Eğlenceli bir yaz tatilinide geride bırakmıştık, ne kadar hızlı geçtiğini anlamamıştım.. Okula lanetler savuşturarak içeri kendimi bir çırpıda attım, içerisi dışarısından daha soğuktu.
İrkilip titredim "burası ne soğuk amına koyayım ya" diye homurdandım. Merdivenlerden yukarıya doğru çıktığımda ne bir ses ne bir insan vardı. Kendi kendime "lan yoksa pazar günümü geldim okula, nerde bunlar" diye söylendim. Telefonumu açıp tarihe baktım, bugün 19 Eylül Pazartesiydi. Tarihtede bir hata yoktu. Sırasıyla 10-B, 9-D ve 10-A sınıflarına baktım ama boştu.
Kendi kendime söylenirken tiz bir çığlık sesi kulaklarımı çınlattı "Siktir! ne oluyo lan!" dedim kulağımı ovalarken. Bir kez daha aynı sesi duyunca hemen koşarak sesin geldiği yöne doğru gittim. Ses alt kattan, yani kantinden geliyordu. Gözlerimle sesi çıkartan kız veya sesi çok ince olan bir erkek aradım ama bulamadım. Kantinin yan tarafındaki tuvaletlere baktım. Sıra sıra bütün kapılara sertçe bir tekme atıp açarken sonunda sesi çıkartan kişiyi buldum.
Ağlıyor aynı zamanda korkudan suratını kapatıyordu. Çıtı pıtı 1.50-1.55 boyunda sarışın tatlı bir kızdı. yanına gidip "Ne oldu? neden okulda kimse yok?" dedim. Kız işaret parmağıyla kantinin yan tarafındaki merdivenleri
gösterdi, koşarak merdivenlerin oraya gittim.
"Ananı sikeyim! bune lan!" dedim aşırı şaşkın bir ifadeyle. Yerde yatan bir ceset kafası ve bacakları olmayan bir kız ceseti! Korkudan elim
ayağıma dolanmıştı.
Koşarak kızı alıp okulun çıkışına doğru koştuk ama nafile, okul kilitliydi. Hemde saat sabahın 9'unda! Gözlerinin ela olduğunu öğrendiğim sarışın kız cırlıya cırlıya ağlamaya başladı. "sus ağlama! belliki okulda bir katil var. başımıza iş çıkarma!" dedim. Belliki bir katil vardı hemde acımasız, soğuk kanlı bir katil. Sarı kız "tamam" dedi sesi boğuk çıkmıştı.
"Şimdi geceyi burda geçirmek zorundayız. pencelerde demir var bildiğin üzere. Ben kantinden birşeyler alıp geleceğim, sen beni burda bekle tamam mı? ne istersin nasıl olsa beleş" dedim ortamı biraz yumuşatmak için. İşede yaramış görünüyorduki minik bir tebessüm ettiğini gördüm. "su istiyorum" dedi.
Cevap vermeden koşarak kantine gittim, aslında korkuyordum ne yalan söyleyeyim, ödüm bokuma karışıyor desem daha doğru olacaktı. Ceset hâlâ oradamı diye kontrol etmeden önce Sarı kızın dediğini ve 2-3 tane kesici alet aldım. Bir kantine göre fazla teklikeli bir yerdi. Döner bıçağı,dikiş tutmaz ve bir pala aldım yanıma. Neme lazım katil önüme falan çıkar lazım olur. ceset varmı diye
bakmaya gittiğimde ceset yerinde yoktu "Siktir!" dedim bağırarak "nerde lan bu ceset yoksa. Hayır,hayır düşündüğüm şey olamaz" dedikten sonra merdivenlerden yukarıya doğru uzayan kan izlerini gördüm, arkama bakmadan korkudan ayaklarım kıçıma vura vura oradan uzaklaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUZAK (Basılıyor)
HorrorSıraları öğrencilerin yaptığı anlamsız şekillerle, panoları hiç bir zaman okunmamış kağıtlarla dolu, mavi duvarları, ruhsuz havasıyla, sıradan bir okul. Peki ya bu okula, bir katil dadanıp tüm düzeni bozarsa? Okulda mahsur kalan 4 öğrenci, ve onları...
