Bölüm 1

266 35 36
                                    

Medya: Deniz Yakar

-Son on saniyen kalkmazsan seni eve kilitler giderim,böylelikle de 1 yıl kaybın olur.

-Sabah sabah yine tehdit mi? Yine mi? Keşke şunların arkası bir gelseydi.Dedim gülerek.Çok geçmeden kafama yastığı yemiştim,evet kabul bu sefer hak etmiştim.

-Sallanıp durma,geç kalacağız!

-Tamam Deniz sakin ol,on beş dakikaya hazır olurum.

Yataktan seri bir şekilde kalkıp elimi yüzümü yıkadım,Mavi kot pantolonumu üstüme de gri tişörtümü geçirdim.Saçımı dağınık bir topuz yaptım,spor ayakkabılarımı giydim ve sen sonunda da sırt çantalarımızı alıp evden dışarı çıktık.

-Eee heyecan var mı?

-Tabi kide olmaz olur mu.

-Ne çok kastın alt tarafı kayıt olacağız bu kadar yani.

-Sen öyle demeye devam et Gece.

-Peki!Dedim ve ardından da göz devirmeyi unutmadım.

Yaklaşık kırk beş dakikalık yürüme sonrası varmıştık.Ne vardı ki arabamla gelseydik şimdi,ama yok,Deniz Hanım yürüyerek gelmek istiyormuş sabahları iyi geliyormuş ona.Aman ne güzel !

-Deniz kocaman kampüs orası olduğunu nereden biliyorsun?

-Kocaman tabela var işte,bakan kör olduğun için gör(e)memen normal.Dedi alaycı bir ses tonuyla.

Sadece gözlerimi devirip o uzun kayıt sırasına geçtik.Yaklaşık otuz dakikadır buradayız,sabah hiçbir şey yemediğim için başım dönmeye başlamıştı.

-Deniz ben kafeteryayı bulup bir şeyler atıştıracağım,zaten sıranın bize geleceği de yok.

-Tamam telefonun açık olsun,dikkatli ol.

-Tamam anne.Dedim alaycı bir ses tonuyla.Bu sefer göz deviren ben değil Deniz olmuştu.

Şimdi geldik işin zor kısmına,hadi diyelim kafeteryayı buldum ama açık olduğunu ve işlediğini nereden biliyorum büyük ihtimalle kapalıdır,ama yinede şansımı denemek istiyorum yoksa açlıktan ölüp gideceğim burada.Şuan bir kez daha anladım ve burası gerçekten de bayağı büyükmüş burada ben kendimi kaybederim,hangi sınıfta derse girdiğimi falan unuturum.On dakikalık büyük uğraş sonucunda bulmuştum kapıya doğru yöneldim ve kapıyı ittirdim ama ne yazık ki açılmadı.Lanet olsun!

-Of ya bir kezde bir şey düzgün gitsin! Diye söylenmeye başladım.

-Kapıyı itince değil kendine doğru çekince açılıyor.Dedi kim olduğunu bilmediğim emo tipli bir çocuk.

Hiçbir şey demeden kapıyı ''Kendime doğru çekerek'' açtım ve kafeteryadan içeriye girdim birkaç bir şey alıp masalardan birine oturdum tam yemeğe başlayacaktım ki telefonuma mesaj gelmişti.

-Dakika bir gol bir,şimdiden rezil oluyorsan yandın sen.

Korktuğumu belli etmeden mesaja bakıp güldüm sanki böyle bir şey yazılı değilde arkadaşım mesaj atmış gibi tepki verdim çünkü bunu kim yazıyorsa şuan bu kafeterya da ve beni korkutmasına asla izin vermem.Yemeği bitirip sırt çantamı alıp masadan kalktım ve Deniz aradım.

-Deniz, geliyorum ben,sıra yaklaştı mı bize?

-Gece,çabuk gel,koş hatta üç kişi kaldı bize.

-Şaka yapıyorsun ben daha nasıl geleceğimi bile bilmiyorum!

-Sadece koş!Dedi ve telefonu suratıma kapattı.

BittiyseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin