Gece nasıl yatmıştık çok iyi hatırlıyorum. 24 yıllık hayatım boyunca hatırladığım en iyi uyku buydu. Yaklaşık 30 dakika önce uyanmış olmama rağmen yerimden kalkmadım. Sojung benden 5-6 dakika sonra uyanmıştı. O yüzden uyuma taklidi yapıyordum. Çünkü ellerini saçlarımda gezdiriyordu. Şu an birbirimize dönük bir şekilde uzanıyorduk.
Burnuma yaklaştı. Bayağı bir süre öyle bekledi."Öpeceksen öp artık !!"
Birden bağırdığım için korkmuş olmalı ki tokat atıp bağırdı.
"Öpmeyecektim. "
Manalı manalı baktım.
"Ah tamam burnun. "
"Öp hadi. "
Bu sözümle biraz yaklaştı.
"Hayır !"
Deyip kaçtı. Öylece kalakaldım. Sinirlerim bozulmuştu. Pencereye doğru yürüdüm. O her nekadar nefes almamı sağlayan kişi olsada , nefesimi de o kesiyordu. Tam bir nefes alıp vermiştim ki kafama taş yemiştim.
O anlık sarsaklıkla yere düştüm. Elimi anlıma götürünce kanadığını anladım. Sojung gürültüye koşarak geldi. Taşı görünce iyice sinirlendi."Kim yapar bunu ?"
"Bilmiyorum. Üstünde bişey yazıyor mu ?!"
"Evet.
'İşe git. Daha erken kalkmalısın'
Bune be ?!!"Acıyla güldüm. Bağdaş kurdum.
"Babam. Acil yardım dolabından pansumanlık şeyler olacak. Gazlı bez falan. Ha birde ayna getir. "
"Ayna ? Kendine bakınca mı iyi oluyorsun ?"
"O da bir iyileşme yöntemi ama ben pansuman yapabilirim. "
"Hallederim. "
Diyerek koşarak gitti. Elindeki ilacı kafama sürdü. Oksijenli bez ile sararken telefonu çaldı.
Elini tuttum."Ben hallederim. "
Kafasını sallayıp. Telefonuyla gitti. Sarma işlemi bitince malzemeleri bırakmaya gittim. Telefonla konuşması dikkatimi çekti.
"Taehyung arama beni !"
"..."
"Çünkü utanıyorum. Seni suçladım. Tekrar re-"
"..."
"Emin misin ?"
"..."
"Bende ... Seni seviyorum. "
Dedi ve telefonu kapattı. Beni görünce yutkundu. Elimdekileri bırakıp omuzlarından ittim.
"Nesin sen ?"
"Seokjin !"
O kadar çok sinirliydim ki elime bir bıçak aldığımı ve onu tezgahla arama aldığımı fark etmemiştim. Bıçağı arkasındaki dolaba sapladım.
"Seni tanıyamıyorum. Gece beni öpüyorsun sabaha sevgilinle oynaşıyorsun !!"
Bana tokat atıp ittirdi.
"Sorun da bu ya ! Onu tanıyorum. Sabahları uyanınca bir tablet çikolata yediğini , en sevdiği şeyin kar yemek olduğunu da biliyorum ! Ama sen Seokjin ?! Tek bildiğim bana fırsat vermeyen bir deli olduğun. Eğer seni gerçekten seviyor olsaydım uğraşırdım. Şimdi kahvaltı et ve git !"
"Hayır. Gidiyorum. Sevme beni ama umut da verme !"
Dedim ve odama girip üzerimi değiştirdim. Evden çıkarken en son duyduğum şey onun hıçkırıklarıydı.
Yoongi kapıyı açar açmaz kısa süreli bir şok geçirdi. Odaya geçmemi söyledi.
"Ne oldu ?! Tır mı çarptı ?!"
"Hayır üzerime kitaplık düştü. Boşver baban... Nasıl ?!"
"Babam daha iyi. Ama bir baksan iyi olur yine de. "
Suratı düşüyordu ona her baba deyişiyle...
Kendimi boktan biri gibi hissediyordum.
Yukarı çıkıp her zamanki hainliğimi yaptım. Serumunu tekrar ayarlayıp beklemeye başladım. Kriz geçirmeye başlamıştı yine.
Bu sefer hazırlıklıydım. Dişlerinin kenetlenmesi için ufak bir tahta parçası koydum. İlacı boynuna enjekte edince mayıştı ve uykuya daldı.Bu işlemi uygulamam için yaklaşık 3 saat bekliyordum. Artan zamanlarda Yoongi ile konuşuyordum.
Bana onunla konuşmaya başladığım günden beri kâbusalarının azaldığını söylüyordu.
Böylece 6 saatlik iş saatimi tamamlıyor oluyordum.Eve gidince Sojung'un benim odamda olduğunu fark ettim. Ellememesi gereken birşeyi elliyordu.
Resmi..."Ne yapıyorsun sen?!!"
Dememle resmi yere düşürdü. Ve çerçevesi kırıldı.
"Ne yaptın ?! "
Korkuyla bana baktı.
"Bağırdın diye oldu. Özür dilerim. "
Bense ağlayarak fotoğrafı aldım.
Annemin olduğu çerçeveyi kırmıştı.
Yanıma gelip oturdu. Elini omzuma koydu."Ona ne oldu ?"
"Babamın işleri yüzünden öldü. Onu unutmamak için babamdan gizlice çaldığım resimdi bu. "
"Anlat bana. Neyi sevip sevmediğini. Böylece annenin öldüğünü bile şimdi öğrenmiş olmayayım. "
"İnan kim olduğumu bende hatırlamıyorum. 12'den öncesi yok. Bu yüzden annemi hatırlamıyorum. İyi yemek yapar mıydı ? Babamla nasıl tanıştı ? İnan hiç bilmiyorum. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Why?
Fanfiction"Adını hala söylemedin!!" İçeri girdi. Bana baktı ve gülümsedi. Kapılar kapanmadan bağırdı. "Kim Sojung ! Ama bu ismi çok hatırlama. Bana aşık olursun falan !" Bu sözlerinin ardından kapı kapandı. Bağırdım. "Artık çok geç !" Üzgünüm...