettim ve mutfağa gittim.Patates kızartması yaptım üzerine ketçap sıkacaktım ama yanlışlıkla üzerime geldi sonra üzerimi değiştirmek için odama gidiyordum ki salonda birini gördüm,geri mutfağa gidip saklanacak idim ama fark etti peşimden geldi.Ayağım bir yere takıldı bende düştüm sonra üzerime doğru geldi saçımı bağladığım lastik tokamı aldı sonra cebinden siyah bir bez çıkarttı ve arkasındaki kamerayı örttü.
-Oh şükürler olsun. Hiç bir şeyin yok değil mi?
-Yok da evimizin içinde kameranın ne işi var onu anlayamadım?
-Gece'ye sorarsın onu benimde bugün haberim oldu.
-Gece nerede?
-Aa ben onu dışarıda bıraktım! Diyerek oturduğum yerden hızla kalkıp kapıya doğru koştum.
Kapıyı açmaya çalıştım ama olmadı ne kadar zorlamış olsam da kapı bir türlü açılmadı.
-Deniz bu kapı neden açılmıyor?
-Dur bekle anahtarla açmayı deneyelim birde.
-Tamam da anahtarın var mı senin?
-Çantamda olması lazım bir dakika bekle.
Kapıdaki askılığa doğru giderek çantasını aldı ve içini tamamen ters çevirerek yere boşalttı.
-Buldum!
-Aç o zaman şu lanet kapıyı!
Deniz çantasını hızlı bir şekilde toplayarak askılığa geri astı ve kapıyı açtı.Gece ''Deniz!''diye bağırarak Deniz'in boynuna sarıldı.
-iyi misin?
-Evet hiçbir şeyim yok iyiyim.
-Ama karnında kan var!
-Sadece ketçap.Dedi Deniz gülerek.
-İçeride mi devam etsek acaba? Dedim gülerek.
Hepimiz içeri geçtikten sonraları Deniz bir kez daha anlattı başından geçenleri.
-Hala küs değiliz değil mi?Diye sordu Gece.
-Hayır,değiliz.Diye cevap verdi Deniz gülümseyerek.
-Ben yatıyorum size de iyi geceler.Diyerek koltuktan kalktım.
-İyi geceler,bizde birazdan yatarız.Dedi Gece.
Kafamı tamam anlamında sallayarak odama gittim.Çok uzun ve yorucu bir günün ardından yatağa yatmak çok dinlendirdi.O kadar şey oldu ama beni en çok yoran şey kaybetme duygusuydu.Biz orada eğlenirken Deniz burada ya can çekişiyor olsaydı. Ben bu vicdan azabıyla nasıl yaşardım?Daha fazla bu tarz düşüncelere devam etmek istemediğim için kendimi uykunun sıcak ve sonsuz kollarına bıraktım.
Bugün Cumartesi,yani iş günüm.Sabah erkenden kalkıp üzerimi değiştirdim tam kapıdan çıkarken aklıma Deniz ve Any'ye haber vermediğim geldi. Mutfağa gidip buzdolabının üzerinde ki not kağıdına ''Ben çıktım :) ''yazıp yapıştırdım.Pastahane yakın olduğu için yürüyerek gittim.Yaklaşık bir on beş dakika sonra pastahaneye varmıştım.Kapı açıp içeriye girdiğimde her zaman ki gibi yukarıdaki o pembe zil çalmıştı ve bakışlar bana doğru dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bittiyse
General FictionGök yüzünden bile daha sonsuz hayallerim vardı benim.Sen benim bembeyaz gök yüzümü simsiyah bir kara delik yaptın.Her şeyi bitirdin. 10.04.2017-Başlangıç Tarihi