3~Eskilerden Bir Dost

747 7 0
                                    




"Aşkııım!" diye cırlayan sesi ne zaman duysam, üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin duysam tanırdım...

"Miray! " diye bağırdım. Geri çekildi ve "Vay anasını..." dedi.

"Ne çok mu kilo mu almışım ? Yoksa değişmişmiyim? "

"Hayır hala aynı boksun." dedi gülümseyerek. "Ama fena halde güzelleşmişsin." dedi ve sırıttı.

"Sen de hala aynı boksun ama saçlarına ne yaptın ya ?" diye sordum sitemle. Önceden saçları simsiyahtı ve çok güzel duruyordu. Şimdi ise kırmızıya boyatmış olduğu için garipsemiştim. Yani kötü durmuyordu, sadece alışık değildim. Hala çok güzeldi.


"Boyattım." dedi sırıtarak.


"Hadi canım." dedim bende şaşırmış gibi yaparak.


Bana baktı ve sırıttı. Tekrar sıkıca sarıldı. "Çok özlemişim.."diye mırıldandı. Geri çekildi ve "Ben de çok özledim demen filan gerekiyordu bu kısımda. " dedi gülerek. En son iki sene önce görüşmüştük ve ben hala şok içinde olduğum için pek sağlıklı tepkiler veremiyordum. Yoksa çok fazla özlemiştim.


"Belki ben özlemedi-" cümlemi tamamlayamadan kolumu cimciklediğinde "Ahh! Ben daha çok özledim!" diye bağırdım. Gülümsedi. "Biliyorum." dedi. Gerçekten hiç değişmemişti.


Telefonu çalmaya başladığında elini cebine attı ve ekrana baktı. "Bir dakika.." diye mırıldandı ve mutfağa geçti. Ben de salona geçtim.

Salona gelip "Bebeğim benim çıkmam gerek." dedi gülümseyerek. "Bu akşam beraberiz haberin olsun." derken çantasını omzuna takıyordu.


"Kim aradı ? Nereye gidiyosun? Daha yeni geldin! Akşam nereye gidicez ? Bir annemi görseydin-" ayağa fırlamış sorularımı yardırırken lafımı kesti "Yavrum arayanı ve nereye gittiğimizi gidince göreceksin. Bu akşam seni arkadaş grubumla tanıştıracağım. Artık hep burdayım, o yüzden annenle görüşmek için bol bol zamanım olacak. Hadi ben çıktım." dedi ve kapıyı açtı.

Artık hep burada olacağını biliyordum. Bunu bir ay öncesinden haber vermişti. Keşke geleceği günün bugün olduğunu da haber verseydi. Bu temelli kalma haberi şimdilik moralimi yerine getirdi. Başka şeyler düşünmeye çalışıyordum. Bugün yaşananlar unutulacak cinsten değildi ama üzeri örtülebilinecek cinstendi.

Arkasından koştum hemen. "Bekle bir öpeyim salak." dedim ve kollarımı ona doladım. "Nereye gideceğimizi söyle bari de ona göre hazırlanayım."


"Bar." dedi ve arkasını dönüp yürümeye başladı.


"Aman ne güzel.. En sevdiğim mekan !" dedim dalgasına.


"Biliyorum." deyip güldü. "Seksi ol!"


Manyak diye geçirdim içimden. İçeri geçip kapıyı kapadım. Acaba hangi bara gidecektik, nasıl giyinmeliydim, kimlerle tanıştıracaktı, soğuk insanlar mıydı, annem Miray'ın döndüğünü duyunca ne yapacaktı? Kafamda çok fazla soru vardı ve hepsinin yanıtını bu gece alabileceğimi düşündüm. Uzun ve güzel bir gece beni bekliyora benziyordu.


*


Son kez aynada kendime baktım. Siyah sıfır kol ve göbeği açık bir büstiyer giymiştim. Altıma da siyah deri taytımı. Topuklu siyah bir ayakkabı giydim ve deri ceketimle çantamı elime alıp odadan çıktım. Saçımı doğal bıraktığım ve makyaj olarak sadece rimel sürdüğüm için fazla vakit kaybetmemiştim. Kırmızı ruj sürmek istiyordum ama fazla iddialıydı ve bu gece yeni insanlarla tanışacaktım. Belki soğuk insanlardı ve bende üstüne bu kadar iddialı gitmeye çekinmiştim açıkçası. Gittiğimde ortamda daha çok kız varsa ve hepsi full makyajlı olursa kendime ve Miray'a güzel bir küfür edeceğimi aklıma not ettim. Nasıl insanlarla karşılaşacağım hakkında en ufak bir fikir bile vermemişti sürtük.


"Hala hazır değil misin sen!?" diye bağıran annemin sesini duyunca aşağı inmeye başladım.


"Tabikide hazırım!" dedim yanına giderek.


Kendi etrafımda döndüm ve beni süzmesine izin verdim. "Nasıl olmuşum?" diye sordum.


"Annesinin kızı gibi." dedi sırıtarak.


"O zaman gecenin en güzel kızı olacağım desene." dedim bende onun gibi sırıtarak. Gerçekten de annesinin kızıydım.


"Zaten öylesin birtanem." dedi ve yanağımı öptü.


"Anne biz de bir yere gidecekmiyiz? " diye sordu Zeynep.


"Hayır birtanem." diye yanıtladı annem onu.


"Oh ablam gezsin ben de evde oturup çizgi film izleyeyim!" dedi poflayarak. Daha beş yaşında olmasına rağmen o kadar akıllıydı ki. Aynı zamanda çok şirin bir kızdı.


Annem "Abartma Zeynep, sen de öğlen parka gittin. Ablan okuldaydı." dediğinde bugün okuldan erken çıktığım, aslında evde olduğum geldi ve tabii bunun nedeni de. Kendimi huzursuz hissettim.


"Neyse ben çıkıyorum artık. " dedim. "Miray beni motorla almaya gelecek."


"Vay motor da yapmış demek ki hanımefendi. Yarın okul çıkışında bize geliyor söylemeyi unutma." dedi annem.


"Tamam." dedim mesajlarımı kurcalarken. Bildirim sesini duyunca hemen gelen mesajı açtım.


"Kapının önündeyim. Sen hala nerdesin ???"


"Şimdi çıktım. Çatlama hemen." yazarak mesajı gönderdim ve kapıyı açıp dışarı çıktım. Karşımda siyah bir motor ve seksi bir sürücü görünce Miray olduğunu hemen anladım. Arkamı döndüm ve annemle kardeşime son bir kez el salladım ve Miray'ın yanına gittim. Beni görünce ıslık çaldı ve arkadaki kaskı uzattı. Annemlere el salladı ve bende binince harakete geçti.


*


Barın kapısının önündeydik. "Bu gece çok dikkat çekeceksin benden sana söylemesi." dedi sırıtarak.


"Tabii ya, ne demezsin.." diye mırıldandım.


İçeri girdiğimizde çok sesli bir şekilde pop müzik çalıyordu.


BU KISIMDA RİHANNA- S&M ŞARKISINI AÇIN

Miray koluma girdi ve beni yönlendirdi. Altı kişilik bir masaya geldiğimizde durdu. Masada dört kişi vardı. Hepsinin yüzünü incelemeyi planlarken aniden bana en yakında duran yakışıklı bir çocuk elini uzattı ve planım suya düştü. "Selam! Oğuz ben." dedi sırıtarak. Sırıtışı çapkıncaydı. Avını izleyen bir aslana benziyordu. Bu geceki avının ben olduğumu filan mı sanıyordu acaba. Çok beklerdi. Ben de elimi uzattım ve "Asya." dedim. Memnun olmuşçasına sırıtmaya devam etti. Piç sırıtışı yapıyordu-genelde önümde hamburger yada pizza gördüğümde yaptığım gülüş aklıma geldi- Eğer bu gülüşle aynı zamanda tatlı olduğunu düşünüyorsa yanılmıyordu. Çocuk efsane sempatikti.


Hemen yanında bir kız oturuyordu elimi uzattım ve "Asya." dedim elimden geldiğinde sıcak olduğunu düşündüğüm bir gülümsemeyle. Bir elime bir de bana baktı ve sonunda ayıp olmasın diye yaparmış gibi elini uzattı ve "Irmak." dedi. Bu sefer yapmacık olduğu çok belli olan bir gülümsemeyle baktım suratına ve yanındaki çocuğa yöneldim. "Asya." dedim. "Üçüncü söyleyişin Asya. " dedi gülümseyerek. Kesinlikle yapmacık bir gülümseme değildi. Tamamiyle sıcakkanlı bir çocuktu. Yavşak da değildi, soğuk da.

"Giray bende." dediğinde "Memnun oldum." dedim içtenlikle. "Ben de." dedi gülümseyerek.


En son bir kişi kalmıştı. Yok artık! 'Gerçek mi bu adam' gibi salak saçma triplere girdiğimde içimden kendime sövdüm. Ağzımın suyu aktı deyiminin vücut bulmuş hali gibi dikilmeye devam ediyordum.


Zoraki bir şekilde elimi uzattım ve kekelememeye dikkat ederek "Asya. "dedim.


***


Yeni bölüm için vote ve yorum gereklii :* O baskıcı yazarlardan olmak istemiyorum ama emeğimin karşılığı olarak düşünün. Okunduğunu ve beğenildiğini bilmek güzel hissettiriyor ve yazma isteğimi arttırıyor. Sizleri seviyorum...

Sex On The BitchHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin