Evet

118 14 5
                                    

Medyadaki şarkı acayip alakasız sadece çok güzel diye koydum.
İyi okumalar , yorum ve oyları unutmayın
Not* TaeGum reel XD

Kırılmıştım aslında.
Bana karşı neden böyleydi ,anlayamadım hiçbir zaman ...

"Neden böylesine nefret ediyorsun benden ?"

Kaşlarını çatıp bana baktı.

"Birilerine benzemek istemiyorum ! Hem de seni tanımıyorum doğru düzgün. "

"Kimmiş o beni üzmene sebep olan birileri ?!"

"Sanane !"

Anlatmasını çok istiyordum.

"Of öyle bakma !"

"Nasıl ?"

"Boş boş. "

"Hadi anlat. "

"Ablam benden 5 yaş büyüktü . Birine aşık olmuş , ama sevdiği adam tam bir ... Neyse , dolandırıcı.
Neyseki annem fark etmiş bunu. Ablam inanmadı tabii. Bayağı araları açılmıştı. Babam o pisliğin ortak hesaptan kendi hesabına para transferi yaptığını belgelemiş. "

Artık ağlamaya başlamıştı. Nazikçe değildi , sümükleri akıyordu.

"Ablam benim odamda kendini asmıştı üzüntüden ve ben bunu 14 yaşındayken gördüm.
O zaman kendi kendime dedim ki ' Ne kadar aşık olursan ol ,tanı '. Ama ben senin çok birşeyini bilmiyorum. Sadece kardeş meselesi. "

"Ne yani benim dolandırıcı olduğumu falan mı ima ediyorsun ? Tamam doktor maaşım var sadece. Ama o adamdan 3 günde bir ne kadar ödeme aldığımı biliyor musun ? Hah hastaneden aldığım da cabası. "

"Beni yanlış anlıyorsun. "

"Bu çok saçma bir bahane. Bu senin için psikolojik bir sorun. "

"Nasıl yani ?"

"Mesala 5 katlı eve çıkan bir merdiven düşün , korkuluksuz. Korkar mısın ?"

"Evet de ..."

"Şimdi o merdivenlerin korkuluklu olduğunu farz et. "

"Korkmam tabii. "

"İşte ! Eğer öyle bir olay olmasaydı bana olan aşkını kabul edecektin. Ama olduğu için , bunun aşk değil de başka bir şey olduğunu düşünüyorsun. Merdiven gibi. Eğer merdiveni ilk başta korkuluksuz olarak tanısaydın , korkmazdın. "

"Hiçbir şey anlamadım. "

"Yani sen aşkı öyle kötü birşey olarak tanıdın. Bu da sen fark etmeden senin bilinç altında bir boşluk yarattı. Bana olan aşkından ölsen bile bunu duygu yanılması olarak düşüneceksin. "

"Beni bu kadar çok mu seviyorsun ?"

"Evet. "

Üzerime atlayıp anahtarı almaya çalıştı.

"O zaman anahtarı ver !"

"Hayır ! Bana o akşam neler olduğunu anlat. "

"Nasıl olsa bir gün sonra işe gideceksin. Yani sabredebilirim. "

"Evet ama seni odaya da kilitli bırakabilirim. "

"Ya benim haftaya duruşmam var ! Ona hazırlık yapmam lazım. Senin yüzünden kaç gün işe gidemedim zaten !"

"Parayı bana mı tercih ediyorsun ?! Çok acımasızsın !"

O an böyle söyleyince karnıma bir ağrı girdi.
Sojung birşey fark etmiş olacak ki bana yaklaştı.

"Pansumanı unuttum. Ben hemen malzemeleri bulup yapayım. "

Dedi ve odasındaki çekmeceleri karıştırmaya başladı. Sonunda ecza dolabına bakmak aklına geldi. Dolaptaki gerekli gereksiz herşeyi önüme koydu.
Tişörtümün kenarlarından tutmamı söyledi. Daha sonrasında önce yarayı temizledikten sonra kremi sürdü ve bağladı.

"Salaksın sen ! Ne diye benim için bu kadar çok uğraşıyorsun ki ?! 30 yıl sonra öleceğiz zaten."

Telaşla ve ellerini sallayarak söylüyordu bunları.
Hızlıca ellerini tuttum.

"10 saniye sonra öleceğini bilsem bile senden vazgeçmem"

Bakışları ciddileşti.

"Bu kadar değerli miyim senin için ?"

"Şöyle söyleyeyim, hayat bana göre açıkta satılan dondurmanın külahı kadar boştur ya da cips paketleri gibi. Ama seni tanıdıktan sonra herşey değişti. Bardağın içindeki bir damla suyu görmeye başladım mesela. "

"Tamam. "

"Ne tamam ?"

"Seni sevmeyi deneyeceğim. "

"Ciddi misin ?!!?"

"Ama süreli ... Yani , Yoongi ve siz gerçek aile olana kadar. Eğer sana bağlanırsam ailenize katılırım. Ama eğer olmazsa ..."

Sözünü kesen şey telefonuna gelen mesajdı. Bir an donuk donuk baktı. Sonra yatağının üzerine oturdu.

"Ne oldu ?!"

Gözlerini yaşlı yaşlı yapmasına neden olan şey sinirimi bozuyordu.

"Taehyung ... Kaza yapmış !"

Ayaklarım yerle olan ilişkisini kesmişti.

"Ne ?"

"Minhyuk mesaj attı. Polisler onları da bilgilendirdi herhalde. "

"Gidelim hemen o zaman ! "

Kolyemi boynumdan hızla çıkartıp anahtarı aldım. Kapıyı açtığım gibi bahçede duran arabama doğru koştuk.

"Üzgün müsün ? Sonuçta sevdiğin adamdı. "

"Üzgünüm tabi , ama onu seviyor muyum ... Bu gerçekten karmaşık birşey. "

Bu kısa konuşmanın ardından 20 dakikalık yol boyunca hiç konuşmadık.
Hastaneye varınca hemen bizimkilerin yanında soluğu aldık.

"Chanyeol neler oluyor ?!"

"Bir adam geldi dün. Jeon Wonwoo isimli. Dün arkadaşlarıyla okyanus kıyısında otururken Taehyung'un arabayı suya doğru sürdüğünü görmüş. Hemen polisi aramış. Ambulans ,polis gelene kadar... Boğulmuş işte. Buraya geldiğinde vücudu çok su almıştı. Bir buçuk saat önce geldi buraya. "

"Hiçbir şey söylemeden bize !"

"Ne diyecekti Sojung ?! Güle güle mi ?!"

"O çocuk benim sevgilimdi Seokjin ! Ben onunla büyüdüm! Okula başladığımda, mezun olduğumda bana el sallayan oydu ! Birşey bırakmış olması lazım !"

Chanyeol ıslak bir kutu uzattı.

"Sadece bu vardı... Üzgünüm. "

Kutuyu Sojung alıp açtı.
Bir mektup vardı.

*Seni düne kadar seviyorDUM Sojung. Ta ki onu görene kadar. Adı Yerin. Çok tatlı bir kızdı. Onu bul ve onunla konuş lütfen. Çünkü ona aşık olduğumu söylemekten korktum. Seokjin yüzünden,yaşıyor diye umuyorum. Özür dilerim. Niye öyle birşey yaptım. Belki ailesini kıskandım. Sadece babası arkadaşları ve sen varsın ama benim anne ve babamdan daha iyiler. O kızı bul Sojung. Lütfen , eğer ölürsem sadece onu sevdiğimi bilir en azından. Onu Seokjin'in hastanesinde gördüm. Bana selam verdi ve biraz konuştuk. O da benim gibi sabahları çikolata yermiş. Bana en azından bunu uygun gör.
Yaptığım herşey için üzgünüm.
-KTH

Why?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin