-Ertuğrul Keskin.
-Ne !?
-Any'nin babası yani.
-Sen ciddi olamazsın.
-Üzgünüm ama öyleyim.
-Hayır sana inanmıyorum.Dedim sahte bir kahkaha ile.
-Artık büyü ve gerçeklerle yüzleş Gece!
-9 yaşında ailemi kaybettim.Yaklaşık iki hafta önce iki tane kardeşim dediğim dostlarımı kaybettim ve şimdi de geriye kalan tek yaşam sebebimin babasının kardeşim dediğim kişilerin ölümüyle bir ilgisi olduğunu söylüyorsun.
-İyi anlamışsın.
-Asıl çocuklaşan sensin! Hayatın boyunca değer verdiğin kimi kaybettin ki sen!
-Yargısız infaz yapma ve haddini aşma.
-Yargısız infaz yaparım da haddimi aşarım da.
-O zaman benden bir daha yardım isteme!
-Ben sizden yardım falan istemedim,siz her şeye burnunuzu sokmak istediniz sadece.
-Peki. Bir daha senin işlerine karışmam senin deyiminle burnumu sokmam.
-İyi anlamışsın.Dedim alaycı bir tavır ile.
-Bana muhtaç kalacaksın. Ve işte o zaman senin inat zincirlerini kırıp bana doğru adım atarken ki utancını keyifle izleyeceğim.
Tek kaşımı havaya kaldırarak,umursamaz bir gülümseyiş attım.Belli ki Mustafa hoca bu hareketime çok sinirlenmişti. Gözlerimi ellerine yönelttiğim de ise,ellerini yumruk yapıp sıktığını fark ettiğimde dudaklarımın kenarı daha da çok yukarıya doğru kıvrılmıştı.
-Öfken bana zevk veriyor.Dedim gıcık bir ses tonu ile.
-Öfke nedir bilmiyorsun sen. Çünkü senin kalbinin taştan duvarları var,sen hiçbir duyguyu hissedemezsin.
-Sizde kaybetme duygusunu iliklerine kadar hissetmek nedir bilmezsiniz. Evet haklısınız ben hiçbir duyguyu hissetmem. Benim gökyüzümün güneşi yoktur,denizimin balığı yoktur,toprağımın çiçeği yoktur ve kalbimin de sevgisi yoktur. Dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım.
Rıhtım havasının tenime işlemesine izin vererek yürümeye başladım. Attığım her adımda ıslak olan ayakkabılarımdan ses çıkıyor,saçlarım ve tişörtüm den su damlıyordu.Saate bakmak için elimi arka cebime götürdüğümde ise telefonumun olmadığını fark etti.Hayatıma bir kez daha lanet edip arabama doğru yürümeye başladım. Allah'tan arabamın anahtarını pantolonumun kemer geçirme yerlerine demir bir nesne ile bağlamıştım.Yaklaşık on dakika içinde arabama ulaştığımda direk bagajı açıp koltuk kılıfını aldım.Çünkü bu halde arabanın içine giremezdim. Koltuk kılıfını sürücü koltuğuna seri harekeler ile geçirip koltuğa oturdum.
Evde polisler ve Any'nin olduğu gelince aklıma arabayı daha hızlı sürmeye başladım.Evimin önüne gelince polis arabaların gittiğini gördüğümde polis de evden gittiğini anladım. Hızlıca arabayı park edip,evin ziline basmaya başladım.
-Nerede kaldın ya?
-İşim uzun sürdü biraz.
-Niye ıslaksın sen?
-Kapının önünden çekilsen de içeride mi konuşsak acaba.Diyerek onu elimle kenara ittim ve içeriye geçtim.
-Bodrum da ki şahıs kimmiş?
-Kaçmış.Dedi Any bıkkın bir ses tonu ile.
-Şaşırmadım.
-Mustafa hocayla ne konuştunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bittiyse
General FictionGök yüzünden bile daha sonsuz hayallerim vardı benim.Sen benim bembeyaz gök yüzümü simsiyah bir kara delik yaptın.Her şeyi bitirdin. 10.04.2017-Başlangıç Tarihi