(Yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum. Beğendiyseniz lütfen üşenmeyin ve fav'layın...Resimdeki Jasmine :))
Gözlerimi açtığımda kendimi daha iyi hissediyordum. Yaşadıklarımın farkndaydım ve bunu bir şekilde kabullenmem gerekiyordu. Hem annemi üzmenin de bir manası yoktu..Ayaklarımı yataktan aşağı sarkıttım. Kendime gelmek için banyoya girdim ve soğuk suyla yüzümü yıkadım. Annem evde yoktu ve hava kararmıştı.Odama geri gelip telefonu masanın üstünden aldım. Numarasını bulup aradım. Açtığında sesi ağlamaklı çıkıyordu.
''Kızım?''
''Anne,nerdesin?''
''Canım ben dışarıdayım, işlerim vardı. Yarım saate oradayım. Biletini de alıp geliyorum, görüşürüz''
''Ne bileti?''
''Yarın akşam babanın yanına gidiyorsun. Bunun için bilet almam gerek.Kapatmam lazım canım..eve gelince konuşuruz..''
Cevap vermeme fırsat tanımadan telefonu yüzüme kapadı. O da üzgündü tabi ki. Hangi anne evladından ayrılmak ister ki? Ama bana haber vermeden kararlar alması beni kırıyordu. Hiç mi önemi yoktu düşüncelerimin?
Karnımın gurultusuyla düşüncelerime ara verip mutfağa gittim. Ocağın üstünde pilav ve tavuk vardı. Onları ısıtıp yedim.Ben bulaşıkları toplarken de annem de gelmişti. Elindeki bileti masaya koyup beni oturma odasına sürükledi. Uzun bir süre sessizce durduk. Bakışlarımı ondan ayırmıyordum. Ağlamaktan olmalı ki gözlerinin altı kızarmış ve şişmişti. Benim de aynı şekilde olduğumu aynaya bakmasam da anlayabiliyordum.
Uzun süren bir sessizlikten sonra annem bana yaklaştı ve elimi tuttu. Yaşla dolu gözleriyle bana bakıp ''Bak hayatım. Sadece iki sene orada kalacaksın ve ben seni sürekli ziyarete geleceğim. Hem baban da çok istiyor senin orada olmanı. Belki bunun sayesinde aranızı düzeltmiş olursunuz.''
''O benim babam değil ve aramızı falan düzeltmek istemiyorum.''
''O zaman bunu benim için yap. Lütfen!''
''Peki.. Ama sürekli geleceksin söz mü?''
''Söz veriyorum bitanem..'' diyip yanağımı sulu bir şekilde öptü. Bunu yapmasından hiç hoşlanmıyordum ama sesimi çıkarmadım. Yanağımdaki salyaları kolumla sildikten sonra anneme sarıldım.
''Tamam yeter bu kadar duygusallık. Hadi bakalım, dooğru odaya.. Bavulunu hazırla , ama çok fazla eşya koyma orda yeni eşyaların olacak zaten.. Sonrada doğru yatağa gir, yarın erken kalkacağız. Sana güzel bir gün yaşatmak istiyorum.''
''Tamam.. Ama şimdi uyumasam. Daha yeni kalktım sayılır. Biraz kitap okuyayım uykum gelir zaten yatarım sonra'' dedim ve odama gittim. Üstümdekileri çıkarıp pijamalarımı giydim. Kitabımı da aldım ve yatağama uzanıp okumaya başladım.
Sabah kalktığımda kitap karnımın üzerinde nefes alıp verişimle yukarı-aşağı iniyoru. Kitabı alıp yandaki sehpaya koyduktan sonra banyoya girip güzel bir duş aldım. Banyodan çıktığımda mutfaktan güzel kokular geliyordu. Odama geçip üstüme beyaz düz bir tişört ve altıma mini kot şort giydikten sonra saçlarımı havluya sarıp mutfağa gittim.
Annem yüzündeki tatlı gülümsemesiyle bana günaydın derken bir yandan krep'i tavada çeviriyordu.
''Günaydın. Bu gün neler yapacağız?''
''Kahvaltıdan sonra seni alışveriş merkezine götüreceğim. Ordan bir kaç şey alacağız. Sonrada akşam yemeğini dışarda yeriz ve direk seni havaalanına bırakırım.''
''Tamam'' diyip sandalyeye oturdum. Bir yandan hapur hupur krepleri götürürken bir yandan da televizyondan çizgi film izliyordum. Sabahları kahvaltı ederken çizgi film izlemek gibisi yoktur :D
Annem de evi toparlamaya başladı. Odamdan hafif sinirli bir sesle bağırdı'' Jasmine, dün ben sana demedim mi bavulunu hazırla diye? hemen geliyosun ve bavulunu hazırlıyorsun''
Tabakları makineye koyup odama gittim. Bavuluma bikaç şeyi tıkıştırıp eksik bir şey var mı diye odamı taradım. Annem hazırlanana kadar saçlarımı kuruttum ve makyajımı yaptım. Bavulumu hurda arabanın arkasına yerleştirdim ve annemi bekledim.
Yol boyunca radyoda çıkan şarkılara eşlik ediyorduk. Araba çökmüş olduğundan ses cızırtılı geliyordu ama bu bizim için sorun olmuyordu.
Uzun süren bir alış veriş sonrası annem beni en sevdiğim restorana götürdü ve bir güzel karınlarımızı doldurduk. Kalkış saatinin gelmesine yakın, restorandan çıktık ve büyük bir sessizlikle yolda ilerledik.
Havaalanına geldiğimizde ikimizin de gözleri dolmuştu. Bavulumu bagajdan çıkardım ve annemin peşinden yürüdüm. Birbirimize uzun bir süre sarıldıktan sonra ağlaya ağlaya ayrıldık.
''Seni çok özleyeceğim anne.. Beni çok bekletme olur mu? Hemen gel ziyaretime ve saat kaç olursa olsun ara..''
''Tamam kızım.. inince bana haber ver.Görüşürüz,bitanem,minik kuşum,prensesim..'' diyip tekar bana sarıldı ve yanağıma sulu öpücüğünü kondurdu.
''Tamam, görüşürüz canımın içi!!'' diyip yanağımı sildikten sonra uçağa girdim. Elveda anne, elveda evim, elveda arkadaşlarım,öğretmenlerim,hayatım...