Beautiful Pain

Ruhumda çiçekler açtıran adam

Byun Baekhyun sürüye getireli epey zaman olmuştu artık yaraları iyileşmiş ve Kai' den yediği üç yumruktan sonra sürüde gördüğü tek kişi Chanyeol oluvermişti birden. Genç alfanın onu kaçarken yakalaması Byun Baekhyun' un ölüm fermanı değil alfayı ağlarken görme bileti olmuştu.

'Daha ne kadar o güzel yüzün yaralanacak?'

Bu sorusunun üzerinden Japonya' ya bir yalanla gönderdiği Kai, daha çok kez olacağına inandırmıştı. Oysa Kai döndükten sonra yanına sadece bir kez uğramış dünyanın en zekisin gibi hissedip sihri bir insan ilan etmişti. Bunun yanında gitmek konusunda Kyungsoo' ya kurduğu baskı meyvelerini yakında verecekti bundan eminken Luhan için endişelenmeye gerek yoktu. Kyungsoo yıllar sonra biricik abisi ile iletişime geçecek ve buradan kurtulacaklardı. Tabiki de Baekhyun tüm bunlar ona sürpriz gibi davranacak hatta buradan götürülürken en bitkin halinde davranacaktı ki Kyungsoo vicdanı ile mücadeleyi kazansın. Beklemelerle geçen tüm günlerde ise Chanyeol ile kalmıştı işte bir tek. Sabahlar ve geceler Chanyeol' ün taşıdığı öğünler ile anlaşılıyordu. Bazen Kyungsoo' nun kokusunu alıyor gibi oluyordu Baekhyun, Chanyeol' e ne kadar sorsa da cevabını alamıyordu, Kai onu özgür bıraktı istediği zaman yanına inebilir sabahları diyerek sanki Kyungsoo ondan vazgeçiyormuş gibi hissettirmeye çalışıyordu. Ancak bu doğru değildi. Kai, Kyungsoo' yu mutfak görevine verdikten sonra yorucu bir sürece girmişti ve her fırsat bulduğunda gelmeye çalışıyordu minik beden, öğünlerinin gecikmesini istemediği için Chanyeol' e veriyordu.

Ah Kyungsoo bir gitmeyi aklına koysaydı şimdiye sürünün tamamına tekmeyi savurmuş olurdu Baekhyun. Kyungsoo' nun neden karşı çıktığını biliyordu aslında bu yüzden ona da bir şey diyemiyordu, o seçenek onlardan çok şey alırdı. Şimdiye kadar yaşadığı tüm tehlikeleri bir şekilde atlatmıştı, en kötü Luhan destek olmuştu ancak Kim' lerden Kyungsoo olmadan kurtulamayacaktı. Tanrıya tekrar teşekkür etti, o gün dostu tek gitmesine izin vermediği için.

İlerleyen günlerde Chanyeol bir gece Baekhyun' un odasına geldi. Bu ziyaret sürpriz olsa da Baekhyun' un alaycılığına engel olmamıştı,böyle başa çıkıyordu burada olmakla.

"Ne o alfa sabahları doyamaz mı oldun bana?"

Kaşlarını çatabildiği kadar çatıyordu Chanyeol. Baekhyun bu odaya her geldiğinde sözleri ile yenmeyi başarıyordu onu ancak bugün akşam Kai gelip heyetin toplandığını söylediğinden beri bunu bile düşünemez olmuştu alfa. Sabaha karşı toplantı için yola çıkacaklardı ve Chanyeol odasına gidip dinlenmek isterken kendini burada buluvermişti.

"Hey? Neden geldiğini mi unuttun bir parçacık, lanet alfa?"

Yavaş adımlarla artık bağlı bekleyen Baekhyun' un yanında buldu kendini Chanyeol. Sorularını cevaplamak istemiyordu ya da tek kelime konuşmak sadece yüzüne bakmak istemişti omeganın, sakinleşeceğini düşünmüştü ve öyle de oluyordu işte.

"Konuşmayacak mısın?"

Kendi yerine de konuşuyordu nasıl olsa Baekhyun, tebessüm etti bu düşünceyle onun için yaptığı ilk şey sayabilir miydi bunu?

Başını yavaşça iki yana salladıktan sonra koyu karamel rengi gözleri buldu gözleri, aklını okumak ister gibi bakıyordu. Kaşları ciddi bir iş yapar gibi çatılmış alnında üç çizgi belirmişti. İşaret parmağıyla uzanıp ilk çizgiye dokundu, anında düzleşmişti buna karşın Baekhyun' un yüzü allak bullak olmuştu. Ruhum da öyle demek istedi alfa.

"Yarın için farklı bir yerde duracaksın ve yemeğini şifacı Yixing getirecek ben burada olmayacağım."

Chanyeol' ün pürüzlü çıkan sesi her ikisini de şaşırtmıştı,