Bölüm 11

95 26 8
                                    

Munti: Cansel Ay 

Salondan gülüşme sesleri geliyordu.Yattığım yerden kalktım ve yavaşça kapıyı araladım.İlerlemeye korkuyordum çünkü bu gülüşme sesleri anne ve babama aitti.Sadece bir rüya,git yanlarına ve eğlen diyordu kalbim.Aklım ise,kendini bu saçma sapan şeylere inandırma sonra üzülen hep sen oluyorsun diyordu.Bu seferlik kalbimin sesini dinledim ve salona doğru ilerledim,kapının arkasında saklanıp onları izledim.Babamın kucağında küçük bir kız çocuğu vardı,bu bendim.Annem ise dağıttığı yerleri topluyordu,gülerek.Çok özlemiştim bu günleri,babamın benimle saklambaç oynadığı zamanları her şeyden çok özlemiştim.Annem ile parkta sallanmayı çok özlemiştim.Aile pikniklerini çok özlemiştim hatta ağaçtan düştüğüm zamanları bile özlemiştim.

Birden annemle babam yok oldu sadece ben ve benim küçüklüğüm kaldım.O bembeyaz duvarların hepsi siyahın en koyu tonuna büründü.O küçük kız çocuğunun yanına gitmek istedim ama yapamadım,bacaklarımı bir türlü hareket ettiremedim.Küçük kız oturup ağlamaya başladı,o anda benimde gözlerimden yaşlar süzülmeye başlamıştı.Sonra kalktı ve yanıma geldi.Ellerimden tutarak beni yere oturtturdu.

-Her zaman güçlüyüz bunu unutma,Gece.Dedi.

Uyandığımda gözlerimden yaşlar akıyordu.Hızlı bir şekilde banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım.Rüya o kadar çok gerçekçiydi ki,her detayını hatırlıyorum.Banyonun kapısı yavaşça aralandı ve içeriye Any girdi.

-Kabus mu gördün?

Cevap veremeyecek kadar güçsüzdüm,sadece kafamı evet anlamında sallamakla yetindim.

-Hadi kalk da içeriye gidelim.Olur mu?

-Olur.Dedim çok kısık bir ses ile.

Yavaşça kalktıktan sonra merdivenlere yöneldim. Any'ye önden gitmesini söylemiştim ve oda öyle yapmıştı.Merdivenlerden ağır adımlarla ilerlerken birden gözüm karardı ve başım döndü.Dengemi kaybettim ve aşağıya kadar yuvarlandım.Bilincimi kaybetmeden önce herkesin başıma toplandığını hatırlıyorum,sonrası karanlık. 

Gözlerimi açtığımda,hastane odasının duvarıyla karşılaşmayı beklerken odamın tavanı ile karşılaştım.Solumdaki küçük masada bir not yazıyordu.Zorlukla doğrulduktan sonra notu alıp okudum.''Selin'in annesi bizi merak ettiği için onlara gittik,bir kaç saat sonra dönerim.Bu arada hiçbir şeyin yok.''yazıyordu.

Duvardaki saatle aniden göz göze geldik,evet yanlış duymadınız bildiğimiz saat ile göz göze geldik.Saatin kaç olduğunu önemsemeden müziği son ses açmıştım ve bağıra bağıra söylemeye başladım.Birden telefonumun çalmasıyla irkildim,müziğin sesini kısıp telefonu açtım.

-Efendim?

-Uyandım mı?

-Hala uyuyorum Any.

-Fark ettim.

-Sade de gel Any,ne oldu?

-Saat geç oldu diye Gülseren teyze bırakmıyor bizi bu akşam burada kalacağız.Sende gel.

-Beni bulaştırmayın.

-Tamam da Gülseren teyzeye ne diyeceğiz?

-Üç maymunu oynayacaksınız.

-Tamam.Dedi gülerek ve telefonu kapattı.

Uzun zamandır ders çalışmadığım için şuan bildiğin pek bir şey yok,yakında sınavlarda başlayacak yine çakmak istemiyorum.Telefonum gittiği için çektiğim ders notlarımda artık yoktu.O yüzden Selin'i aradım.

BittiyseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin