YARAMAZ MELEK

Bölüm 11

Angel, kalbi olduğu için artık uyuyor, acıkıyordu. Yıllarca sürdürdüğü insan hayatına alışmıştı artık. Bu yüzden eskisi gibi zorlanmayacaktı.

Erkenden kaltı ve dün gece iki hizmetçinin kendisine gezdirdiği kocaman evden, Ra On'un odasına girdi yavaşça. Kızı güzel bir biçimde uyandırmak istemişti. Uyurken masum görünen hırçın kıza yaklaştı ve yanağına küçük bir öpücük bıraktı.

''Ra On...Uyan güzelim.''

Ra On yavaşça gözlerini araladı ve karşısınca Angel'ı görünce çığlık atmaya başladı.

''Sakin ol. Benim. Angel ablan.''

Ra On sinirle baktı meleğe. Ondan ayrı bir nefret ediyordu.

''Sen beni mi öptün?!''

Ra On kendisine bağırınca, Angel kötü bir şey yapmış gibi kendisini suçlu hissetmişti.

Onun minik ellerini tutmak için yeltendi ama küçük buna izin vermedi. Angel, yutkundu. Gözleri doldu ama dayandı.

''Seni incitmek istememiştim. Özür dilerim.''

''Bir daha bana dokunursan seni kovarım! Anlıyor musun? Ayrıca bir daha bana ismimle seslenme!''

Angel, dudaklarını dişledi. Zoruna gidiyordu şimdi bu şekilde olmak.

''Ta--Tamam.''

''Tamam ne?!''

''Tamam küçük hanım. Bir daha size asla dokunmayacağım.''

Küçük kız, Angel'a tiksinir gibi baktı ve hızla yatağından kalkarak lavoboya girdi.

Angel, kendisini izlediğine emin olduğu babasıyla konuşmak istedi. Babası ona sesini duyuramazdı. Yasaklanmıştı. Ama yine de ona çok ihtiyacı vardı.

''Baba...Baba bana yardım et...''

*****

Ra On küçük bedeniyle beton zemine çöktü ve hıçkırarak ağlamaya başladı. Annesini çok özlemişti. Annesinden başka bir kadının kendisiyle ilgilenmesini istemiyordu. Babası ve annesi çok mutluydular. Annesini bir daha göremeyecek olması haksızlık değil miydi? Annesinden başka bir kadının kendisini öperek uyandırması kötü bir şey değil miydi?

****

Kahvaltı masasına, Angel'da oturmuştu. Baekhyun, Angel ve Ra On... Ne güzelde aile olurlardı. Angel, yine ve yine yutkundu...

''Baba?'' dedi Ra On, sessizce kahvaltısını yapan baekhyun'a.

''Efendim kızım?''

''Bugün seninle gelebilir miyim?''

Baekhyun'un kaşları çatıldı. Kızı daha önce böyle bir şeyi hiç istememişti.

''Neden? Bir sorun mu var?''

Omuz silkti küçük kız.

''Sadece Chanyeolcuğumu özledim.''

Baekhyun, tatlı kızını kırmadı ve Angel'a döndü.

''Sende gel. Ra On'a göz kulak olursun.''

Angel başıyla onayladı. Chanyeol'la tanışmayı hep istemişti Angel. Chanyeol'da çok ünlü bir idoldü. Baekhyun ve Chanyeol aynı şirkete bağlıydı ve çok iyi arkadaşlardı.

******

Baekhyun prova odasına gidince, Angel, Chanyeol ve onun kucağındaki Ra On'la kalmıştı.

''Eee bücür cadı. Anlat bakalım. Nasıl gidiyor?'' diye sordu Chanyeol kucağındaki kıza.

Ra On gülümsedi ve anlatmaya başladı.

''Çok iyi gidiyor Chnayeolcuğum. Babamla birlikte çok iyi gidiyor.''

Babamla birlikte lafını söylerken, Angel'a bakmıştı Ra On. Angel ise miniğin amacını anlamış ve sadece gülümsemekle yetinmişti.

''Size içecek bir şeyler alayım. Az sonra Baekhyun beyin provası biter. Bir saat on dakika dolmak üzere.'' diyerek bir süre sonra Angel ayrıldı yanlarından. Chanyeol ise şaşkınca kızın arkasından bakakalmıştı. Baekhyun'un tam bir saat on dakika prova yaptığını nereden biliyordu bu kız? Baekhyun özellikle böyle bir şeyi söylemezdi ki.

Angel, elinde küçük bir tepsiyle geriye geldiğinde, Baekhyun'da Chanyeol ve Ra On ile birlikte oturuyordu.

''Bu sizin Chanyeol. Üç şekerli.'' dedi Angel ve kahveyi Chanyeol'a uzattı.

''Bu sizin. sıfır şekerli.'' dedi Angel ve diğer kahveyi Baekhyun'a uzattı.

''Sen? Nereden biliyorsun?'' diye sordu Baekhyun.

Angel, ona tebessüm etti.

''Sadece geçmişte tanıdığım birisine çok benziyorsun. Tahmin ettim.''

Baekhyun, bir anda yaşadığı baş ağrısıyla dişlerini sıktı. Bir kaç saniye süren bu ağrı onu delirtmişti.

''Bu da sizin bayan Ra On.'' dedi Angel ve meyve suyunu uzattı küçük kıza. Ra On memnuniyetle meyve suyunu alırken, Baekhyun'un ve Chanyeol'un kaşları çatılmıştı.

''Ra On Hanım?'' diye sordu Chanyeol.

''Evet Chanyeolcuğum. Ben öyle söylemesini istedim.''

''Hey hey hey.'' dedi kızının bu haline kızan Baekhyun.

''Chanyeol'a Chanyeolcuğum demene zor da olsa bir şey demiyorum küçük hanım. Ama bu biraz fazla oldu. Hemen Angel hanımdan özür diliyorsun. Bir daha ona bu şekilde kötü davrandığını görmeyeceğim. O senin ablan Ra On. Sen büyüyene kadar seninle ilgilenecek.''

Ra On babasından yediği azarla, ağlamaya başlamıştı. Angel ise tamemen melek iç güdüleriyle ona sarıldı ve sorun olmadığını söyledi.

''O...'' dedi Ra On, Angel kendisinden ayrılınca nefretle Angel'a bakarak.

''O kadın ona anne dememi söyledi.''

Angel, kendisine atılan iftirayla donup kalmıştı. Chanyeol'un şaşkınlıktan ağzı sonuna kadar açılmıştı ve Baekhyun, inanamayan gözlerle bir kızına, birde tuhaf olan bakıcıya bakıyordu.

Angel, başını sağa sola sallıyordu.

''Ha--hayır...ben--ben öyle bir şey söylemedim...''

Ra On'a baktı Angel. Doğruları söylemesini istiyordu. Ra On ağlamalarını daha da sıklaştırdı.

''Baba...Bana inanmıyor musun?''

Baekhyun'un da gözleri dolmuştu. Ne diyeceğini ya da ne yapacağını bilmiyordu. Nedensiz bir şekilde Angel'a çok güvenmişti ve ondan bu sözleri beklemiyordu. Bir gündür tanıdığı kıza haksızlık yapmak istemiyordu. Onu nedensizce üzmek adil değildi. Ağlayan kızına baktı ve dudaklarını dişledi. Angel'ın yüzüne bakamıyordu artık Baekhyun. Çünkü, kızına inandığını gösteren iğrenç bir konuşma yapmıştı masum olduğuna inandığı kıza.

''İş sadece iştir. Bir daha sakın kızıma annelik yapmaya kalkışma.''