🌹8.Bölüm🌹

74 11 0
                                    

-KATİL-

Sessiz bir okul... Ne kadar güzel değil  mi? Mezar gibi bir yerlerde varsın ama konuşamıyor, konuşsan bile sesini duyan yok 2 metrelik bir çukura haps olmuşsun. Sence değermiydi Nazlı? Beni bırakmana değermiydi? Okulun arka bahçesine nazlıyı çukura yerleştirdikten sonra okulun sağında solunda bulduğum çimentolarla bir harç yapıp üzerine döktüm. Bu onu hem yırtıcı hayvanlardan koruyacak hemde suratını teşhis edemeyeceklerdi ha olmayan kafasından nasıl teşhis edebilirler bilemem. Üzerini toprakla kapattığımda mezarın üzerinde biraz zıpladım ki kazıldığı belli olmasın ve beni bulamasınlar mezarın üzerine su  dökecektim ama yağmur birden bastırdığı için hemen içeri gidip diğer kurbanlarımı aramam gerekiyor ki bu iş çabucak bitsin gitsin eğer elimden kaçırırsam her şey çok kötü olabilir. İçeri girdiğimde kapıyı kaç defa kilitleniyorsa o kadar kilitledim korkuyorum kaçıp gidecekler diye onlar bana çok zarar verdi ve ben onlara o kadar çok zarar vermeliyimki bu canlarını almak olacak tabiki. İçeride sessiz sessiz gezmeye başladığımda gözüm kantin merdivenlerinde kaldı. Kan lekeleri vardı lanet olsun! Bunlar nasıl gidecekti ki ah evet çamaşır suyu, kesin o lekeleri temizler. Hemen koşa koşa etrafa dikkat çekmeden temizlik odasına gittim, çok dağınıktı burası çamaşır suyu bulmam çok zor olacak gibiydi. İlk önce paspas ve süpürgelerin arasına baktım ama bulamadım, geriye doğru çekilirken paspasın sapı kafana doğru gelince kaçamadım ve kafama düştü kafamı acıyla ovaladığımda, gözüm rafa takıldı. Bir şişe gördüm kesin çamaşır suyudur diye elimi attığımda yanılmıştım galiba üzerinde tuz ruhu yazıyordu hiçte anlamam ki temizlik işlerinden, annem odanı topla dediğinde her şeyi yatağımın altına sokmuşturan birinden tabi ne beklenirdi orası ayrı konu. Tuz ruhu lazım olur belki diye yanıma aldım ve çamaşır suyunu aramaya tekrar başladım süpürge ve paspaların oralarda olmadığı kesindi karşı tarafımda yani tuz ruhunu bulduğum rafa baktım tuz ruhu varsaamaşır suyuda olabilirdi ve doğru çamaşır suyu hemen karşımda duruyordu ona bakıp "sobe!" dedim bunu tek başına konuşurken söylemek delilik ama deli olan insanlar genellikle bizden farklı diye deli diyoruz eminim ki onlarda bize deli diyordur çok saçma. Tuz ruhu, çamaşır suyu ve paspası alıp uzaklaştım temizlik odasından kantine doğru yöneldiğimde bir ses duydum ayak sesi gibi birşeydi, hemen o tarafa yöneldim adımlarımı olabildiğince hızlandırdım ve sesin çıktığı yere varmışım galiba ama boştu bir şey yok burada etrafıma baktım ve öğretmenler odasının önündeydim, elimdeki malzemeleri bir kıyıya koyduktan sonra içeriye girdim baktım ve kimse yoktu, öğretmenler odasının içinde hem dolapların hemde toplantı alanının bulunduğu bir yer vardı oraya girdim sağa baktım yok sola baktım yoktu. Oradan çıkıp malzemeleri tekrar elime alıp kantine doğru ilerledim burası çok sönük bir okuldu ne bir lablatuvar ne de çalışma odası vardı, bence bir okul çok fonksiyonlu olmalı mesela müzik odası olabilir, insanlar bir şeyler uğraş edinmeyi çok sever ve bu yüzden uğraşabileveği aktiviteler olmamalı. Kantin merdivenlerini ikişer ikişer inerken ayağım kaydı ve selpeledim tuz ruhunun kapağı gevşekmiş ki tuz ruhu olduğu gibi üzerime döküldü ve yanıyorum aman Allahım! Çok acıyor hemen su bulmam gerek koşarak kantine indim ve pet şişedeki sulardan 1 tanesini açtım ve üstüme hepsini boşalttım. Oradan çıkıp hemen kan izlerinin olduğu yere gittim ve tuz ruhu ve çamaşır suyunu yere döktüm nedenini bilmediğim bir şekilde öksürmeye başladım öyle bir öksürüyordum ki nefes alamıyor ve ayakta duramıyordum dengemi kaybedip yere düşünce bayılmıştım. Başımın ağrısıyla bayıldığım yerden kalkmaya çalıştığımda bir soğukluk hissettim ve bu üzerinde yaklaşık 45 dakikadır yattığım mermer yüzündendi. Kan izlerini paspas yardımı ile sildiğimde kendimle gurur duyuyordum "ben hangi ara bu kadar marifetli biri oldum acaba?" dedim kendi kendime...

TUZAK (Basılıyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin