Okuyucu sayısı 1.3k oldu. Yavaş ilerlesek de sonuçta ilerliyoruz :D Ama bu okuyucuların hayalet okuyucu olması sinir bozucu malesef. Belirli bir bölüm sayısını geçtiğinde bu durumun düzeleceğini umut ediyorum.
*
Kapının önünden bir taksi çevirdim. Binip adresi verdim. Hava biraz soğumuştu ama pek umursamadım.
Miray içkinin insanın vücudunu yani kanını ısıttığını söylemişti. İçki içermiyim bilmiyordum ama bu gece Yamaçı görmeden hiçbir yere gitmeyecektim.
Bide gelmiyormuş dediğinde iç sesim dudaklarımı kemirmeye başladım.
Barın önüne geldiğimizde taksici adama parayı uzatıp indim. Seri adımlarla kapıya ilerledim. Kapının önünde iki koruma vardı. Damsızları ve reşit olmayanları filan almıyorlardır heralde diye düşündüm. Tam girecekken önümde durduklarında tek kaşımı kaldırıp baktım.
"Kimlik görebilirmiyiz?" dedi sağdaki.
"Pardon? Nedenmiş o?" diye sordum. Reşittim ve böyle bir şeye gerek yoktu.
"Sizi daha önce gördüğümüzü hatırlamıyorum. Reşit olduğunuzu kanıtlamanız için bir prosedür diyelim." dedi bu sefer soldaki.
"Tam olarak on sekiz yaşındayım. Hayatımda ilk defa bir bara girmiyorum. Ayrıca buraya ikinci gelişim." dedim. Sonuçta Mirayla buraya geçen akşam gelmiştim.
"Kimlik görmeden alamayız. Kusura bakmayın." dedi yine soldaki.
"O kimliği alır-" diye sesimi yükselterek konuştuğumda cümlemi tamamlayamadan atladı lafa hödük koruma "Hanfendi zorluk çıkarmayın." diyerek eliyle beni kapıdan uzaklaştırmaya çalışıyordu ama bilmediği bir şey vardı ben ondan daha inatçıydım. Tam sesimi yükseltip konuşacağım sırada "Hanfendi(!) benimle Erol. Çek şu koca kıçını kapıdan." diye bir ses duydum tam arkamdan. Döndüğümde geçen okulda tanıştığım kız olduğunu fark ettim. Hanfendi kelimesini alaylı söylemişti. Adını hatırlamak için hafızamı zorlarken o salak koruma "Pardon Yaprak hanım bilmiyorduk." dedi koruma ve adının Yaprak olduğunu hatırladım.
Adamlar önümüzden çekildiğinde içeri girdim. Girerken adamlara dil çıkarmayı ihmal etmemiştim. "Sağol sen olmasan o aptallarla daha çok uğraşırdım." dedim Yaprak'a dönüp. "Önemli değil." dedi sırıtarak. "Senin burada ne işin var?" diye sordu ellerini cebine sokarak.
"Bir arkadaşımı görmek için geldim." dedim. "Peki ya sen?"
"Ben burada çalışıyorum güzelim. Bu arada Asyaydı değil mi?" dediğinde kafamı onaylarcasına salladım. "Sen de on sekizine girdin o zaman? Burada çalışabildiğine göre." diye sordum. "Aslında on dokuzum. Geç yazılma olayları falan filan." dedi.
"Bu arada arkadan beni nasıl tanıdın da içeri aldırdın? Yada her girmek isteyene yardım mı ediyorsun?" diye sordum gülerek.
"Arkandan tanıdım. Bir gördüğüm insanı bir daha unutmam tatlım." dediğinde şaşırdım.
"Ben seni tutmayayım bence. Burada çalışıyormuşsun ya." dediğimde "Gel sana shot ısmarlayayım." dedi ve önden yürümeye başladı. Aslında burada çalışıyorsun demem bahaneydi. Onun yanında rahat rahat Yamaçı bulamayacağımı düşünmüştüm ama belkide asıl onun sayesinde bulabilirdim Yamaçı. Kim bilir? Bar aşırı kalabalıktı. Burada Yamaçı bulmak samanlıkta iğne aramak gibi olmalıydı. Hem Yaprak güvenilir ve iyi bir kıza benziyordu. Burada çalıştığı için çoğu kişiyi tanıyordur yani çevresi vardır diye düşünmüştüm. Yaprak'a sorabilirdim Yamaçı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sex On The Bitch
Teen FictionSıradan bir yaşam, arkadaşlarınızla geçirdiğiniz sıradan günler... Şehir değişimi nedeniyle ayrı kaldığı arkadaşı ile karşılaşıp tüm hayatını alt üst eden masum bir kızın sürtüklüğe attığı ilk adımlarda ona eşlik eden bir serserinin hikayesi... Masu...