Ummadan yaşıyorduk her şeyi beklemeden aniden... Boş okul koridorunda yalnız ve tek başıma dolaşıyorum. Kim olabilirdiki katil? bu aynen küçükken oynadığımız katil kim oyununa benziyor şu an herkes şüpheli ben bile. Yavaş yavaş yerine koyuyorum yaşananları ama yok o olamaz diyorum 2 dakika Sonra. Kafamı toplayıp Sude ve Onurun yanına gittiğimde oturmuş benim gibi katilin kim olacağını düşünüyorlardı. Baygın gözlerle izledim onları Sude moralimin bozuk olduğunu anlayıp hemen "Mert İyi misin?" diye sordu homurduyarcasına "iyi olmaya çalışıyorum" dedim. Neredeydi bu katil neden hiç bir yerde yok okulu bizden daha iyi biliyor. Evet tabiki ya okulu çok iyi bilen müdür piçi var hiç sevmiyorum şu adamı çok ciddi biri bu okulda 4 senedir okuyorum bir kere güldüğünü görmedim müdür olabilirdi. Bütün şüphem onun üstünde şuan. Ölen kızı önceden okulda gördüğümü sanmıyorum büyük ihtimalle yeni gelen 9. Sınıflardan birisidir. Sude daldığımı anlayıp beni çekiştirip "Mert! Döveceğim bak! Yeter ya ne oldu?" dedi cırlamaya benzer bir ses tonuyla. Sudenin beni çekiştirmesi üzerine şoka girmiştim gözlerimi ışık görmüş tavşan gibi büyütmüşüm "heh? Katil. Ya katilin kim olduğunu düşünüyorum."dedim.
" Sence kim Mert?"
" Müdürden şüpheleniyorum bence çok soğuk kanlı biri."
"Şeref hocamı? Hayırr Şeref hoca çok iyi bir hoca kanıtlayabilirdim telefonumu tuvalete düşürmeseydim. "
Onurda atladı hemen;
" Şuan ben sadece bir kişiden süpheleniyorum adı Yusuf galiba ilk okula geldiğimde yani dün o çocuk çok kötü bakıyordu zaten tipide katili andırmıyor değil. Yeşil gözleri içine çökmüş gözlerinin altı Mosmor. Yüz şekli kemikli biri. Kamyon çarpsa bir şey olmayacak cinsten hemde. Saçları, aslında saçlarında pek birşey yok sarı ve kahverengi karışımı uzun saçlar bence kesin katil Yusuf. " Onur bunu tek nefeste söyleyebilmişti benim için çok ilginç olsada bu bir gerçekti. Onurun dediği aslında çok mantıklıydı 4 yıllık arkadaşım olmasına rağmen ısınamadım çok soğuk bir tip. Onurun bu dediğine" mantıklı. " dedim Sudeye baktığımda ise boş boş yere dikmişti gözlerini."Sude İyi misin?" dedim kaygılı bir şekilde. Cevap vermedi açıkçası çok endişeleniyorum onun için. Sertçe dürtüp "Sude iyi misin?" diye tekrar yönelttim soruyu cevap olarak "kurtulamıyacağız. Bu lanet olası yerde tıkılıp kaldık. Nasıl kurtulacağız buradan! Anlamıyorsun Mert ben ailemi çevremi çok özledim ve merak ettim Allah bilir şuan ne kadar merak etmişlerdir beni" dedi sinirli bir sesle. Açıkcası ne kadar haksızda olsa dedikleri doğruydu ailelerimiz bizi arıyordu ve çok merak etmişlerdir kim bilir. Biz bu konuları tartışırken bir tıkırtı duyduk alt katımızdan geliyordu herkes gözlerini fal taşı gibi açtı ve hep bir ağızdan "siktir!" dedik. Elimle ilk olarak Onura sonrada Sudeye gelin işareti yaptıktan sonra en tepe tarafa geçtik ve ölümümüzü büyük bir şok ile beklemeye başladık içimden sayıyorum. Bir. İki. Üç ve yoktu açıkcası şaşırmadım desem yalan olurdu. Sudeye baktığımda o ela ile yeşil karışımı gözleri göz yaşlarıyla dolmuş, inci tanelerini 1 nefeste dışarı çıkaracaktı. Ben sakince kulağına eğilip "sakin ol. Asla sana bir şey yapamaz bu senin güven çemberin senin iznin olmadıkça kimse bu çizgiyi aşamaz" dediğimde işaret parmağımı Sudenin oturduğu yerde çember şeklinde çevirdim. Sude boş boş gözler ile bana baktığında anlamıştım hiç bir umut olmadığını yine kaybedeceğimizi zaten bu hayatta bizim gibiler hep kaybediyor, kötü insanlar hep kazanıyor. Bu dünyada adalet denen şeyden gram kalmamış bunu kesin olarak biliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUZAK (Basılıyor)
TerrorSıraları öğrencilerin yaptığı anlamsız şekillerle, panoları hiç bir zaman okunmamış kağıtlarla dolu, mavi duvarları, ruhsuz havasıyla, sıradan bir okul. Peki ya bu okula, bir katil dadanıp tüm düzeni bozarsa? Okulda mahsur kalan 4 öğrenci, ve onları...