1 x 02

179K 9K 1K
                                    

| Süt Banyosu |

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

| Süt Banyosu |

     Doğruca banyoya gitti ve güzel bir duş alarak üstündeki süt kokan kumaş parçalarından kurtuldu. Her tarafı süt olmuş kıyafetlerini, çamaşır makinasına atarak çalıştırdı. Banyo dolabında duran kovayı alarak içine su doldurdu. Balkonu temizlemeliydi. Yoksa akşama bu işin sonu pek iyi bitmeyebilirdi. 

     Kenarda duran temiz bezi sağ eline alırken, sol eline su dolu olan kovayı aldı. Balkonun önüne taşıyarak, güzelce balkonu yıkadı. Masanın üstünde duran süt olmuş çalışma kâğıtlarını içi acıyarak, balkonda dip köşede duran çöpe dikkatlice attı ve ıslak olan toz beziyle güzelce masayı silmeyi de unutmadı. 

     İşte şimdi mükemmeldi. Balkon eskisinden daha iyi görünüyor, pis ve kirli halinden eser yoktu. Kovayı ve bezi eline alarak, banyoya yöneldi ve yerlerine bıraktı. Islak olan dağınık saçlarını, ayna karşısında tepeden tokayla topladı. Şimdi kendini daha iyi hissediyordu. Şu kendini bilmeze haddini bildirirse muhtemelen daha da iyi hissedecekti. 

     Banyodan düşünceli bakışlarla çıktıktı. Aklına adice fikir gelmesiyle, odasına girerken aniden duraksadı. Dudaklarından istemsizce düşünceleri dökülüverdi.

     "Yok canım. O kadarda ileri gidemem. Yok olmaz."

     İçinde kendi düşünceleriyle savaş veriyor, aklına gelen dahiyane fikri yapıp ve yapmamak arasında kararsız kalıyordu. Kısa süre düşünmenin ardından, sonunda kararsızlıktan çıkarak bir karar alabildi.

     "Furkan Bey başımdan aşağı bir litre sütü dökerken düşündü mü? Hayır düşünmedi. Bu yüzden ona acımayacağım."

     Olanları hatırlamanın sonucu, sinirini tekrar beyin hücrelerinde hissetti. Telefonu eline alarak, son aranan numaralara girdi ve Elif'i aradı. Kendisine bir tek o yardımcı olabilirdi. Telefonu kulağına dayayarak bir süre açılmasını bekledi. Açılmasıyla anlık sessizlik hakim oldu. Kulağının ucundaki ses; son derece uykuyla beden bulmuş biçimde cevap verdi.

     "Ne var Cansu? Sabah, sabah."

     "Af edersin, uyandırdım mı?"

     Elif uyku sersemliğini üzerinden atamazken cevap verdi.

     "Sence?"

     "Kusura bakma. Yardımına ihtiyacım var."

     Elif ayılmaya çalışırken, kafasını yastıktan kaldırarak saate baktı.

     "Cansu saat daha 11. Ne gibi bir yardıma ihtiyacın olabilir? Hem de Cumartesi gününde."

     Elif iyi bir kızdı lakin uykudan uyandırılınca hiç çekilmez olduğu kendisine sıkça hatırlatması gerekiyordu.

OYUN BİTTİ #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin