Bölüm 19

61 11 3
                                    

-Öyle suratıma boş boş bakma,biran öyle kalk da gidelim şu lanet ormandan.

Hala gördüğüm kişi sayesinde şok yaşadığım için tepki verememiştim.

-Hayalet görmüş gibi bakmayı kes artık.Dedi ve kolumdan sertçe tutarak beni kaldırdı.

-Ama sen,bu nasıl olur? 

-Benden pek hoşlanmadığını biliyorum ama seni korumak zorundayım.

-Sebep?

-Beni sorgulama.

-Benim burada olduğumu nereden biliyorsun?

-Gizli numara tek sana mesaj atmıyor tatlım.

-Ben senin tatlın falan değilim.

-Peki.Dedi umursamaz bir tavırla.

-Benim ağaç eve gitmem lazım.

-Yolu bulmada iyi şanslar.

-Sağ ol.

-Hadi diyelim ki yolu buldum,kurşun yemeden ağaç eve gitmen bir mucize olur.

-Çok sağ ol,çok iyi moral veriyorsun.

-Amacım o moral vermek falan değil.

-İyi.

O anda bir silah sesi duydum ve ağaç eve gitme fikirlerim yıkıldı.

-Koş! Diye bağıran Yağmur'un sesiyle gerçek dünyaya döndüm ve koşmaya başladım.

Ağaçların arasından o kadar çok hızlı geçiyorduk ki,ağaçlar ile akraba falan olacağım diye çok korktum.Silah seslerinin ardı ardı kesilmiyor ve ben artık koşmaktan çok yoruldum ve üstelik sırt çantam da bana zorluk çıkarıyor.

-Yağmur daha fazla koşamayacağım !

-Dayan Gece !

-Daha nereye kadar koşacağız? Koca ormanda gidecek bir yerimiz yok !

-Sadece beni takip et.

Cevap vermeden daha hızlı koşmaya başladım.Silah sesleri kesilmişti bu yüzden de içim azda olsa rahatlamıştı.

-İlerde bir çukur var ve altında büyük bir ağ var,yani gözünü bile kırpmadan,atla.

-Ciddi misin sen!

-Kesinlikle.

Şuan düşündüm de silah seslerini geri istiyorum.Aslında ne silahtan nede atlamaktan korkuyorum,korkutuğum tek şey intikam almadan ölmek.

-Yaklaşıyoruz,ilk ben atlayacağım sonra hemen peşimden gel.

-Anlaşıldı komutanım.Diyerek dalga geçtim.

Bu durumda olmama rağmen dalga geçebiliyorum,garip ve muazzam. Yağmur benden yaklaşık on adım önce olduğu için onu takip etmek oldukça kolaydı.Aniden gözden kaybolup aşağı doğru gittiğini görünce anladım ki artık atlamamın zamanı gelmişti.Hiçbir şey düşünmemeye çalışarak çukurun içine atladım.Kısa bir süre sonra siyah ve kalın ağa düştüm,beklediğimden daha kısa sürmüştü.Yağmur,duvarda olan kırmızı bir düğmeye bastı ve ağın üstündeki çukur kapandı bunun ardından da ağı yan tarafa doğru yatırıp benim ağdan inmeme yardım etti.

-Teşkilat harika.Dedim alaycı bir tavırla.

-Biliyorum.

-Bu egoyu taşımak senin için zor olmuyor mu?

-Sen taşıya biliyorsan benim taşımamda bir sıkıntı olmaz.

Cevap vermedim ve etrafımda dönüp etrafı incelemeye başladım.

BittiyseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin