Biraz Karışmak

884 87 58
                                    

Sanırım ilk defa başlamadan önce not ekleyeceğim... Lütfen tavsiye ettiğim şarkıyı dinleyin özellikle yıldız koyduğum kısımda. İyi okumalar~

Bu sabah uyandığımda aldığım karar kesindi. Alışmak kötü değildi, Kai' nin sözlerini umursamayabilirdim. Bir aptalın döneceği yer neresiydi ki, öyle bir yer var mıydı?

Tüm gün bu düşüncelerle hayatımı idrak ederken gönüllü olduğum tarlada çalışmıştım. Hyun anne sabah gelip mutfakta artık bana ihtiyaç olmadığını söylemişti. Tüm gün odada kapalı kalmaktansa bir şeyler yapmak istediğimi söylediğimde kendimi burada bulmuştum. Sürünün bazı ihtiyaçlarını buradan karşıladığını da bu sayede öğrenmiş oldum. Ancak daha çok şifacılık için kullanılan bitkiler yetiştiriliyordu. Hangi bitkinin ne olduğunu düşünmeye o kadar dalmışım ki, kulağımın arkasında hissettiğim nefesle yerimden sıçradım. Başıma düşen gölge ile arkamı dönmek yerine kafamı yukarı kaldırdım.

"Söylesene Kyungsoo, ne istiyorsun?"

Günlerdir yüzünü görmediğim Kai yukarıdan gözlerime baktığında korkudan hızlı bir nefes almama engel olamadım. İnsanlar molaya çıkmıştı ve onunla bu koca boşlukta olmak korkutucuydu. Ben buranın gerçekten çok geniş olduğunu izlemeyi tercih ederken Kai önüme geçmişti bu sırada, boyun sağlığım için iyiydi ancak sorduğu soruyu hala anlayamamıştım bu süreçte.

"Eğer sadece Baekhyun' un kurtuluşu için beklesen buradaki işlere karışmazdın değil mi? Birşey istemesen kendini bu kadar zorlamazdın. Seni anlayamıyorum bu yüzden... Tek başına kaçmak mı istiyorsun ama dur çapa yaparak kaçamazsın ki. O halde neden?"

Bugüne kadar kim anladı ki diyip derin bir nefes koyuvermek istedim ama bunun yerine karmaşık düşünmek yerine istediğimi direk söylemeye karar verdim. Bu kararlı halim hala gözlerimi gözlerine taşımama yetmezken sökülmesi gereken otları izliyordum.

"Karışmak istiyorum."

Saçma bir yerden girmiştim konuya, anlamaması normaldi. Ancak yüzünde daha önce görmediğim şaşkınlığı gördüğümde başlangıcımın o kadar da kötü olmadığını düşündüm.

"Buradaki hayata, bu hayata karışmak istiyorum. Başaramayacağımı bile bile kaçmakla uğraşmak istemiyorum."

Esmer alfa tek kelime etmeden arkasını dönüp giderken gülümseyip işime döndüm. Cevap vermesini beklemiyordum zaten, belki küçük bir yanım istiyor olabilirdi susturdum o yanımı...

Alfa Kai sadece şüphe tohumlarını düşünmeden ruhunuza saçıp gidiyordu gerisinde büyüyen bitkinin ruhu parçalayıp çıktığından bihaber...

Ona ve verdiği tepkiye aldırmadan devam etmeliydim işime. Bahçe işleri yorucuydu ama aynı zamanda da eğlenceli olabiliyordu. Burada olduğuma göre bunu düşünmeliydim. Hem bunca şifalı bitki varken Jiho burayı seviyor olmalıydı, onun için burayı güzelleştirmek düşüncesi enerji veriyordu bana. Oysa Baekhyun olsa binlerce lanet okurdu şimdiye kadar. Anılar nefes yoluma barikat kurarken okulun arkasındaki araziyi ağaçlandırmaya gittiğimiz gün geldi birden aklıma.

"Bu çapada bir sorun var vuruyorum ama toprağa girmiyor" diyen Luhan ve tüm gün oturduğu yerden lanet okuyan Baekhyun...

"Sıcağa da, tepemde durmaya ant içmiş güneşe de, bu etkinliği düzenleyen okula da lanet olsun! Özellikle 'kirt yitiniklirinizi killinmik yisik !' diyen yamuk ağızlı görevliye lanet olsun!?"

O zamanlar izlerken gülmekten yerlere yattığım o görüntüler şimdi bir rüya gibi geliyordu. Sınıfta dışlanıyoruz diye üzülürdüm, güçsüzüm koşamıyorum diye üzülürdüm, ailem hiçbir zaman yanımda olmadı diye üzülürdüm. Oysa bunları o kadar çok düşünmüştüm ki o günlerin ne kadar güzel olduğunu görememişim.

Beautiful PainHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin