Bölüm 9

856 90 20
                                    


"Olmaz! Buna izin veremem efendim!"

Angel'ın yüksek rütbeli melek babası, kurul'a kafa tuttu.

"Üzgünüz. Ama kızınız büyük suç işledi. Meleklerin aşık olması yasak!  Ona aşık olan birisi olabilir ama meleğin aşık olması? Olacak şey değil!!! Bu onun için verilmiş en iyi ceza. Yanık kanatlar ve bir insan kalbi."

Kurul son sözü söyledi ve baba-kızı dışarıya attı.

Angel, ağlamaya başladı yere çökerek. Bir süre sonra sessiz kaldı ve uçları yanmış beyaz kanatlarına baktı göz ucuyla.

Ne de ağır bir cezaydı bu. Hep o yanık kanatlarla yaşaması yetmiyor gibi, aşık olduğu için kalbi de vardı birde. Kurul, kalbini geriye almamıştı. Kalbi olan ilk melek olarak kalacaktı Angel. Belki de son. En salak melek!

Baekhyun'dan ayrılınca bir an da olsa mutlu olacağını düşünmüştü. Sonuçta Baekhyun onu unutacak ve acı çekmeyecekti. Kendisi de melek olduğu için kalbini geriye alacaklardı. Ama beklediği gibi olmadı hiçbir şey... Onu sürekli görsede artık ona dokunamayacaktı. Baekhyun dilek hakkını bitirmişti. Angel... O bu kalp acısıyla nasıl sonsuza kadar yaşayacaktı?

****

Baekhyun bir kaç haftadır yaşadığı bu eksikliğin nedenini bilmiyordu. Sürekli içinde yaşadığı bu sızı da neyin nesiydi? Neden tatlı şeyleri görünce üzülüyordu? Neden sokaktaki oyun oynayan çocuklar onu rahatsız ediyordu? Neden okul yine eksik hissettiriyordu ve jun-myeon ona tuhaf bir şekilde bakıp duruyordu? Neden her gün geçtiği park ona huzur ve acıyı aynı anda yaşatıyordu? Nedenler gün geçtikçe Baekhyun'un kalbine saplanıyor ve onu hayattan soğutuyordu. O gece, neden parkta olduğunu bilmiyordu ve tüm bu acı verici hisler o gece başlamıştı. Ne olmuştu o gece?

Taeyeon, teneffüste Baekhyun'un yanına geldi.

"Selam." dedi güzel kız ve yine düşünen sahte sevgilisinin yanına oturdu. Onun bu kötü haline üzülüyor ve ona destek olmak istiyordu. Belki de bu kötü halini fırsata çevirmek.

"Selam." Baekhyun, kıza zorla gülümsedi. Onu sevmediğinden değildi ama gülmek bile istemiyordu.

"Bugün daha iyi görünüyorsun. Bana zorla gülümsedin." dedi Taeyeon ve Baekhyun'u omzuyla dürttü.

Baekhyun, hafifçe gerçek bir şekilde gülümsedi.

"Bugün iyi miyim?"

Taeyeon başını salladı hızla.

"Hmm. Bugün annenle dilek balonu uçuracaksınız. O yüzden sanırım? Hı?"

Baekhyun, kızı başıyla onayladı.

O sırada sınıfa Rose ile birlikte jun-myeon girdi. Sınıfta birbiriyle pek konuşmayan kuzenlerdi -herkese göre- onlar. Taeyeon'da Baekhyun'a el sallayıp, kendi sınıfına gitti.

Rose, ilk defa böyleydi. Kuzenine karşı sevecen davranıyordu. Baekhyun dayanamadı ve yanına oturan jun-myeon'a sordu.

"Rose ile iyi görünüyorsunuz?"

Jun-myeon, aslında Baekhyun'a kızgındı. O da herkes gibi, Angel'ı hatırlamıyordu. İnsan sevdiği kişiyi nasıl unutabilirdi? Yarın aynı şey jun-myeon'un da başına gelecekti. Yıllar sonra Rose'a çok mutlu olacağı aşkını bulmuştu. Rose ile bir anlaşma yapmışlardı. Yıllardır sadece iş ilişkisi içindeydiler ve şimdi o iş tamamlanmıştı. Jun-myeon gidiyordu ve anlaşma bitmişti. Artık birbirlerine istedikleri gibi davranıyorlardı.

"Kuzenim oluyorda." dedi jun-myeon iğneleyici bir tonda.

Baekhyun, yüzünü buruşturdu.

"Sadece merak etmiştim. Kuzenin olduğunu biliyorum. Aranız kötüydü diye düşünüyordum."

YARAMAZ MELEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin