İnfaz (5)

509 20 2
                                    

"Halit İkbal benim."
Hilal'in bu cümlesi Cevdet'in kafasında yankılanıyordur. Kızıyla hem böyle vatanperver olduğu için gurur duyuyor hem de ona olacaklar için üzülüyordur.
Bir şey yapması gerektiğini biliyordur. Birkaç plan ve Yüzbaşı Yakup'un yardımıyla kızını bu bedbahtlığın içinden çekip çıkarabilirdi belki. Lakin önce ne yapması gerektiğini düşünmesi gerekiyordur.

###

"Ne oldu Kumandan çok mu merak ettiniz oğlunuzu? "Der Veronika sertçe.
"Tabiki merak ettim Veronika."der Vasili sakalını karıştırırken.
"Ne o, çok düşüncelisiniz."
"Evet çok mühim işlerle uğraşıyorum."
Leon'un kaldığı odada konuşuyorlardır. Leon gözlerini yavaşça açar. Lakin konuşmaz.
"Mühim işler mi? Nedir onlar Vasili?"
"Neden soruyorsun Veronika?"
"Bir daha oğlumun canını tehlikeye atacakmısın diye merak ettim."
"Hayır öyle değil. Halit İkbal bulundu. Mühim olan bu." Kumandanın bu cümleleri Leon'un gözlerini tamamen açıp konuşmasına sebep verir.
"H-halit İkbal'i mi buldunuz. Kim peki?" diye sorar kekelerken Leon.
"İnanamayacaksınız lakin Halit İkbal, General Cevdet'in öz kızı, oğlumuzun küçük sevgilisi Hilal çıktı." der yüzündeki zafer gülümsemesiyle Vasili.
"N-nasıl?Ne yapacaksınız ona?!"diye çıkışır Leon.
"Gereğini yapacağız Teğmen. İnfaz edilecek."
"Hayır. H-hayır. Eğer ona dokunursanız, eğer onu infaz ederseniz beni de kaybedersiniz!"diyince Leon, Veronika  aniden ona döner.
"Leon! Ne diyorsun sen?"
"Duydunuz beni mitera. Ben de canıma kıyarım!"
"Yeter bu kadar!"diye çıkışır Vasili."Daha fazla bu saçmalıklara katlanamayacağım.Teğmen derhal iyileşin ve vazifenizin başına dönün. Ayrıca Halit İkbal meselesine gelince, küçük hanım sizi hiç alakadar etmez Teğmen!"kapıyı çarpıp çıkar Vasili odadan.
Leon'un gözünden süzülen iki damla yaşı görünce kendi de ağlamaya başlar Veronika.
"Oğlum!" saçlarını okşayıp öper. "Ben elimden gelen her şeyi yaparım. Senin için.."

###

Uzun bir aradan sonra yine aynı yerdedir. Mavilerini her bir tarafta gezdiriyordur.Kapı açılır. Generalin içeri girdiğini görünce ayaklanır.
"Kızım!"der içtenlikle Cevdet. Hilal bir an için yumuşar lakin karşısındakinin Yunan Generalinin olduğunu hatırlayınca dik durur yeniden.
"İnfazım ne zaman General?"
"Ne infazı kızım. İnfazı konuşmak için daha çok erken."
"Erken mi?"diye sordu Hilal kaşlarını kaldırarak.
"Erken. Belki başka bir karar alırlar senin için. Ayrıca ben seni buradan çıkaracağım."
"Hayır General! Kızınız olduğum için ayrıcalık yapıyorsunuz bana! Ben bunu istemiyorum. Eğer gerçekten birine yardım etmek istiyorsanız kızınız olduğum için bana değil, haksiz yere zulüm ettiğiniz insanlara yardım edin!"
Cevdet'in gözleri parlar. Kızıyla gurur duyuyordur lakin onu bu çöplükte bırakmayacaktır. Onu Yunan'ın eline bırakmayacaktır.

###

"Hemşire yok mu?Hemşire?!"
"Oğlum sakin ol!"
"Sakin olamam mitera!"
Kapıda Azize belirince Leon un gözleri ona döndü.
"Ne oluyor Teğmen?"
"Benim buradan çıkmam lazım Azize hemşire. Çok iyiyim ben.Yaramın vaziyetide iyi. Benim buradan çıkmam lazım. Hilal'e yardım etmem icab ediyor!"
"Teğmen,Hilal'e neden yardim etmeniz icab ediyor?"
Azize'nin bu sorusu Hilal'in başına gelenlerden haberinin olmadığını kanıtlıyordur.
"Bir şey mi oldu Hilal'e?"
"Halit İkbal oymuş. Hücrede tutuluyor." der Veronika sakince.
Gözleri dolar Azize'nin. "Ahh Hilal ahh. Ahh!" diye ağlamaya başlar.
Veronika sarılır ona.
"Ben elimden geleni yapacağım Azize."
"Ahh Kirya . Kıyacaklar kızıma. Kıyacaklar küçüğüme. Ahh!"
Leon sinirlenir Azize'nin sözlerine.
"Neden umudu kesiyorsunuz hemşire?!" diye çıkışır."Ben Hilal'i kaçıracağım." bu kısmı biraz daha sessiz söylemiştir.

###

"Cevdet kızı Hilal için toplanılmıştır.Halit İkbal olduğu gerekçesiyle hakkında infaza karar verilmiştir.Tekrar edeceğim..."
Askerin bu açıklamasını duyan Ali Kemal ve  Yıldız çıldırır.
"Ne diyorsuun laaannnnn?!!!" askere kafa atar.
"Ali Kemal duurr!!"
"Sus Yıldız geri çekil!"
Ali Kemal ilerlemeye başlar.
''Nereye Ali Kemal!"
"Yunanlılara bir kahve içmeye gideceğim.Şekersiz. Acılı."

###

Hastahaneden kaçan Leon ne yapacağını düşünmeye çalışıyordur.Yunan karargahının yakınındadır. İleriden deli gibi koşan Ali Kemal'i görür. Önüne geçip onu durdurur.
"Çekil önümden Teğmen!"
"Hilal için buradasın değil mi?"
"Çekilsene laan!"
"Yardim et bana birlikte hareket edelim. Bende Hilal'i oradan çıkarmak istiyorum."
"İhanet ettin bize. Bundan sonra inanmam sana."
"Biliyorum. Haklısın. Lakin sende biliyorsun ki ne sen tek başına ne de ben tek başıma bir şey yapamayız."
"Bir fikrin var mı peki? Böyle şeyler söylediğinize göre aklınızda bir fikir vardır umarım Teğmen."
"Yok! Zaten olsaydı sana gelmezdim!"
"Hay ben senin..."

###

"Leon nerede?"
"Kaçmış belliki." der hemşire.
"Annneeee!Annneeeeee!"diye ağlayıp bağıran Yıldız'a döner tüm yüzler. Azize yanına koşar. Oda tam çıkacağından giyiniktir.
"Anne! Hilal'i i-infaz ee-edecekler anneee!"diyerek annesinin kollarını sıkarak ağlamasını kuvvetlendirir.Azize de hıçkırıklara boğulur iyice.
"Toparlan kızım. Merak etme, kardeşini orada bırakmayacağız."

###

Hücrede uyuyakalmıştır Hilal. Ardı ardına edilen ateş seslerine açar gözlerini. Yunan teğmeni karşısında duruyordur. Onu kolundan tutup çekiştirir. Hilal yüzünü tam görememiştir. Ne kadar "Bırak beni!" diye diretsede işe yaramıyordur. Gizlice dışarı çıkarlar. Kapalı bir faytona binerler. Fayton hareket eder.
"Kimsin sen yahu? Nereye götürürsün beni?!"
Teğmen şapkasını çıkarır. Hilal şaşkındır. Kaşlarını kaldırarak sorarcasına bakar.
"Ben.."

***BÖLÜM SONU***

Cümlenin devamını yeni bölümde öğreneceğiz. (Sinsi gülüş.)
Okuduğunuz için teşekkürler.
Ayrıca 100 okuma olmuşuz. Bunun İçinde cooookkkk ccooookkk teşekkür ederim
Nice 100'lere diyelim.
Yorum ve oylarınızı eksik etmeyin :))
Hepiniz coookk seviyorum. Ne kadar teşekkür etsem az sizlere. <3

AŞKA MAĞLUP HİLEONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin