Multimedia Hikaye kapağı güncellendi.
###
"Nasıl oldu bu Teğmen,neresinden vuruldu?"diye çıkışır Azize."Sol omzuna yakın bir yerden vuruldu." der Leon. Sonra eliyle kendi vurulduğu yeri gösterir."Buradan."
Azize Hilal'i ameliyata alır. O sırada Yıldız, Leon ve Ali Kemal dışarıda bekliyorlardır.Leon oturduğu yerde bacaklarını titretiyordur. Sonra aniden ayağa kalkar.
Çıkış kapısına doğru yönelirken Ali Kemal ona seslenir."Nereye gidiyorsun?"
"Yunan karargahına. Kumandan Vasili'yi göreceğim. Ona bir kaç çift lafım var."
"Tamam bende geliyorum." der. Yıldız'a dönerek ona burada kalmasını söyler ve ikisi giderler.###
"General! Kızınız bulunmuş."der Vasili."İnfaz etmişler."diye ekleyince bir asker araya girer.
"Kumandanım,kız yaralanmış sadece.Yaralı olan askerimiz söyledi. Lakin sonra öldü."
"Ne demek yaralanmış?! İnfaz edecektiniz!"
"Yanında biri varmış sanırım."
"O vakit bütün aileyi infaz ederiz!" diyince Cevdet'in yüzü Vasili'ye döner.
"Kumandan! Boyle bir şey yapamazsınız."
"Nasıl yani? Emrime karşı mı geliyorsun General?!"
"Hayır tabi ki.Lakin Hilal'in yaptığı şey için herkesi meshul tutamazsınız. Hilal için çıkarttığınız her türlü kararda haklısınız.Ailesini karıştırmanız Yunan hükümeti adına doğru olmayabilir.Ne de olsa Mr.Hemelton'un gözü üzerimizde öyle değil mi?" dediğinde Cevdet,Vasili anlamış şekilde kafasını sallar.Kapı çalar ve Teğmen Leon'un geldiğini söyler bir asker. Leon içeri girer. Ali Kemal dışarıda bekliyordur.
"Teğmen ne zamandır buralara uğramıyorsunuz. Şimdiki ziyaretinizin sebebi nedir?"der Vasili.
Leon'un söyleyeceği şeyler Hilal hakkındadır. Cevdet'in orada olduğu anlar lakin aldırış etmeden konuşmaya başlar.
"Söz vermiştiniz Kumandan! Emrinizi yerine getirdigimde Hilal'e dokunmayacağınızı söylemiştiniz!" Vasili araya girmeye çalışırken Leon lafı ağzına tıkar ve devam eder.
"Lakin ben artık size itimad edemeyeceğimi anladım. Eğer Hilal'e bir daha dokunursanız,onu öldürürseniz beni de öldürürsünüz!"
Vasili bu sefer araya girer."Siz beni tehtid mi ediyorsunuz Teğmen?!!"
"Hayır tehtid etmiyorum. Eğer ona dokunursanız olabilecek olan şeyleri söylüyorum." der ve kapıya yönelir. Sonra durur ve Vasiliye döner. Yüzünde alaycı gülümsemesiyle konuşmaya devam eder.
"Bu arada bana artık Teğmen demeyin! Ben sizin hiçbir şeyinizi istemiyorum. Sizin için çalışan bir köle olmayacağım. Barış için savaşacağım ben! Sizin üniformanızı, bana verdiğiniz makamı istemiyorum artık. Bu yüzden bana Teğmen demeyin!!" der ve kapıyı çarparak çıkar. Arkasından odadaki herkesin çıktığını görür.Ali Kemal'in yanına ilerlerken Cevdet de Leon'un arkasından geliyordur.
"Leon!" diye seslenir.Leon durup arkasını dönünce konuşmaya başlar."İçeride yaptığınız şey çok cesurcaydı lakin kızımla aranızda her ne varsa buna son verin!"
Leon'un yüzünde gülümseme oluşur."Yapamam."Yutkunur. "Yapamam.Çünkü onu seviyorum.Hatta sadece sevmek değil. Ben onun sayesinde düşman olduğum bir millete barışla bakmayı öğrendim.Onu bırakamam."
Cevdet Leon'un bu sözlerine karşı şaşırır lakin gülümser. "Bak evlat insan sevdiğini seçemiyor tabiki lakin siz çok farklısınız. Hilal daha çok küçük. O sevmeyi bilmez."
"Hayır. Yanılıyorsunuz General. Hilal çok güzel seviyor." Leon'un gülümsemesine karşılık Cevdet de gülümser.
"Yine de birbirinize çok bağlanmayın. Çünkü bizim dinimize göre bu uygun değil. " der sonra ikisine nereye gittiklerini sorar. Hastahaneye gideceklerini öğrenen Cevdet onlara faytona binmelerini söyler. Cevdet de hastaneye gidecektir.Lakin Ali Kemal reddeder. Leon da Ali Kemal ile birlikte gider.###
Cevdet hastaheneye vardığında Azize'den Hilal'in durumunu öğrenir. O sırada Ali Kemal ve Leon da gelir.
"Hilal'i göreyim ben Azize."
"Tamam General tez girinde odaya tez çıkın." diyince Azize "Ana!?" diye çıkışır Ali Kemal. Azize ona her şey yolunda bakışı attıktan sonra Generali odaya alır. Hilal baygındır ya da onlar öyle sanıyordur."Kızım!" der ve saçlarının arasına öpücük kondurup bir eliyle okşamaya başlar. Diğer eliyle de Hilal'in elini tutar. Gözlerinden yaşlar düşmeye başlar. Hilal'in saçlarındaki eliyle göz yaşlarını siler. Sonra elini yine eski konumuna getirir.
"Sana bir daha katiyen dokunamayacaklar. Çünkü ben onları köküne kadar öldüreceğim. Sana dokunan elleri kıracağım. Bu topraklara basan her bir Yunan ayağını kesip atacağım. Senin için. Vatan için. Sana and olsun ki bu topraklara al sancağı dikmezsem bende Mirliva Cevdet değilim!" der. Hilal'i yeniden öptükten sonra odadan çıkar.Hilal kapının sesiyle doğrulur ve ellerini yüzüne bastırarak-mutluluktan- ağlamaya başlar.Kendi kendine "Allah'ım sana şükürler olsun!" diye geçirir içinden.
O sırada Yıldız ve Ali Kemal içeri girer. Sarılırlar birbirine. Hilal mutluluktan ağladığı için kızaran gözlerini saklamaya çalışıyordur bir yandan. "Ablacım neden ağladın sen?"
"Bir şey yok abla. Yanımda olduğunuz için mutluyum sadece." dedikten sonra devam eder."Tutuklamayacaklar mı beni. Sonuçta kaçtım."
"Hayır." diye yanıtlar Ali Kemal."Leon o işi halleti."
"Leon mu? O nerede?"diye sorar Hilal meraklı gözlerle.
"O dışarıda bekliyor. Bizden sonra gelir belki anam izin verirse."
"Annem. Annem nasıl? Babannem? Nasıllar onlar?"
"İyiler Hilal merak etme. Sen iyileşmene bak." der Yıldız. Tekrar sarıldıktan sonra odadan çıkarlar.Azize Leon'un ayaklandığını fark eder."B-bende görmek istiyorum Hilal'i." diyince Leon, Azize sorar gözlerle Ali Kemal'e bakar. Ali Kemal başıyla onayladıktan sonra Azize Leon'u içeri alır.
"Hilal."
"Leon."***BÖLÜM SONU***
Yorum ve oylarınızı eksik etmeyin.
Okuduğunuz için teşekkürler <3
![](https://img.wattpad.com/cover/109992572-288-k532282.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKA MAĞLUP HİLEON
FanfictionVatan savaşının ortasında yaşanan gerçek AŞK. Hilal ve Leon'un düşünceleri onları farklı yere sürükledi. Lâkin "Aşksız bir yürek çorak bir ülkedir. Hiçbir şey yetişmez orada.","İnsan sevmeyi bilmeyen memleket sevmeyi nereden bilecek!","Kim derdiki b...