BÖLÜM 17/ayaz

30 1 6
                                    

Oh sabah olmuş diye uyandığım bugün hiç hoş gitmedi. Sabah kahvaltısında dördümüz bir masada oturcaktık ama Melisa gelmiyordu. Can onun çadırına gitti. N'oldu sonra bilmiyorum. Ben konuşmaya kararlıydım. Hemen boşluk bulmuşken patadan söyledim;

-Mira ben seneye gidebilirim.
-Hı? Nereye?
-Başka bir ülkeye.
-Ne?

Mira ağlamaya başladı. Çok ağlıyordu. Bende o arada yumruğumu sıkıyordum. İçim ağlıyordu. Sanki biri vardı içimde. Yutkunmak yetmiyordu. Aniden zaten dolu olan gözlerimi boşalttım. İkimiz de ağlıyorduk hıçkıra hıçkıra. Mira'nın yanına oturdum. Onu bana döndürdüm. Gözündeki yaşı sildim. Göğsüme yattı. Ben sarıldım. Ağladık.
Sarıldım.
Ağladık.
Sarıldı.
Ağladık.

***

Mira gözlerini kapatmıştı. Bende. Çimenlerde uzanıyorduk. Çok mutluydum ama içim buruktu. Yüzüme bi' şey geldi. Anlamadım. Fazlalaştı. Bu çimendi. Gözlerimi açtığımda karşımda yanakları aşşağı süzülen Can vardı. Yüzümüze konfeti yerine çimen atıyorlardı. Kesin Melisa'nın fikriydi. Melisa mı? Doğruldum. Melisa'yla Can el eleydi. Mira'yla ben şok olduk. "Nasıl yani?" dedim. "O da bize kalsın" dedi Can.

16Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin