Yeniden Doğuş

98 10 2
                                    

Rengarenk hayallerim vardı kanat çırpıp uçmaya hazır.
Acılarım buna izin vermedi.

Size soruyorum.
İnsanların büyüdükçe mi artar dertleri?
Yoksa insanlar büyüdükçe mi anlıyor gerçekleri?

Kendi kalabalığından kaçan kentler gibiyim...
Hayat: Yaşayamadığımız belkiler, yaşadığımız keşkeler ve içimizde tuttuğumuz neyselerden ibarettir!

Size de şey gibi geliyor mu sizden başka herkes kazanıyormuş gibi...

Bazen kendime hatırlatıyorum.
'Zaman lazım sadece, unutacağım... Nasıl unuttuysam çocukluğumu, kırılan oyuncaklarımı...
Ölen kız kardeşimide öyle UNUTACAĞIM'


Adı Deniz'di! On üç yaşına kadar çok eğlenceliydi o sırada bir çocukla tanışmıştı. Sonra işler iyice raydan çıkmıştı. İlk önce babamın bağırmaları, evden kaçışı, hep mutsuz oluşu ve en sonundada intihar edişi!

Boş boş tavana bakarak düşünüyordum. Çocukken çektiğim acıları...
Acı diyorum efendim!
O da evrensel olmalı;
Bir çocuğun eline diken batsa; İnsanoğlu yanmalı...

Hastanenin bomboş beyaz tavanına bakmaktan, babamdan hala nefret edememekten, Deniz'i unutamamaktan usanmıştım artık. Kafamı sağ koluma çevirerek morarmış ve serumlu koluma dikkatli fakat boş bakışlar atıyordum.

Öksürük sesiyle kendime gelip sol tarafıma baktım. Loş ışıkla beraber bana bakan yüz hatları keskin bir Aktuğ ile karşı karşıya kaldım.

Yoo hayır bu olamazdı. Bu sadece beynimin bana oynadığı ufak oyunlarından biriydi, kardeşim öldükten Sonra da böyle oluyordu.

Giderek bana yaklaştığında gür çıkan sesiyle beraber
" Kaysana yana!" Demişti tek kişilik yatakta kayabildiğim kadar kenara kayıp onunda yatmasına izin vermiştim. "A-ama sen ölmüştün. Hem de kendi kafana sıkarak!" Diye konuşmuştum. Bana "Ben ölmedim beni sen öldürdün sadece. Tekrardan yaşamamı ister misin?" Diye sakince bir soru yöneltmişti.

"Tekrardan yaşayabilecek kadar güçlü müsün?" Dediğimde şaşırdığı bariz belliydi. "Sen beni yaşatmaya hazırsan neden olmasın!" Demişti. Onu yaşatabilir miydim?


Daha Sonra konuşmasına devam etti. "Sen binlerce kez ölüp dirilmişsin!" Gücüm tükenmişti artık sadece ölmek istiyordum tekrar yaşamak değil!

Hüzün ve kederin bir arada olmasıyla "Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım.
Kendimin ucunda;
Öyle ıslak,
Öyle kötü kokan,
Yırtık ve perişan" alıntıyla konuşmuştum. Mavi gözlerimin sulanmasıyla Aktuğ'un eline bir damla yaş düştü.

"Hayır. Sen çok güçlü bir kızsın. Hadi bana şarkı söyle. Mavi gözlü kız!" Demişti. Evet yA ben güçlüydüm.Bana yakışacak en güzel şarkıyı biliyordum.
Tiz çıkan ve yorulmuş sesimle şarkıyı söylemeye başladım.

"Dün gece yaralı küçük bir kız bulunmuş,
Etrafına sarı kurdeleler sarılmış.
Son bir kez süslemek istemiş onu büyükler,
Yine yasaklarıyla." Ona baktığımda kafasıyla 'devam et' diyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 14, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DUMAN  #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin