Zoraki bir şekilde elimi uzattım ve kekelememeye dikkat ederek "Asya. "dedim. Bir süre elim havada bekledim. Miray yalandan öksürüp "Yamaç!" diye seslenince odaklandığı yerden gözlerini ayırıp bana baktı. Şöyle bir baştan aşağı süzdü. Çok fazla heyecanlanmıştım. Masmavi gözleri vardı. Kumral bir çocuktu. Yirmi yaşını geçtiğini düşündüm. Kaslı ve kalıplıydı.Elim ayağım birbirine dolanmıştı. Asırlar gibi gelen incelemesinden sonra elimi sıktı. "Yamaç."dedi kuru bir sesle. Bu beğenmediği anlamına mı geliyordu tam anlayamamıştım. Oğuz ona göre çok daha canayakındı. Biraz fazla yavşaktı ama olsun. Yamaç fazla soğuk birine benziyordu. Ağzımın içinin kuruduğunu hissettim. Kalbim çok hızlı çarpıyordu. Bu duyguları Ceyhun'u görünce bile böyle olmayan ben şuan da çok garip hissediyordum. Şuan neden Ceyhun ile karşılaştırdığımı bilmiyordum.
Sonunda geri çekilip Miray'ın yanına geçebilmiştim. Yamaç ben çekilmeden önce bakışlarını tekrar geldiğimden beri baktığı yere çevirmişti zaten. Ortada dans eden kızları izlediğini görmüştüm. Bu gece hangisini yatağa atacağını mı düşünüyordu acaba diye geçirdim içimden. Miray, Oğuz'un yanına oturdu ve ben de onun yanına. Oğuz elini havaya kaldırdı ve yanımıza garson tarzı biri geldi. Lüks bir bardı ve masalara servisler vardı. İçerideki tipler de zaten buranın lüks olduğunu belirtecek cinstendi.
"Oğuz bey!" dedi adam masaya gelince.
"Üç bira bir de kızlar siz ne içersiniz?" diye sordu bize dönerek.
"Bende bira alayım." dedi Irmak.
"Beni zaten biliyorsun gerizekalı." dediğinde Miray güldüm.
"Ayıp oluyor ama bebeğim." dedi Oğuz sırıtarak. "Bak hem misafirimiz de var."
"O misafir sayılmaz, bundan sonra hep bizimle beraber. Kendisi benim çocukluğumdan beri en yakın arkadaşım." dedi Miray.
O sırada ilk defa masaya döndü Yamaç. "Kaç yaşındasın?" diye bana soru yönelttiğinde "On sekiz."dedim. Gözlerimin içine bakıyordu. Bakışlarımı kaçırdım. Tekrar sahneye döndüğünde rahatladım.
"Hala söylemedin. Ne içersin ? " dedi Oğuz.
"Ah doğru ya. Bende bira alayım." dedim gülümseyerek.
"Çarpmasın." dedi piç gülüşüyle. Gülümsedim "Çarpmaz çarpmaz. Alışığım ben." dediğimde Miray bana döndü ve "Yokluğumda iyice sürtük olmuş bu da." dediğinde herkes gülümsedi. Yamaç ve Irmak dışında. Yamaç'ın zaten masayla ilgilendiği yoktu. Irmak desen uyuzluğuna yapıyordu.
Bu kız benden neden hoşlanmamıştı hiç bir fikrim yoktu. Geldiğimden beri bana karşı olan davranışları artık sinirlerimi bozmaya başlamıştı. "İyi madem. Altı bira." dedi Oğuz. Garson siparişi duyduğunda hızla uzaklaştı.
"Hangi liseye gidiyorsun Asya?" diye sordu Giray. Irmak ona sert bir bakış attı kollarını göğsünde birleştirdi. Kızın sorunu neydi bilmiyorum ama elimden bir kaza çıkacaktı. "Rahim Ant Özel okulu." dedim. "Hım benim on ikilerden bir arkadaş var orada." dedi. "Adı ne? Belki tanıyorumdur." diye sordum.
"Sanmam. Adı Samet." dediğinde aklıma kimse gelmedi. "Evet tanımıyorum." dedim gülümseyerek. O da gülümsedi. "Asosyal bir çocuktur zaten." dedi.
Bir kaç dakika sonra biralarımız gelmişti. Kocaman cam bir kupaya koymuşlardı ve üstünde beyaz köpüğü vardı. Çok soğuk olduğunu camın dışından akan su tanelerinden anlamıştım. Herkes içmeye başladığında ben hala kupayla kesişiyordum. Alışık olduğumu söylemiştim. Yalandı. Daha önce bir kere içmiştim onda da iki yudumdan sonra midem bulandığı için bırakmıştım. Kupayı elime aldım ve kafam diktim. Hızlıca içersem kurtulurum diye düşünmüştüm. Biraz içtikten sonra boğazımı yaktı ve hemen ağzımdan çekip masaya bıraktım. Kolumun tersiyle ağzımın kenarını sildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sex On The Bitch
Genç KurguSıradan bir yaşam, arkadaşlarınızla geçirdiğiniz sıradan günler... Şehir değişimi nedeniyle ayrı kaldığı arkadaşı ile karşılaşıp tüm hayatını alt üst eden masum bir kızın sürtüklüğe attığı ilk adımlarda ona eşlik eden bir serserinin hikayesi... Masu...