9~Kolla Kıçını Asya

1.1K 11 0
                                    



  Şuana kadarki en sevdiğim bölüm diyebilirim. Gerek yazarken gerek yazım yanlışlarını kontrol etmek için bölüme geri dönüp okurken çok keyif aldığım bir bölüm. Normalde erkek ana karakterin ağzından hiç yazmam ve pek sevmem de ama bu bölümün sonunda yazdım ve güzelde oldu bence. :)

Ayrıca bu bölümü Artic Monkeys- R U Mine dinleyerek okumanızı tavsiye ediyorum. Ben onu dinleyerek yazdım. :D

Cümlesini tamamlayamadan Miraydan öğrendiğim bilgiyle "Yamaç Kızıldağ." diye onu tamamladım.

"Sen nerden tanıyorsun?" diye sordu hemen Yaprak. "Uzun hikaye hepsini anlatacağım ama önce şu Merti takip etmem gerek." dedim ayağa kalkıp. "Sanırım Yamaçla buluşacak. Hadi ben kaçtım." dedim ve havadan öpücük attım Yaprak'a.

Giderken arkamdan "Dikkatli ol Asya!" dediğini duymuştum ama dönüp bakarsam Merti kaybedebilirdim.

Dans pistine geldiğimde burası gözümde zorlu bir parkur gibi gözüktü bir anda. Birbirine sürtünerek dans eden insanlarla doluydu. Yiyişen, birbirini elleyen ve hatta ayaküstü sevişen insanların arasından nasıl geçeceğimi düşünüyordum şuanda.

Daha fazla düşünerek oyalanmamak için kendimi piste attım. Bir yandan çantamı kollarken bir yandan kıçımı kollamaya çalışıyordum.

Yiyişen çiftler az kalsın bana çarpacağı sırada sıyrıldım ordan. "Hop! Aile var burda ya!" diye bağırdım. Müzikten ne kadar duyulduysa artık diye düşünüyordum ama "Pardon." diyip elini kaldırdı çocuk gülerek. İki saniye de olsa kızı rahat bırakabiliyormuş demek diye düşündüm.

Oyalanmadan dans pistini geçtim. Mert ortalarda gözükmüyordu ama gidebiliceği tek bir yol vardı. Oradan ilerledim. Dar bir koridora geldiğimde loş ışıklarla aydınlatıldığını gördüm.

Koridorun her iki tarafında da odalar vardı ve müziğin sesine rağmen içeriden hiç hoş sesler gelmiyordu. İnlemeler mi demeliydim bağırmalar mı?

Hatta birisinden hönkürme sesi duyuncu yok artık diye geçirdim içimden ve kapıya vurup "Yavaş be yavaş! Kızın ciğerini söktün!" diye bağırıp kahkaha attım.

Sanırım içkiler etkisini yavaş yavaş gösteriyordu. İlk içişim değildi. Öyle olsa çoktan sarhoş olmuştum diye düşünüyordum. Yavaş yavaş koridorun sonuna geldiğimde bir kapı vardı. Tek ses gelmeyen oda orası gibi duruyordu ve kapıyı tıklamadan direkt açtım. Karşımda üst kata çıkan ve alt kata inen merdivenleri görünce şaşırdım. Üstelik burası oldukça sessizdi. Bu kapının ardı yani. Acil çıkışa benziyordu. Sonra aklıma Mertin bir kızla beraber bu odalardan herhangi birine gitmiş olabileceği geldi. İlla Yamaçla konuşuyor diye onunla görüşeceği anlamına gelmezdi. Bir yandan da onun barın sahibi olduğunu hatırladım. Belkide bu merdivenlerden yukarıya yada aşağıya gitmiştir. Aşağısı daha gizemli gibi duruyordu. Oraya yönelecekken bir el kolumdan tuttu. Dönüp baktığımda korumalardan biri olduğunu gördüm.

"Burası yetkililer içindir. Müşteriler giremez." diyip sırıttı. Kapıdaki kaba korumalardan biri olduğunu anladım. Aklı sıra kapıdaki olayın intikamını alıyordu. Bakışları Yaprak yiyorsa buraya da soksun der gibiydi.

"Öyle mi? Bilmiyordum, kusura bakmayın." diyip kıkırdadım. Lanet baş dönmesi de sarhoşluğun cabasıydı. Dengem bozulduğunda beni kolumdan tuttu tekrar.

"Sanırım sarhoşsunuz?" diye sorduğunda "Yok orangutan kafa rol kesiyorum." diyip kahkaha attım.

Krizi fırsata çeviren bir tipse sıçmıştım. Bana tecavüz bile edebilirdi. Ruhum duymazdı. Şuan hiçbir şeyi idrak edemiyordum zaten. "Gel benimle." dediğinde ses tonunu değişmesi ve siz ekinin kalkması kuşku uyandırdı. "Yok bende gidiyordum zaten." diyip kolumu ondan kurtarmaya çalıştım. "Hiçbir yere gitmiyorsun. Seninle biraz eğleneceğiz." dediğinde kolumu artık morartacak seviyede sıkıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 13, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sex On The BitchHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin