6. BÖLÜM

603 42 26
                                    

MULTİMEDYA / MELEK - VURAL

* * *

--- MELEK ---

* * *

Evet! Şaşırmıştım!

Onu bir anda karşımda görmeyi kesinlikle beklemiyordum. Buraya gelirken aklımdan bile geçmemesine rağmen, önceki akşam adını duymam varlığını yeniden hissettirmişti bana.

Kanlı canlı karşımdaydı ve bu durum ben de farklı duyguların birbirine harmanlanmasına neden olmuştu.

Bedenimi bir ateş tabakası esir alıp, yaşadığım bu durumu daha da alevlendiriyordu sanki. Vücuduma yayılan bu ısı boğazımı kurutmaya yetecek kadar güçlü bir şekilde beni yoklamaya başlamıştı. Ona karşı hissettiğim suçluluk duygusu yeniden baş göstermişti. Ancak şu anki durum bu duygunun defalarca katlanmış haliydi ve daha önce hissettiklerimden farklıydı.

Kaç sene olmuştu onu görmeyeli?

Olgunlaşan yüz hatları, o zamanlar da bir erkeğe yakışacak masumlukta olan yüzünün biraz daha değiştiğini gösteriyordu bana. Yılların ona ağır yükler yüklediğini son derece yalın bir şekilde anlatıyordu bu hali.

Ona bu ağırlığı yükleyenlerden biri de bendim!

Onu kırmıştım. Defalarca yüreğini yaralamıştım. Mutlu giden bir birlikteliğimiz vardı. Benim içimdeki çatışmalara rağmen sevgisi bana yetiyordu ancak babamı kaybetmem benim hayatımdaki dönüm  noktasıydı ve ben, bana ailemden sonra en fazla değer veren, beni gözünden dahi sakınan adama sırtımı dönmüştüm. Yaşadığım acının büyüklüğü içimi yakarken bana destek olmaya çalışanları kırmaktan zerre kadar gocunmamıştım!

Psikolojik olarak iyi dönemde değildim. Doğruyu yanlışı ayırt etmemi sağlayacak bir ruh halimde yoktu ve bana en yakın olan, bana yardımcı olmaya çalışan adama en ağır bedeli ödetmiştim. Onu kendimden uzaklaştırmış ve defalarca kırmaktan da geri kalmamıştım. Onu sevememem de bunda etkendi ancak böyle bir sonu hak etmeyecek kadar da değerliydi benim için.

Oysa ki o, bütün hayalini benim üzerime kurmuştu.

İlk zamanlar bir kaç kez aramak istesem de buna cesaret edememiştim. Onu ümitlerindirip, yeniden aynı şeyleri ona yaşatmak istememiştim ama ona ihtiyacım olduğu da bir gerçekti.

Ortamı aydınlatan otopark lambalarından gözlerinin içindeki parlaklık belli oluyordu.

Duygusal bir karakteri vardı. Gözlerinde gördüğüm parlaklık hissettiği duyguları bana anlatıyordu. Adımlarını bulunduğumuz yöne doğru yönlendirirken, gözlerini bir an olsun bile benden çekmemişti.

Benim üzerimde vicdanımla girdiğim amansız çatışmanın yanı sıra, şaşkınlık ve yıllar sonra onu yeniden görmenin hüküm sürdüğü bir heyecan da vardı.

Yavaş adımlarla yanımıza geldiğinde bir anlık bakışlarımı Yasemin’e çevirdim. Onun da şaşkın olduğunu yüzünden anlıyordum.

Vural'ın da gözleri sadece benim üzerimdeydi. Yüzünden okuduğum özlemdi bunu anlayabiliyordum. Bunu o kadar duru bir şekilde yansıtıyordu ki, vereceğim tepkiden çekinmese beni kollarının arasına hapsedeceğinden emindim.

" İyi akşamlar, " dedi, titreyen sesiyle.

" İyi akşamlar. "

Yasemin benim şaşkınlığımın farkına varıp, kendisi cevap vermişti. Benim burada olduğumu Yasemin'in söylemediğine emindim. En az o da benim kadar şaşkındı çünkü.

SENİN İÇİN (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin