Akşam karanlıktaki masada Ayaz'la MM'yi bekliyorduk. Arkamızdan bir mırıltı geldi. "Acabaa sende beni benim seni düşüündüğümm kadar düşünüyoor musun?" Birbirmize bakıp gülümseyip arkamızı döndük. Bu gülümseme ukalacaydı. Pislikceydi belki. Onlar olduğu seslerinden dolayı çok belliydi zaten. Yanımıza yavaşça gelip oturdular. Melisa" EEE" dedi. Bende "EEE" dedi.Kıkırdadık. Ayaz Mira'ya bi' şey konuşalım mı dedi. Sanki çok önemliydi. Ayağa kalktıklarında Ayaz'a kaş göz işaretleriyle nolduğunu sordum. O bana rahat ol der gibiydi. Onlar uzaklaştılar. Biz yanlız kaldık. Susuyorduk. Melisa, "Ne konuşacaklarını biliyor musun?" dedi. "Bende bilmiyorum." dedim. "Bakalım mı?"dedi. Ben başımı salladım. Biraz yürüdükten sonra ağacın orada olduklarını gördük. De nasıl? ÖPÜŞÜYORLARDI. Mira Ayaz'ın saçlarıyla oynuyor, Ayaz Mira'nın belini kavramıştı.Biz dona kalmıştık. Melisa sesli bir şekilde öksürdü. Hemen birbirlerini öpmeyi bırakıp, üstlerini başlarını düzelttiler. "Konuşmanız bittiyse yanımıza gelir misiniz?" dedi Melisa. "Lütfen!" dedim. Beraber hızlıca yürüdüler. Yanımıza geldiler. Oturduk. Melisa çok güzeldi. Gecenin karanlığında parıldıyodu ışıl ışıl. Bir ara herkes susdu. Ben Melisa'ya, Melisa bana; Ayaz Mira'ya, Mira Ayaz'a bakıyordu. O sanki beni seviyo. Melisa bence beni seviyo. Yllardır aynı şeyi söylüyorum kendime. Sonra bi' hareket yapıyo. Beni sevmiyo diyorum kendime. Herkesin sustuğu o 2 dakika bulutlardaydım sanki. Ama sonundaki gülüşlerle yeryüzüne düşmem gerekirken atmosferden yukarı çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
16
Teen FictionBu iki arkadaş grubu içinizden. En yakınınızdan. Bunu okurken içinizde sıcaklığı hissedeceksiniz. İnanın! Mira, Melisa, Merve ve Yağmur; o klasik, sımsıcak, samimi kız gruplarından. Ayaz, Can, Berke ve Savaş da o mızır, eğlenceli ve çılgın tayfada...