Bölüm 12

74 20 9
                                    

Medya Tansu

Havuzun önünde durduğumuzda birbirimize bakıp sinsice sırıttık. Tam Aybars'ı havuza itecekken o benden daha hızlı davranıp beni itmeye çalıştı. Havuza düşmemek için Aybars'a tutunurken  birlikte havuza düştük. Suyun üzerine aynı anda çıktığımızda burunlarımız birbirine sürttü. Aybars'a bakıp gözlerimi kısarken

"Seni pislik. Birde beni itmeye çalışırsın he?" diye havuz suyunu elimle Aybars'ın yüzüne yüzüne çarpıyordum. Aybars yüzüne attığım sudan kaçmak için suyun altına daldığında gülmeye başladım. Bacaklarımın arasından geçtiğinde gıdıklanıp suda hareket etmeye başladım. Bacaklarımın arasındayken suyun yüzeyine çıkıp beni omuzların arasına aldığında bahçede çığlıklarım yankılanıyordu.

"Ya bırak beni düşüceğim, Aybars!" diye gülerek bağırırken Aybars dengesini kurmak için bacaklarıma ellerini koydu. Savaş ve Belinay'da Aybars'a ortak olup bana su fırlatırken dengemi kaybedip suya çakıldım. Suyun üzerine çıktığımda Belinay'a "Alacağın olsun. Sen şimdi görürsün yelloz." deyip ona doğru yüzmeye başladım. Savaş "Karıma bi 9 ay boyunca dokunamayacaksın sanırım." diyerek Belinay'ın önüne geçti. Belinay Savaş'ın arkasından çocuk gibi dil çıkarırken ona gözlerimi kısarak baktım. Savaş ve Belinay bize iyi geceler deyip havuzdan çıktı. Onları izlerken Aybars beni kolumdan tutup kendine çektiğinde belimi kollarının arasına aldı. Beni havuzun kenarına vücuduyla sıkıştırdığında kekeleyerek

"A-ybars ne yap-pıyorsun." dedim.

Aybars huysuzca "Sus." diye fısıldadığında tek kelime etmedim. Alnımı alnıma değdirdiğinde gözlerimi kapayarak anın tadını çıkarmaya çalıştım. Aybars burnumu öpüp elleriyle yanağımı okşadığında gözlerinin içine baktım. O ise dudaklarıma bakıyordu. Utanıp başımı Aybars'ın göğsüne yasladığımda oda saçımı koklayarak öpüyordu.

Yıllardır boşluk içerisindeymişim. Şuan ise bu boşluk dolmuş gibi. Sanki yıllardır olmam gereken yer Aybars'ın sertte olsa rahat göğsüymüş gibiydi. Kendimi güvenli hissediyordum.

Kollarımı Aybars'ın boynuna doladım. Ona has kokusunu burnuma çektiğimde mayışıp gözlerimi kapadım. Hafif yağmur yağdığını görünce üşüdüğümü hissettim. Aybars kollarını bacaklarıma dolayarak beni kaldırdı. Havuzdan ıslak ıslak çıktığımızda Neriman hanım havlu getirip üzerimizi örttü.

Odama çıktığımızda beni yere bıraktı.
Pis pis sırıtarak
"Pijamalarını kendin mi giymek istersin yoksa ben mi giydireyim?" dediğine gözlerimi devirip  kendimi yatağa attım.

"Cevap vermediğine göre benim giydirmemi istiyorsun. Memnuniyetle!" deyip yaklaştığında ona yastığımı atıp durdurmaya çalıştım. Aybars geri geri yürürken "Islak ıslak yatma pijamanı giy." diyerek odadan çıktı.

Pijamalarımı zorla giyinip kendimi yatağa attığımda Aybars'la geçirdiğimiz anları düşünerek uykuya daldım.

----

Evde yankılanan çığlıkla gözlerimi aralayıp yataktan fırladım. Bu cırtlak sesin sahibi tabi ki de Belinay'dı. Koştura koştura Belinay'ın odasına girdiğimde Savaş Belinay'ın önünde diz çökmüş elindeki kutuyu Belinay'a uzatıyordu. Belinay "Evet!" diye çığlık attıktan sonra Savaş'a sarıldı. Onları gülümseyerek izlerken arkamda dikilen Aybars "Aman ne romantik." diye homurdandı. Ona dönüp "Sen ne anlarsın zaten." dedim ve omuz atarak odama geçtim.

En yakın arkadaşım evlenecekti ve yuva kuracaktı. Onun mutlu olması benide mutlu ediyordu.

Odaya Belinay girdiğinde yataktan kalkıp ona sarıldım.

KUTUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin