Biz Aksel'iz kızım.Ben sel gibi tehlikeli ve bi o kadarda can alıcı sen ise ak kadar tertemiz deniz gibi masmavisin.Bu yüzden sen benimsin!
"Sigaram dumansız yanamaz sende bensiz olamazsın demiştin."
~Bu hikaye siyahın içindeki beyaz değil , siyahı...
Multi:Selin Selin'den Şu an neredeydim? Olmam gereken yerde miydim? Bu soruların cevaplarını bilmiyorum nedensizce kendime sorarken buluyorum Aktuğ beni taksi ile eve gitmemi söyleyip gözden kaybolmuştu ve bende Doğa'nın evine gelip düşüncelerimle boğuşurken yarın okula gitmem gerektiğini anladım yoksa sınıfta kalabilirim.
Ben Doğa'nın gittiği koleje gideceğim bu yüzden ailemle konuşmam gerektiğini anlayıp elime telefonu alarak ilk babamı aradım telefon sonunda açılmıştı (+'lar Selin -'ler Selin'in babası Ekrem Bey) + Şeyy baba ben Selin -Kızım neredesin sen kaçırdılar mı seni? (Arkadan annemin hıçkırık sesleri geliyordu) +Sakin olun.Ben iyiyim sadece artık tek yaşamak istiyorum sizde bunu anlayın sadece okul için sizden bir miktar para istiyorum tekrar sizlerin yanına geleceğim.Şimdi kapatmam gerek. -Tamam kızım.(arkadan annesi "Nerdesin sen Selin") +Görüşmek üzere Diyip telefonu kapatmıştım fakat tek kapananı değildi göz kapaklarım bana ihanet edip kapanmış ve iki gözümdende yaş gelmişti. Kendime söz veriyorum artık onlar için son ağlayışımdı.
Banyodan Doğa'nın cırlayan sesiyle kendime geldim.Benim salak arkadaşım şarkı söylüyordu . Tabi bende ona bu karga sesimle eşlik ediyordum.
Zil sesiyle Doğa'ya seslendim " Misafirimiz mi var?" Tamam kabul ediyorum bağırmıştım o da "Kızlar gelecek.Evde pinekleme partisi yapacağız kalk da aç şu lanet kapıyı"diye çığırmıştı. Ben gülerek kapıya ulaşıp açmıştım ki Başak üzerime düşüp arkadan İzel "ağaç olup kök salıyoruz biz nereden gelelim siz aynı evdeki kapayı açamayın nerede adalet?" Diye yakındı. Ona göz devirerek yavaşça kapıdan çekip onlara yol açtım .
Şu an ben tekli koltukta ve karşımda ki tekli koltukta Üzel tam ortamızda üçlü koltukta Doğa , Alev , Başak ve Kamelya can çekişirken Açelya yerdeki pufta oturarak film izliyoruz tabi izlemek denirse çünkü kızlar korku filmi diye tutturup şimdi bakamıyorlar tabi bende korkuyorum ama şu an düşüncelerim öne geçtiği için Dünya duruyormuş gibiydi 2 günde hayatıma giren Aktuğ'dan korkmalı mıydım? Yoksa ailemin beni o kadar çok düşünmemesine üzülmeli miydim? Tam sorularımın cevaplarını açıklayacaktım ama kafama odun yemişim gibi bir yastıkla karşı karşıya kaldım herkes anırıyorken ben somurtuyorum bunda komik bir şey Yok ki!
Onlara "gülmeyin lan artık" diyince herkes seli gülmeyi bıraktıktı fakat dudaklarını ısırıyorlardı bende vefalı bir insan edasıyla " tamam gülün kıyamam" diyince tekrardan gülmeye başlamışlardı bende gülüyorum çok saçma ama eğlenceli acaba niye kendime gülüyorum?
Filmi zorluklarla bitirip doğruluk- cesaretlilik oynamaya karar verdik şişeyi Kamelya alıp gelince ortadaki sehpanın kenarlarına dizildik Kamelya çevirinde soru sorma tarafı Alev'e cevap verme tarafı İzel'e gelmişti o da "doğruluk" diyince Alev "Oğuz'a aşık mısın!?" Diye sorunca İlk İzel'in kaşları çatıldı Sonra bizlere sinirle soluyarak "Yok öyle bişi nereden çıkardın?" Diyince Alev üstelemedi.
Sonra soru sorma tarafı Kamelya'ya cevaplama Doğa'ya gelmişti cesur kuzum cesareti seçmişti .
Kamelya sinsice gülüp balkondan birisinin kafasına tükür Sonra özür dile ve isteyerek yaptım de " Diyince biz hunharca gülerken Doğa acıların çocuğu gibi balkonda kafasını eğerek tükürmüştü aşağıdan bir küfür sesi gelmişti ama kızların gülme sesinden zor anlıyorum sonra "Doğa" diye bir erkek sesi ve bizim gülüşümüze son vermişti. Sonra Doğa "Yalın" diyerek şaşkınca yanıt verdi.
Sonra olayı toparlamaya çalıştı "bak ben özür dilerim oyun oldu " diyip içeri girdi ve bize "Şakın gülmeyin sizi öldüresiye döverim" dedi biz kıpkırmızı olmuş suratına bakıyorduk daha Sonra şişeyi tekrar çevirdik soru sorma İzel'e banada cevaplama kısmı gelmişti ben "doğruluk" demiştim çünkü bir tane daha rezalete katlanamayacaktım.
Bana bakıp "kaç kişiyle sevgili oldun?" Diye sorunca kafam hesap makinesine dönmüştü çünkü ailemden kendime vakit ayırmadığım için benim hiç sevgilim olmamıştı ki onlardan nefret etmem gerek benden tek mutluluğumu değil gençliğimi, arkaşlarımı, hayatımı çalmışlardı ona dönüp kararlı bir şekilde "benim hiç sevgilim olmadı ve olamazda çünkü ben yalnızlığa mahkum küçük bir kızdım.Bana sadece karanlık kollarını açar" deyip ayağa kalkıp montumu giyip onlara dönmeden "biraz yürüyüş yapıp geleceğim" diye evden çıktım . Aslında İzel'i suçlamıyordum burada tek suçlanacak kişi anne ve babamdı.
Neden benim hayatımı çalmışlardı ? Beni aileden tek Dedem severdi malesef o ölünce gerçekten yalnızlıkla tanışmıştım somut anlamda yalnız olmasam da soyut anlamda yalnızdım ruhen ve bedenen çökmüş bir haldeydim sonunda eve tekrar gidip uyudum .
Bilincim yavaş yavaş açılıyordu ve Doğa'nın sesi geliyordu "Kızım kalk artık okula geç kalıyoruz hem sende Yen'i arkadaşlarınla tanışacaksın heyecanlı mısın?" Diye sorunca bir an idrak edemedim. Neee Yen'i arkadaşlar mı??
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.