Bölüm 17

47 11 1
                                    

Her şeyin bir sonu vardır,bunu biliyorum hemde çok küçük yaştan beri.Ama bu bana çok ağır,daha fazla bu dünya da yapamam.Ben Gece Soykun olarak dibine kadar tükendim.Şu lanet hayattan beni yaşamam için bir sebep bırakmasını istemiştim ama onu da aldı! Ne yaptım ki ben sana? Ha ne yaptım! Beni neden bu kadar çok kırdın incittin.Tamam çok da iyi bir insan olduğum söylenemez ama bunları hak edecek kadar da kötü bir insan değilim.Herkesi aldın elimden,ilk önce ailemi sonra kardeşimi bana ne kaldı şimdi? Benim bu kainatta yaşamam için ne sebep kaldı ha? İnsan yaşattığını yaşarmış ama ben kimseye bu kadar kötü bir şey yaşatmadım.Ben bir insanın canını falan almadım veya bir insanın elinden yaşamam sebebini de almadım.Bunların hiçbirini yapamadım,yapmamda çünkü ben bu kadar acımasız veya cani değilim.Ölsem dahi Deniz ve Selin'in kanını yerde bırakmayıp intikamlarını alacağım,bunun için kanımın son damlasını bile feda edeceğim.Çünkü onlar benim kardeşlerim,onlar benim yaşam sebebim.Hayata dair sadece şuan Any var,o olmasa şuan ben hala bu hayatta olmazdım.Aklımda milyarlaca soru var ve hepsinin cevabını tek tek alacağım,buna mecburum.Hayatım boyunca sevdiğim insanları kaybettim,o yüzden bu saatten sonra asla kimseyi sevmeyeceğim daha doğrusu sevemeyeceğim çünkü kimi sevdiysem gitti ve bende bu ağır bir travma şeklinde kaldı.Bedenimde buna dair hiç bir iz olmasa da ruhumun her yerinde bunlara dair izler var ve her günde bir yenisi daha ekleniyor ve ben buna engel olamıyorum.Ne kadar güçlü ve yıkılmaz gözüksem de hiç öyle değilim.İçimde ki küçük kız hala yatıyor ve bunu tam çıkaracağım derken hep hayatımdan biri çıkıyor o yüzden içimde ki o küçük kız asla çıkmadı daha doğrusu çıkamadı o küçük kızı oradan asla çıkartmadılar.Hep orada tutsaktı sadece ben biliyordum onun varlığını ve başka kimse bilmiyordu.Sadece babam bilirdi onuda elimden aldılar oda gitti.Ama şuan içimde ki küçük kız yok onuda vurdular,bıçakladılar.Deniz'i içimdeki kızı emanet ettim,çünkü o orada üşür ve ben  bunu istemiyorum eğer üşürse hasta olur ve ben buna dayanamam çünkü onun hastalıkları çok ağır oluyor.Şuan orada toprağın altında üşüyor, ben bundan çok eminim onu orada yalnız bırakmak istesem de intikamını almadan da yanına gelemem.Emin ki oda bunu istemezdi.Ve ben:Gece Soykun bu intikamı almadan ölmeyeceğim.

Çalan cep telefonuyla tüm düşüncelerim dağıldı,kimin aradığını önemsemeden açtım.

-Efendim?

-Canın çok acıyor mu?

-Akay?

-Evet benim.

-Neden aradın?

-Yanında olmak istiyorum,tabii eğer sende istersen.

-Hayır istemiyorum.

-Neden peki?

-Ben bir insana ikinci şans vermem.

-Sebep?

-Çünkü birinci de insanın ne halt olduğunu anlayabiliyorum da ondan.

-Herkes ikinci şansı hak eder.

-Evet,insan olan herkes hak eder.Deyip telefonu suratına kapattım.

O kadar işimin arasında birde bu salakla uğraşamam. Şuan için ilk adım Mustafa hocayı bulmak olacak,bunun için Any'nin yardımına ihtiyacım var.Bu nedenle cebimdeki telefonu çıkartıp Any'i aradım.

-Acil yardım lazım.

-Ne oldu?

-Mustafa hocayı bulup konuşmamız lazım.

-Gece sen manyak mısın,şuan herkes cenazede ve sen yoksun.

-Bir önemi yok tamam mı!

-Deniz'in ve Selin'in bir önemi yok mu?

BittiyseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin