Mutlu başlayan bir hikayenin ızdırab çeken bir yüreğin mi ya da görünmeyen iki ızdırab çeken yüreğin kaset misali sardığı hayatın adaletsizliklerinde mücadeleye devam edebilmek zorken yaşama savaşı veren birleşmiş iki yüreğin acısı.
Artık hastalığımın vücudum üzerindeki etkisi yavaş yavaş azalmaya başlıyor, bende bir yandan rahatlıyordum. Ihlamurumu içtikçe anlımda ter damlaları oluşuyordu, ve evimizin ahşap zeminine doğru şıp şıp damlıyordu. Anam eski elbiselerimi atmayıp çaput parçaları haline getirmiş, odaya almaya gitmişti. Bir işe yaramadığını düşündüğüm bez parçalarının anlımdaki ter damlalarını silince bir işe yaradığını öğrenmiş oldum. Gece saat 11'e gelirken yavaş yavaş esnemeye başladım. Anamdan müsade istedim ve odamın yolunu tuttum.
Adım atarken salonun boşluğunda ki ahşap zeminden gıcır gıcır sesler geliyordu ,bir yandanda çok hoşuma gidiyordu. Odama gitmeden önce lavaboya gitmem gerekiyordu. Lavaboya girdim ve ellerimi sabun ile yıkadım. Ter damlalarını kazağımın kenarına sile sile hem kazağımın kenarı, hemde elimin tersine sile sile ellerim leke oldu.
Bizim çatlak aynayı babam birçok kez yap demiş olsa da hala erindiğimden bir türlü yaptıramadım. Her gün ertesi gün yaparım desem de ertesi gün yine kalırdı. Çatlak aynanın ortasına baktım. Yüzüm iyice solmuştu.
Sabaha kadar uyusam iyi olacağımı düşünüyordum. Lavabodan çıkıp odamın yolunu tuttum. Ahşap kokusuda çok güzel bir kokudur. Buram buram mis gibi kokar. Bazen burnumu çocuk gibi zemine dayar, derin derin içime çeker dururum. Mutfaktan gaz lambasını ve kibriti aldım. Gece aydınlıktan ibaret yanımda birşey bulunmaz ise o gece bana zulüm olurdu.
Alışık değilim; ve bir türlüde alışamadım. Odamın karanlığında ne görsem bana esrarengiz gelir ve çok korkarım. O yüzden ya mum yakarım ya da dedemin bizim eve bıraktığı gaz lambasını yanıma alır, öyle uyumaya çalışırım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Anam yine kalın, olan yünden yatağımı ve yorganımı sermiş. Üzerimdeki gri yeleğimi çıkardım. Pantolon ve çoraplarımı da çıkardım, yorganın altına girdim. Yorgan epey kalındı. Çok terler, bu sefer hafif bir soğuk vurması ile daha çok hasta olabilir, kendimihastanede bulabilirdim. Saat çok geç olmuştu. Artık uyusam iyi olacak. Yarın yapmam gerek bir sürü iş vardı.
Birde komşunun kızı yüzüme bakıp bakıp duruyordu. Sanki benden birşeyler bekliyor gibiydi. Ona karşı ne bir duygu ne de bir de bir heyecan besliyordum. Aklımı derin derin bakışları kurcalayıp, derin derin düşündürüyordu beni. Bu isim sonunun ne olacağını bilmiyordum. Sadece hayırlısı diyebilirdim. Uyku vaktim gelmişti. Gaz lambasına bakar uyudum.