YARAMAZ MELEK

Bölüm 5

"Angel! Hadi gel artık! Yemek yiyeceğiz!" diyerek bağırdı kafasını dışarıya çıkardığı pencereden Baekhyun.

Angel, Baekhyun ona ip aldığından beri sokaktaki küçük çocuklarla ip atlıyordu.

Baekhyun onu, gizlice perde arkasından izliyor, sürekli komik hallerine gülüyordu. Angel, kendisinden bir hayli küçük yaş grubuna sürekli yeniliyor ve alay konusu olup, küçüklere küsüyordu. Baekhyun dışarıya çıkıp, olaya dahil olmak istesede onların çocuk olduğunu düşünerek bir şey yapmamıştı.

Angel, Baekhyun'u onayladı ve ipini çocukların elinden alarak eve girdi.

Bayan Byun yine sofrayı donatmıştı. Sıcacık yemekler nefis görünüyordu. Angel aslında aç falan değildi ama tatları oldukça iyi olan bu şeyleri seviyordu. İnsan gibi davranmak hoşuna gidiyordu.

"Önce ellerini yıka." dedi Baekhyun karşısına oturan Angel'a. Angel , Baekhyun'a dil çıkardı ve ellerini birbirine yaklaştırarak, avuçlarını havaya açtı. Gözlerini kapadı ve birden ellerinde tuhaf bir sıvı gezinmeye başladı. Bu şeffaf sıvı suya çok benziyordu ama su olsa yere falan damlamalıydı.

Sıvı, Angel'ın ellerini temizleyip kaybolduğunda Angel gözlerini açtı ve karşısındaki şaşkın insanlara gülümsedi.

"Ben meleğim melek!"

Baekhyun ağzını kapatarak, yemeğine döndü.

Sıcacık yemekleri midelerine indirken Baekhyun konuştu.

"Pis kokuyorsun. Duş alsan iyi olur. Ama sakın bizim önümüzde yapma. Banyoda yapabilirsin değil mi?"

Angel, alınması gerekirken sırıttı. Mutlu olmuştu koktuğuna. Daha önce hiç pis olmamış ya da kötü kokmamıştı.

"Gerçektende kötü mü kokuyorum?" diye sordu gözleri parlayarak.

Baekhyun, utançla başını salladı.
Angel birden ellerini çırptı ve ayağa kalkıp, Baekhyun'un arkasına geçerek boynuna doladı kollarını.

"Teşekkür ederim Baekhyunniie. Daha önce kimse bana pis dememişti."

Baekhyun, bunu iğneleme olarak algılasa da, kızın mutluluğunu görünce sırıttı. Angel, baekhyun'dan ayrılıp, hızla banyoya koştu.

***
Angel, tam üç saat sonra çıktı duştan. Bayan Byun, ona temiz kıyafetler verdi ona. Angel, saçını havluyla sarıp, oturma odasına geldi. Baekhyun, karşısında temiz ve güzel kokan zayıf kızı görünce, başını çevirdi. Ergenliğinden dolayı bu kadar güzel bir kızın bu evde yaşaması, Baekhyun için de zordu.

"Ben yatıyorum." dedi Angel, onların yanına oturunca.

"Yarın için iyi şanslar. Endişelenme ve rahatça uyu." dedi annesi.

Angel ikisine baktı.

"Yarın ne olacak ki?"

"Baekhyun, lideri olduğu grupla birlikte şarkı söyleyecek."

Angel, başını salladı.

"Yapmak istemezsen bana söyle. Her yeri ateşe vereyim." dedi ve ellerini ona bir silah gibi doğrultup "pufff" dedi.

Baekhyun, bu yaptığının yanlış olduğunu belli edercesine cıkladı.
Odadan çıkar çıkmaz ise, zorla tuttuğu gülümsemesini yerleştirdi yüzüne.

***

"Gel kızım saçlarını tarayalım." dedi annesi ve Angel'ı önüne oturtup, havluyu serdi arkasına.

Angel'ın sarı, uzun saçlarını yavaşça tarıyordu. İlk defa yaşadığı bu an Angel'ı sevindirmişti. Yine hissetti yeni çıkan kanatlarındaki yanık kokusunu. Ama bu sefer, ses çıkarmadı. Baekhyun kadar yakmamıştı kanatlarını. Çok ama çok az olan yanık, bu anı bozmamalıydı.

"Benimde böyle güzel saçlarım vardı." dedi duygulanan anne.
"Ama artık yok ve saçsız başımı eşarplarla, şapkalarla gizlemek zorunda kalıyorum."

Angel, işlemi biten saçlarını, sağ omzuna aldı ve anneye döndü.

Onun gözünden akan yaşları sildi.

"Üzülme." dedi ona destek olurcasına. "Eminim daha güzelleri çıkar."

Anne başını olumsuz anlamda salladı.

"Ben, son safhadayım. Ömrümün kalmadığını söylüyorlar."

Angel, tuhaf hissetti. Yavaş yavaş hissetmeye başlıyordu. İnsan gibi davranmak mı onu bu hale getirmişti?

"Öyle söyleme. İnsanlar kimin ne zaman öleceğini bilemez. Ayrıca ölmek o kadar da kötü değil biliyor musun? İyi insanlar ölünce çok mutlu oluyor. Onlara babamla çok kez eşlik ettim."

Kadın, masum güzelliğe gülümsedi.

"Gerçekten de mi?"

Angel başını salladı ve kadına sarıldı.

"Gerçekten. Hem babama söyleyeceğim. Öyle bir şey olursa sana ben eşlik edeceğim. Olur mu?"

Kadın mutlulukla gülümsedi göz yaşları arasından.

"Angel?" diye sordu. Angel merakla kadına baktı.

"Sen bana eşlik etmesen? Onun yerine her daim oğlumla kalıp, ona göz kulak olsan olmaz mı? Sonuçta onun için gönderildin değil mi?"

Angel, başını sağa sola salladı.

"Yapamam..." dedi. Bir insanı üzmek onun en son yapması gereken şeydi. Bu yüzden yine tuhaf hissetmişti. İnsanların dediği korku hissini yaşıyordu.

"Eğer burada kalırsam bir insana dönüşürüm. Oğlunun dileğini gerçekleştirir gerçekleştirmez kurul beni yine gökyüzüne çekecek. Hiç istemesemde, birden ortadan kaybolacağım."

Ve diye ekledi içinden Angel.
Siz hiçbir şey hatırlamayacaksınız.

Annesi, öğrendiği gerçekle başını salladı.

"O zaman onun dileğini yerine getirmek zorundasın."

Angel anneye gülümsedi.

"Ne pahasına olursa olsun bunu yapacağım anne."

O sırada, Baekhyun duvarın arkasından gizlice onları dinliyordu. Ağladığını duymasınlar diye yumruk yaptığı elleriyle kapadı ağzını. Zorla nefes alıyordu. Bu mutlu olduğu son günleriydi değil mi? Yakında annesi gidecekti ve daha sonra bu gelen kız. Bu evde tek başına kalacaktı.

***

Angel, insan gibi uyuma numarası yapmaktan bıktı ve ayağa kalktı. Canı sıkılıyordu. İzlediği insan dizilerindeki bir sahne geldi aklına ve bir kalem alıp, gizlice Baekhyun'un odasına girdi.

Onu üzeri çıplak, altında ise kısa şortuyla uyurken görünce, yutkundu. Günah mıydı bu?

Yanına yaklaştı yavaşça ve başucuna oturarak yüzünü çizmeye başladı. Baekhyun, hafifçe kıpırdanmaya başladığında Angel'ın işi çoktan bitmişti bile.

Son kez yaptığı şahesere baktı ve ağzını elleriyle kapayarak güldü. Cidden yakışıklı Baekhyun'u çok komik hale getirmişti.

***
Baekhyun sabah erkenden uyandı. Bugün kalabalığın önünde yine şarkı söyleyecekti. Bu onun hayaliydi ve çok iyi başarıyordu ama yinede hep heyecanlanıyordu.

"Günaydın." dedi annesini görünce.
Annesi, oğlunun bıyıklı, siyah noktalı ve tek kaşlı haline birden kahkahalarla gülmeye başladı. Baekhyun, Angel'a baktı. Angel da aynı şekilde gülmeye başladığında kaşlarını çattı ve iki kadına kızdı.

"Sadece günaydın dedim! Niye gülüyorsunuz?! Bunda komik olan ne?!"

Sinirle üst kata yüzünü yıkamaya gitti. Birkaç saniye sonra banyodan beklenen o yüksek nota duyuldu.

"Angeeeeeeeeel!!!"