Çınarın tesellisini bekleyen Gece bir anda
"Ağlamayı kes gidiyoruz "
cevabını alınca şok olmuştu. Gece oyunculuğu unutup gerçekten ağlamaya başlamıştı artık üzüntü, korku, aşk ve diğer duygular birleşmişti. Çınar Gecenin bileğinden tuttu ve arabaya götürdü. Gece Çınarın gücünü anlamıştı artık, biraz daha zorlarsa kırılacakmış gibi hissediyordu. Acıda katılmıştı göz yaşlarına. Arabaya vardıklarında önde Geceyle Çınar arkadaysa Damla ve burnu kanayan sevgilisi oturuyordu. Damlanın sevgilisi yakışıklıydı ama kibir yüzünden akıyordu. Çınar;
"İşte bu da bizim Ateş" diyerek burnu kaynayan çocuğu gösterdi.
"Kendimi tanıtabilirdim "
Ateş Çınara sataşmaya çalışıyordu aynı çocuk gibilerdi. Ama Çınar kızmıştı o yüzden birden direksiyonu kırdı ve
" Seni arabaya aldığıma dua et " diye bağırdı. Çınar’ın çimen yeşili gözleri aynada bile kırmızıya dönmüştü. Ateş bir şey söyleyememişti ve öylece kaldı. Çınar arabayı düzeltip yola devam etti. Kızlar gıklarını bile çıkmadı. Ateşe acı ile bakan Damla kanamayı durdurmaya çalışıyordu. Gece sadece dışarı bakıyordu. Gecenin yavaşça gözleri kapanıyordu, uyku Geceyi sardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çok Erken Oldu
ChickLitHer yer sessiz. Salonda dört koltuk biri boş. Kadın ağlıyor,baba kızgın,üçüncü koltukta bir çocuk etrafa masum gözlerle bakıyor . Eve yeni taşınan aile koltuk sayısını evdeki insan sayısına göre almıştı . Peki,son koltuk niye boştu. İşte her şey bu...