Güç

48 4 0
                                    

Altan büyüyordu onunla birlikte nefretide büyüyordu içten içe .

Yastığa kafasını her koyduğunda ne zaman babasıyla bir çocuk görse babası aklına geliyordu ve alacağı intikam .
Annesinin patronu Hans Müller Hergün daha çok zenginleşen şirketleriyle ilgilenirken ileride Azrail'i olacak çocuğun babasını öldürdüğünü çoktan unutmuştu .

Altan Semtindeki abilerinden Türk'lüğü , kavgayı , hayatı ve kim olduğunu öğreniyordu.

Mahallesinin Abisi Cengiz çok güçlü bir mafyaydı ve Altan zaman zaman kesilen raconların ve bu işlerin nasıl yürüdüğünü görüyordu , Kadın satanlara, adam satanlara ve uyuşturucu satanlara karşı duran Mahalle çetesinin yanında büyümek ona bu hayatı öğretiyordu ,Türkçe 'yi çat pat konuşurken artık iyice öğrenmişti .

Mahalledeki  uyuşturucuya karşı olarak açılan Boks klübünü Cengiz abisiyle gezerken yaptıkları iş çok hoşuna gidiyordu . Salonun sahibi olan Cengiz Frank Altan'ın meraklı bakışlarını fark etti ve içindeki Gücüde fark ediyordu.

Cengiz daha Altan'a sende başla bu işe demeden Altan bende yapmak istiyorum dedi Cengiz'de '' Lafı ağzımdan aldın çocuk '' diyerek gülümdi.

Altan Türklüğü öğrendikçe kendiyle ve ırkıyla gurur duyuyordu , Artık Frank ismini kullanmak istemiyorum diyerek sadece Altan diyerek hitap edilmesini istediğini dillendirdi.

Hem okuyup hem çalışarak annesiyle beraber yaşayan Altan hayatına birde çok emek gerektiren sporu yapacağı için annesi biraz endişeliydi .

Akşam yemek yerken annesine bunu bahsettiğinde bu senin için güzel birşey en azından Maddelerden uzak durup spor yapmış olursun ama unutma ki çok yorucu ve yıpratıcı bir iş olucak senin için diyordu , Altan annesine Irkımızı Kurtaran Atatürk'ün bir sözü var Annecim Bu işinde üstesinden damarlarımdaki Asil kan sayesinde gelirim deri.

Altan çok hırslıydı ve başlamıştı hocası daha ilk günden ne kadar güçlü olduğunu anlamıştı .

Altan kondisyon ve Kum torbasında çok iyiydi tüm taktikleri ve hareketleri kısa sürede kavramıştı .

Attığı her yumrukta babasının ölüşü ve Hans Müller geliyordu .

Kendini iyice geliştiren Altan artık maçlara çıkabilecek potansiyele ulaşmıştı hocası hazır ol yarın seni maça çıkarıcam dediğinde şaşıran Altan heyecanlanmıştı ve tamam Koç diyerek cevap vermişti .

Yarın ki ilk maçını heyecenla beklerken Cengiz abisinin mekanına gidiyordu depoya girdiğinde Cengiz'in adamları ve 2 kişi depoda bekliyordu Cengiz Yüksek sesle size bu mahallede zehir (uyuşturucu)  satmıycaksınız demedimmi diye yüksek sesle bağırarak adamların kafasına sıkmıştı ve Altan buna şahit olmuştu adamlarına kaldırın şu itleri şurdan diyerek kanlı gömleğiyle Altan'ın yanına geldi , Seni bu işlerden uzak tutup sana hiç göstermemem gerekiyordu evlat ama artık gördün bu 2 şerefsiz ölmeyi çoktan hak etmişti dedi Altan daha fazla dayanamayıp kusmuştu .

Maç günü gelmişti , İlk rakibi olan salonun güçlü ve sağlam ismi olan Ribéry ile çıkacaktı.
Ribéry şimdiye kadar salondan hiçbir gence yenilmemiş deneyimli ve Altan'dan 2 yaş büyük bir sporcuydu.

Altan korkmak denmese içindeki küçük bir endişeyle ringdeydi koçları maçı başlatır başlatmaz Ribéry tarafından yüzüme sağ kroşe yiyip sersemlemişti Ribéry adeta ringde onunla dans ediyordu Altan ayakta zor duruyordu yüzü gözü kan içindeydi Ribéry böbreğine 2 yumruk atıp son olarak suratına son dokunuşu yaparak onu yere düşürmüştü yerde acı içinde kıvranıyordu Altan ama pes etmemişti koçu 10 saniye sayarken aniden aklıma babasının öldürülüşü gelmişti ve Ribéry aniden gözünde Hans Müller gibi görünmüştü , Koç'ları 9-10 derken ayağa kalktı Altan ve Ribéry dalgalı bir şekilde seni babanın yanına yollamamı mı istiyorsun pislik diyerek üstüne gelirken Altan bu lafıda duyduktan sonra Ribéry'in çenesine Altan yumruk atarak tek vuruşta onu nakavt  ederek yere sermişti .
Cengiz abisi işte benim oğlum diyerek ringe girmişti Altan Gücünü ve kendini böylelikle kanıtlamış oldu .

Artık o bir Boksördü.

Tanrı'nın YumruğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin